|
|
Aşk ile.. Hû.. Hû.. Hu..
Dînî musıkîmizin yaşayan en büyük icracılarından Hafız Kani Karaca'nın "Aşk ile..." adını taşıyan iki CD'lik zengin albümü Pan Yayıncılık'tan çıktı. Birazcık dînî musiki ile ilgilenenler, Hafız Kânî Karaca'yı ismen tanımasa bile görünce hemen bileceklerdir. Geleneksel üslup ve tavırda mevlit ve ilahi okuyan bu eşsiz ses varlığıyla milletimizi zenginleştiren öğelerden biridir. Dînî musikinin hemen her sahasında aynı derece başarılı olduğu kadar, Klasik Türk Musıkîsi'nin günümüzdeki son temsilcilerinden biri olan Kani Karaca'nın hatim seti geçtiğimiz senelerde çıkmıştı. Kur'an'ın dışında kalan ve kutsal gün ve gecelerde söylenen kimi dua ve ilahilerden oluşan ve Aşk ile.. adlı iki CD'lik yeni çalışması ise Pan Yayıncılık tarafından yayınlandı. Nadide ve önemli bir eser TRT İstanbul Radyosu tanburîlerinden Hakan Talu tarafından hazırlanan çalışmanın, artık camilerde pek rastlayamadığımız dînî musiki örneklerini bir araya getirmesi bakımından ayrı bir önemi var. Ayrıca, okunan dua ve ilahiler ile okunuş şekilleri, aynı dinin mensubu olduğumuz diğer milletlerin yanında bizi farklılaştıran kültürel zenginliğimizin bir yönü. Her şeyin iyiden iyiye ticarileştiği ve kaliteden daha çok satış hesaplarının yapıldığı günümüz piyasalarında, hem çok iyi bir icracı, hem de çok kuvvetli besteler bir araya gelince, benzerine rastlanması pek sık görülmeyecek derecede güzel bir eser ortaya çıkmış. Ezan, zikir, ilahi, mevlit... Eser, İstanbul tavrında Hicaz makamında okunan Fatiha Suresi ile başlıyor. Yine İstanbul tavrında okunan Nicaz makamında akşam ve Saba makamında sabah ezanlarıı, Uşşak makamında okunan akşam namazı kameti, Hicaz Lebbeyk duası, zikir ilâhisi, Rast ilahi, Hüzzam cami ilâhisi, Uşşak şugul, Nevâ tesbih, Çargah tevşih, Dilkeçhâverân sabah salâtı, Sgah selât-ı ümmiye, Segah tekbir, Hicaz ve Nihavent kaside, Tahirbuselik tevhid ve münacaat ve ney eşliğinde zikir ile birinci CD bitiyor. İkinci CD ise; zikir ile başlıyor ve Rast makamında nât-ı Mevlana ile devam ediyor. Ferahfezâ Mevlevi ayini, ayin sonunda okunan aşr-ı şerif, semazen başı gülbankı, postnişin gülbankı ve mevlit ile sona eriyor. Bu CD'yi dinledikten sonra üzülmemek elde değil. Bugün, minarelerden duyduğumuz her ses bizim için sadece bir ezan. Sabah mı, öğle mi hiç farkı yok okunmasında. Hangi vakitte hangi makamda kamet okunur, müezzinlerimizin çoğu bilmiyor. İmamlarımız da müezzinin başladığı makamda Kur'an'ı tilavet etmiyorlar artık. Hayatımızın her sahasını saran yeknesaklık ibadet hayatımızı da sıradanlaştırdı. Bırakın bu nüansları, birçoğumuz için ibadet esnasında okunan naat, münacaat, tevhid gibi kimi formların ne anlama geldiğini bilenlerin sayısı o kadar azaldı ki! Duyduğumuz her Arapça sözü Kur'an, Türkçeleri de ilahi sanan bir toplum olduk. Bu eseri hazırlayanlar da bizim gibi düşünmüş olacaklar ki, CD'lerde okunan eserlerin ne anlama geldiğini ve nerelerde ve ne zaman okunduğunu açıklayan bir kitapçık hazırlamışlar. Anısına armağan edilen Ali Doğan Ergin ve Kâni Karaca hakkında da, Talu ve Özgören kadar bilgi verilseydi sanırım daha iyi olurdu. Hazırlanan bu kitapçık Feridun Özgören tarafından İngilizce'ye tercüme edilmiş. Her bakımdan büyük bir özen gösterildiği belli olan kitapçık, sadece muhtevasıyla değil, kullanılan malzeme ve baskı tekniğiyle de dikkat çekiyor. Belli ki, zevk sahibi biri tarafından hazırlanmış. Şükran duygularıyla... Bizlere aslında ne kadar büyük bir kültürün mirasçısı olduğumuzu, bu işi hakkıyla yapanların sayılarının hızla azalmaya başladığı bu dönemde, cami ve tekke musıkîsinde habersiz yetişen biz yeni nesil çocuklarına bırakılacak en güzel mirasları bırakanlara teşekkür ediyoruz. Belki lâyığı veçhile anlamıyoruz, ama hiç olmazsa, bir zamanlar bizim atalarımız ibadetlerini bile böyle estetik değeri yüksek bir şekilde yaptıklarını öğrendik. Kimbilir, camilerin eskisi kadar dolu olmayışlarının bir nedeni de hayatımızdan bu kültürel zenginliğin kayboluşudur, ne dersiniz? Bilgi için tel: 0212 261 80 72 İSMAİL HAKKI TERZİOĞLU
|
|
|