T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
ABD'yi karıştırdık

Cüneyt Arcayürek, yeni çıkan 'Çankaya Muhalefeti' kitabında, çok ilginç bilgiler veriyor, belgeler sunuyor. Belgenin birinde şu cümleyle karşılaşınca irkildim: "Amerikan büyükelçiliğinde görevli Türk kökenli bir askeri ataşe..."

Siz bu cümlecikte irkilecek bir nokta bulmayabilirsiniz; Türk kökenli birinin ABD ordusunda yükselmesi, yeni ülkesinin askeri ataşesi olarak doğduğu ülkeye gönderilmesi 'garip' değil aslında. Zaten, ben de bunu 'garip' bulduğum için irkilmedim.

En iyisi baştan alayım...

11 Eylül ile yakından ilgilenenlerdenseniz 'Coleen Rowley' adını mutlaka duymuşsunuzdur. Rowley bir FBI ajanı, örgütün Minneapolis'teki biriminde çalışıyor. Bundan bir ay kadar önce, ülkenin gündemine, 'düdük çalıcı' olarak düştü Rowley; "11 Eylül'de önemli hedeflere müthiş eylemler düzenleneceğini FBI olarak biliyorduk; üstlerimizi de haberdar etmiştik" sözleriyle... Amerikan Senatosu önüne de çıktı ajan Rowley ve "FBI yetersiz" dedi...

Minneapolis'li 'muhbir ajan'ın adını duydunuz, ama şimdi buraya yazacağım isim muhtemelen kulağınıza hiç çalınmadı: Sibel Edmonds... Oysa, önismi 'Sibel' olan biri 'FBI ajanı' olarak karşınıza çıkarsa ve hele o kişi "FBI içerisinde garip işler oluyor" diyerek ABD gündemine girmişse, kulaklarınızı biraz daha kabartırsınız, değil mi? Peki de, neden Sibel Edmonds'un ismini ve ne yaptığını hiç duymadınız?

Sibel Edmonds 32 yaşında. Yakın zamana kadar, FBI'ın Washington merkezinde, 'dinlenen telefon konuşmalarını İngilizceye çeviren mütercim' olarak çalışıyordu. Kendisiyle aynı birimde çalışan bir başka ajanın izlemeye alınan yasadışı bir grupla ilişkisini âmirlerine ihbar ettikten sonra hakkında soruşturma açılıp mart ayında FBI ile ilişkisi kesildi Edmonds'un... O da, durumu, istihbarat örgütlerinin faaliyetlerini izlemekle görevli Kongre komisyonuna bildirdi. Edmonds'u kovan FBI, Kongre üyeleri tarafından sorgulanınca, "Maalesef doğru" bilgisini verdiler...

"Maalesef doğru" dedikleri, Sibel Edmonds'un "İzlediği gruba üye" diye ihbar ettiği mesai arkadaşının gerçekten de yasadışı örgütle ilişkisi olduğu... İkinci ajan da tele-kulaklarla dinlenen konuşmaları İngilizceye çeviren tercüme ekibindeymiş... Bir gün, Sibel Edmonds'a, "Telefon konuşmaları dinlenen örgüte üye olmak ister misin?" diye sormuş... Muhatabı, o kadar şaşırmış ki, ne diyeceğini bilememiş...

Teklifi yapan kadın, kocasını da yanına alarak Edmonds'un Kuzey Virginia'daki evine kadar gelmiş. Bir pazar sabahıymış. Karı-koca, evsahibine, "Bizim örgüte sen de katıl" diye baskı yapmışlar... "Bu örgütle bir ilişkin var mı?" diye sormuş koca önce ve ardından eklemiş: "Üye olmanın yararı var. Örgütle birlikte olmak ve faaliyetlerine katkıda bulunmak sana müthiş avantajlar sağlar..." Aldığı teklifi ihbar ettiği üstlerine, "Katılmamı istedikleri grup, benden telefon bantlarını tercüme etmemi istediğiniz yasadışı örgüttü" diye şaşkınlığını iletmiş Sibel Edmonds...

Olayı bu kadar uzun anlatmam sizi de şaşkınlığa düşürmüş olabilir. Düşürmesin. Çünkü bu olay bizi yakından ilgilendiriyor. Sebebi de, bu olayın bütün kahramanlarının yabancımız olmayışı. Bu konuyla ilgili haber Türk basınına yol bulsaydı, üzerine, "Türkler FBI ve ABD'yi karıştırdı" başlığı konulması gerekirdi...

Evet, anladınız: Sibel Edmonds, soyadı Amerikalı olsa da, bizden biri. Kuzey Virginia'da yaşayan Sibel Hanım'ın kızlık soyadı Deniz. Sibel Deniz, 11 Eylül saldırıları sonrasında 'Ortadoğulu ajan' aramaya başlayan FBI'ın alelacele bulduğu yeni personelden biri; ancak FBI içerisindeki ömrünün sadece altı ay sürdüğü anlaşılıyor... İhbar ettiği FBI ajanı da yabancımız değil. Konuyu ilk haberleştiren Washington Post gazetesi, "Sibel Edmonds ile ihbar ettiği kadın aynı Ortadoğu ülkesinden" bilgisini sunuyor... O da Türk...

Buraya kadar öğrendiklerimizi gözden geçirelim mi? FBI, 11 Eylül sonrasında Ortadoğu kökenli ajan arayışına girdiğinde Amerikan vatandaşı olmuş Türkleri de arayıp bulmuş... 'Muhbir' Sibel Edmonds (Deniz) ile ihbar ettiği mesai arkadaşı onlardan... ABD'deki bazı Türk grupların telefonlarını dinlemeye almış FBI... Dinlemeye alınan örgüt dinleyenleri örgüt üyesi yapmak üzere faaliyete geçmiş... Karı-koca üyeler, Sibel'i de örgüte kazanmak için evine kadar gitme zahmetine katlanmışlar... FBI, dinledikleri örgütün içine sızdığı ihbarı üzerine 'örgüt üyesi ajanı' ihraç edeceği yerde, muhbiri işten çıkarmayı yeğlemiş...

Sizin de benim gibi Sibel Edmonds'un ihbar ettiği kişinin kim ve izlediği örgütün hangisi olduğunu merak ettiğinizi biliyorum. Ulaştığım kaynaklarda her iki konuda da fazla bir bilgiye ulaşamadım. Biri, örgüt için, "Türk mafyası" diyor, ama bu tahmin pek tatmin edici değil. "Örgüt üyesi FBI ajanı" ile ilgili bütün bilinen 33 yaşında ve Sibel gibi ABD vatandaşı oluşu.

Arcayürek'in kitabındaki cümleciğin altını çizmemin sebebi ise, ihbar edilen Türk kadınla ilgili bir başka ayrıntı: Sibel Edmonds'a, "Gel seni de bizim örgüte alalım" teklifinde bulunan koca, Amerikan ordusunda subaymış... Şu son on yıl içerisinde, Ankara'daki ABD büyükelçiliğinde 'askeri ataşe' olarak çalışmış mıdır acaba?

Görüyorsunuz işte: Türkler ABD'de tâkip altındalar, ama tâkip eden FBI'ın içini karıştırmayı da başarmışlar…


30 Haziran 2002
Pazar
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED