Adım adım Olimpiyat" yolunda yaş ortalaması 21 olan genç bir takımla 45. Avrupa Şampiyonası'nda madalya arayan Türkiye, 1 altın (Arif Kama), 2 bronz (Fatih Çakıroğlu ve Zekeriya Güçlü) alarak iyi bir başarı gösterdi. Şampiyonayı takım halinde 3. sırada tamamlayan Milliler, büyük ümit verdi. Özellikle finalde Ukraynalı rakibini rahat bir maç sonrası yenmeyi başaran Arif Kama'yı alnından öpüyorum. Yüzü kan içinde kalan sporcumuzun müsabaka sonrası elinde Ay-yıldızlı bayrakla tribünleri selamlaması gerçekten görülmeye değer güzellikteydi.

Ne yazık ki, bu başarılardan memnun olmayanlar da vardı salonda. Mesela Ahmet Ayık, Arif Kama'nın 1.'lik kürsüsüne çıktığında "Türkiye Türkiye" diye bütün salon inlerken, 26 yaşındaki bu genç delikanlı için alkış bile yapmadı. Ama madalyayı yine O'na verdirdiler.

Bir zamanların Federasyon Başkanlığını yapan Ayık, bu davranışıyla bugünkü güreş camiasının bir kere daha gözünden düştü. Fatih Çakıroğlu'nun Ukraynalı ile yaptığı maçta da yine salonda değildi. Bunlar çok üzücü, birlik ve beraberliği bozan davranışlar. Ben onu Türk halkına şikayet ediyorum.

15 bin kişilik salonda öylesine Türkiye sesleri dolaştı ki, sanki 1949 Avrupa Şampiyonası'nı yaşıyordum. Yıllardır böyle tezahürata hasret kalmıştık doğrusu.

Türkiye Güreş Federasyonu'nu ve madalya alan sporcularımızı kutluyorum. Zaten, başta da belirttiğim gibi hedef "Adım adım olimpiyat." Bu sınav da bizler için olumlu sinyaller verdi. 4 ay evvel Dünya Şampiyonası'nda sıfır çeken bu takımı gençleştiren federasyonu bütün kalbimle kutluyorum.

ALİ GÜMÜŞ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu