T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ

Üretmeden tüketmeyi unutalım

TİSK Başkanı Baydur, üretmeden tüketmeyi, çalışmadan kazanmayı unutmak gerektiğini belirterek, "Eğer işyeri yoksa, üretimden gelen güç de yoktur" dedi.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur, üretmeden tüketmenin, çalışmadan kazanmanın unutulması gerektiğini belirterek, "(Devlet malı deniz, yemeyen domuz) sözünü Türk literatüründen atalım ve bir daha da girmesine engel olalım" dedi. TİSK'in iki gün sürecek 21. Olağan Genel Kurulu başladı. Genel kurulun açılışında konuşan Baydur, "Üst üste ekonomimizi vuran iki kriz, İkinci Dünya Savaşı'ndaki yüzde 15.3'lük ekonomik küçülmeden sonra en büyük ekonomik daralmayı yaşamamıza neden olmuştur" dedi.

Baydur, 2001 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 11.8 oranında küçüldüğünü dile getirerek, dünyada bu tip sorunlarını aşan ülkelerde bu programların üçlü uzlaşmaya ve sosyal tarafların desteğine dayandırıldığını söyledi. Baydur, "Ağır enflasyon şartlarının bertaraf edilmesi, işçi, işveren ve hükümetin işbirliğine gitmesiyle mümkündür" diye konuştu.

Ulusal Program'ın "siyasi kriterler" bölümünde yer alan iş güvencesinin, AB mevzuatına uyumla bir ilgisi olmadığını savunan Baydur, iş güvencesini içeren bir AB müktesebatının olmadığını ileri sürdü. Ulusal Program'da yer verilen "hak grevi" konusuna da değinen Baydur, "Hiçbir AB ülkesinde uygulanması bulunmayan bu düzenlemeyi, ülkemizin taahhüt etmesini anlamak mümkün değildir" dedi. Üretmeden tüketmenin, çalışmadan kazanmanın unutulması gerektiğini ifade eden Refik Baydur, "(Devlet malı deniz, yemeyen domuz) sözünü, Türk literatüründen atalım ve bir daha da girmesine engel olalım" diye konuştu.

Patronlar yarışıyor

Bu arada, bugün sona erecek TİSK Genel Kurulu'nda, yeni yönetim de belirlenecek. Genel Kurul'da, Başkanlık için 12 yıldır bu görevi sürdüren Refik Baydur ile Türkiye Metal Sanayici İşverenleri Sendikası (MESS) Başkanı Tuğrul Kutadgobilik yarışacak. Tekstil İşverenleri Sendikası Genel Başkanı, eski TİSK Başkanı Halit Narin'in veya bu sendikadan başka bir kişinin de TİSK Başkanlığı için 3. aday olabileceği belirtiliyor. MESS Başkanı Tuğrul Kutadgobilik'in, işadamları Rahmi Koç ve Sakıp Sabancı tarafından desteklendiği ileri sürülürken, aynı zamanda 49 delegeye sahip MESS'in Başkanı olmasının da kendisine avantaj sağladığı ifade ediliyor.

Halen TİSK Başkanlığı görevini sürdüren Refik Baydur'un ise deneyimli olması nedeniyle diğer işveren sendikaları tarafından desteklenmesinin başkanlık şansını yeniden artırabileceği kaydediliyor.

OKUYAN: İŞÇİ ATANA ALLAH SORAR

TİSK Başkanı Refik Baydur'un, hazırlanan iş güvencesi yasa tasarısının AB'nin norm ve standartlarına uymadığı yönünde görüşüne cevap veren Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, Başbakanlık'ta bulunan yasa tasarısının işçi kesimi kadar işveren kesiminin de haklarını yasal bir teminat altına aldığını belirterek, "AB'ye gitme hedefimiz varsa o zaman AB'nin norm ve standartlarını, insana ve emeğe saygısını içimize sindirmemiz lazım'' dedi.

Okuyan, iş güvencesi yasa tasarısında kriz nedeniyle işverenlerin işçi çıkartılmasına imkan tanındığını da belirterek, şunları söyledi. "Ancak bazı işverenlerimiz işçiyi 11 ay çalıştırıyor ama 12. ay gelince kıdem tazminatı hakkı doğmasın diye kapının önüne koyuyor. Ha Hasan, ha Ali, ben seni kapının önüne koyuyorum derseniz bunu Allah sorar, hepimizden sorar?''

KUTAN: ARJANTİN'E BENZİYORUZ

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan, uygulanan ekonomik politikalar içinde işçinin, memurun, emeklinin ve dar gelirlinin bulunmadığını söyledi. Kutan, işbaşındaki hükümetin, 55. ve 56. hükümetlerin devamı olduğunu belirterek, bu hükümetin 4 buçuk yıldan beri iktidarda bulunduğunu söyledi. 55. ve 56. hükümet ile 57. hükümetin omurgasının aynı olduğunu savunan Kutan, uygulanan ekonomik politikaların da birbirine benzediğini kaydetti. Ekonominin ana hedefinin insanların mutluluğunun ve refahının yükseltilmesi olduğunu vurgulayan Kutan, bugün uygulanan politika içinde işçinin, memurun, emeklinin, yaşlı ve dar gelirli insanların bulunmadığını söyledi. Kutan, Arjantin'ın IMF ile olan macerasının, Türkiye'nin IMF ile olan macerasına benzediğini ileri sürerek, Türkiye'de de Arjantin'deki gibi sosyal patlamalar olabileceğini savundu.

 
Arjantin'den ders alın
Türkiye'nin IMF programını tamamlaması gerektiğini söyleyen ATO Başkanı Aygün, "Arjantin'in ipini çeken IMF, yarın da Türkiye'ye aynı şeyi yapabilir" dedi.
Tuğla sanayii kaderine terkedildi
Manisa'nın Turgutlu ilçesinde kurulu, Türkiye'nin tuğla ihtiyacının yüzde 25'ini karşılayan tuğla fabrikalarının bir kısmının tamamen kapandığı, önemli bölümünün ise üretimi durdurduğu belirtildi.
Turgutlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Turgut, Türkiye'deki ekonomik kriz ve inşaatların durma aşamasına gelmesi nedeniyle Turgutlu'daki tuğla fabrikalarının çalışamaz duruma geldiğini söyledi.
Süleyman Turgut, şöyle konuştu: "Eskişehir'den sonra Türkiye'deki en büyük toprak sanayi tesislerinin bulunduğu Turgutlu, kaderine bırakıldı. İlçemizdeki 75 tuğla fabrikasından 13'ü tamamen kapandı. Kapanmamak için direnen 57 fabrika ise üretimi durdurdu. Faaliyeti sürdüren 5 fabrika da yarım kapasiteyle çalışıyor. Toprak sanayinde dev haline gelen ve Türkiye'nin tuğla ihtiyacının yüzde 25'ini karşılayan Turgutlu'daki tuğla fabrikaları devlet tarafından desteklenmeli, batmaktan kurtarılmalıdır. Devlet bu çöküşe engel olmalıdır."

2002'de çalkantı azalacak
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, 2002 yılına ilişkin beklentilerini dile getirirken, 2002 yılının bu yıldan daha az çalkantılı olacağının kesin olduğunu söyledi.Özince, yeni yıl öncesi basın kuruluşlarının üst düzey yöneticileriyle biraraya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, zorlu ve sıkıntılı bir yılın geride bırakıldığını kaydetti. Kamu bankacılığında bir küçülme beklediğini ifade eden Özince, "Kamunun küçülmesi kaçınılmaz. Mantık onu gerektiriyor. Zaten IMF'nin de ısrar ettiği hususlardan başlıcası o" dedi.
Özince, her alanda, her sektörde haksız rekabetin ortadan kalkmasını istediğini, bankacılıkta yüzde 100 garantinin, kamu-özel ayrımcılığının mevzuat-uygulama yönünden kalkacağı günü yüzbinlerce küçük hissedarları adına merakla beklediğini söyledi. Özince, bir soru üzerine İş Bankası olarak kendilerinin işlemlerde fahiş fiyatları yapmamaya çalıştıklarını belirtti.
23 Aralık 2001
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED