T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Zevk-i selim sahibi milletiz

Klasik müziğimizin saray müziği olarak algılanmasına sitem eden Lalezar Grubu'ndan Reha Sağbaş, musıkîmizin unutulmasına üzülüyor.

Klasik Türk Müziği, saray çevrelerinde icra edilmiş ve bugün sınırlı sayıdaki dinleyici kitlesi tarafından takip edilen bir müzik türü olarak bilinir. Oysa klasik müziğimiz İsrail'den Orta Asya Türk cumhuriyetlerine, Amerika'dan Avrupa ülkelerine kadar geniş bir düzlemde dinleyici kitlesine hitap ediyor. Bu müziğin ustalarının teker teker dünyadan göç etmesiyle birlikte, pekçok beste tozlu arşivlere hapsolmuşsa da, klasik müziğimize gönül veren sanatçılar sayesinde ney, tanbur, kanun sesi hâlâ derin aşkların ezgisini çalıyor.

Lalezar Grubu da Klasik Türk Müziği'ne gönül veren müzisyenlerden oluşuyor. Grup, Equinox Music'ten çıkan üç albümüyle Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait müziklerin gün yüzüne çıkarılmasına katkıda bulundu.

Hem profesyonel, hem amatör

Sultan Composers, Music Of The Dancing Boys, Minority Composers adıyla çıkartılan bu üç albüm şarkılardan fasıllara, 17. yüzyıl saray üstadlarından 20. yüzyıl azınlık bestecilerine kadar Osmanlı repertuarına dair geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Her bir albüm, albümdeki müziği toplumsal ve kültürel boyutlarıyla irdeleyen 40 sayfalık resimli kitapçığa sahip. Klasik Türk Müziği'yle ilgilenen herkesin zevkle dinleyeceği albümlere imza atan Lalezar Grubu'nun lideri Reha Sağbaş'la klasik müziğimiz üzerine konuştuk.

Lalezar Grubu'nun ihtiyaçtan doğduğunu söyleyen Reha Sağbaş, Türk Musıkîsi'nin medyada kendine yer bulmaması nedeniyle, TRT ailesine mensup olan birkaç sanatkarın biraraya gelerek, hem bağlı oldukları TRT kurumunu tanıtmak hem de konserler vererek Türk Musıkîsi'ni sevenlerine, epeydir dinlenemeyen parçaları dinletmek amacıyla böyle bir topluluğun kurulduğunu belirtiyor.

"Lalezar Grubuna esasen profesyonel sanatçılardan oluşan amatör müzisyenler topluluğu diyebiliriz " diyen Sağbaş, gruptaki bir üyenin Kültür Bakanlığı'na mensup olduğunu kaydediyor. Ahmet Erdoğan, Mustafa Doğan Dikmen, Fahreddin Yarkın, Murat Salim Tokaç, Hasan Esen, Reha ve Selma Sağbaş'tan oluşan grup, klasik müziğimizi tanıtmak amacıyla sık sık yurt dışına turneye gidiyor.

İyi müzik aşk ve hüzünle yapılır

"Halkı bildiği parçaları ve tanıdığı sanatçıları alkışlama oranıyla ölçmek gibi büyük bir zaaf içerisindeyiz. Oysa çok yüksek bir zevk-i selimi olan bir milletiz. 500 kişilik salonda üç kişi bile sizin çaldığınız müziği anlıyorsa, hitap edeceğiniz kesim halktır. İyi müzik tamamen aşk, lirisizm, duygu, mistisizm ve gerçek bir hüzünle yapılır. Klasik Türk Musıkîsi ve Türk edebiyatı için ağlama edebiyatı, dilenci edebiyatı gibi yerlerde sürünen tabirler kullanılıyor.

Bu sözleri sarfedenlerin cehaletine vermekten başka çaremiz yok. İnsanlar bilmediğinin düşmanıdır. Bunu söyleyenlerin düşman olmak belki tabiatlarında vardır amma velakin özellikle sanat çevrelerinde Türk'ün kendi musıkîsini bilmemesini anlayamıyorum." diyen Sağbaş, klasik müziğimizin sanat çevrelerinde aşağılanmasına sitem ediyor.

Ocak'ta Ermenistan'a konuklar

Ocak'da Ermenistan Devlet Başkanı'nın daveti üzerine Ermenistan'a gidecek olan Grubun, 'Ermeni-Musevi Bestekarlarımız' başlığı altında verdikleri konserler, İstanbul'da bu müziğe hasret kalan azınlıklardan yoğun ilgi görmüş. Gösterilen bu sıcak ilgi de onların azınlık bestekârlarının çalışmalarına yoğunlaşmasına vesile olmuş:

"Ermeni bestekârların, Türk kültürünü, zevkini, ne kadar iyi hissettiklerini eserlerinde görmeniz mümkündür. O kadar Türkler ki, bu bestekârların yabancı olduğunu düşünmek bile imkansız hale gelmekte."

Yurt dışından gelen davetlere yetişemiyoruz

Klasik müziğimizin bazı sanat çevreleri tarafından aşağılanmasını eleştiren Sağbaş, bu konudaki sözlerine şöyle devam ediyor: "Bir de çok matah bir şeymiş gibi Dede Efendi'yi tanımamayı entellektüel davranış olarak gören ve bundan çok rahatlıkla bahseden bir güruh var memleketimizde. Türk Musıkîsi mensupları olarak hiçbir zaman yabancı ve popüler müzik hakkında ileri geri konuşmamış, onların yaptıkları işleri tenkit etmemişizdir. Ama malesef Batı medeniyetine mensup olanlar arasında, Türk kültürünü, Türk Müziği'ni ilkel görüp saldırmak model bir davranış olmuştur. 75 yıldır bunu yapıyorlar. Bu tür davranışların zamanı geçti artık." 'Meşk'in Türk Musıkîsi'nin vazgeçilmez bir unsuru olduğunun altını çizen sanatçı, ustadan direkt öğrenme devrinin bu müziğin ustalarının teker teker dünyadan göç etmesi sebebiyle sona erdiğini ve birkaç iyi icracı yetiştirmekle bu alandaki çalışmaların sınırlandığını belirtiyor. Sağbaş, eski plakları, arşivleri araştırarak çalışmalar yapan toplulukların arayışlarının süreceğini ve klasik müziğimizin bir şekilde yaşatılacağını sözlerine eklemeyi de ihmal etmiyor. Lalezar Topluluğu'na son zamanlarda çok talep olduğunu belirten sanatçı, özellikle yurt dışında yoğun ilgi gördüklerini kaydediyor: "Yurt dışında Türk Musıkîsi'nin çok büyük bir dinleyici kitlesi var. Türk Musıkîsi'nin orjinalliğini bilen Batı'daki konservatuvarların etnomüzikoloji bölümlerinden onlarca davetiye alıyoruz. Bu davetlerin çoğuna cevap bile veremiyoruz. Dünyada hem Türk tarihi hem Türk Musıkîsi üzerine çalışmalar yapılıyor. Özellikle Amerika, İngiltere, Hong Kong ve Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde Türk Musıkîsi üzerine çalışmalar yapılıyor. Yurt dışında genellikle akademik çevrelerden davetler alıyoruz. ABD'deki müzik şirketlerinden plak yapma teklifi geldi. Son olarak da İsrail'de bir konservatuarda eşim Selma Hanım'la birlikte ders verdik."


 
Ararat'a 'sanal' protesto
Ermeni soykırım iddialarını dünya kamuoyuna taşımak üzere çekilen "Ararat" filmi için internette protesto kampanyası düzenlendi.
E.E. Cummings Türkçe'de
E.E. Cummings, 20. yüzyıl Amerikan edebiyatında devrim yapan Ezra Pound, Gertrude Stein, T.S. Eliot, J. Dos Passos ve William Faulkner gibi öncü kuşak yazarların tam ortasında yer alan bir şair. Cumming için ünlü yazarlar şu tespitlerde bulunmuşlardır: Karl Shapiro: Cummings, Josyce'tan sonra dil denetimi en fazla olan şaridir. Marianne Moore: Cummings, hiç estetik yanlış yapmayan bir sanatçıdır. Louis Utermeyer: Cummings birinci sınıf bir mizahçıdır ve ayrıksı duruşuna rağmen ısrarla yazmayı sürdüren en özgün lirik yeteneklerden biridir. John Dos Passos: Cummings, lirizimde zamanımızın en bulucu ve yaratıcı yeteneklerinden biridir. Allen Tate: Cummings, savaş yıllarında insanlığını ve şairliğini koryabilen, derinden dindar olan tek Amerikalı şairdir. Cyril Conolly: Cummings, modern şiir akımının Catallus'udur. E.E. Cummings'in SEÇİLMİŞ 100 ŞİİR'i, Şair Faruk Uysal'ın çevirisiyle Perşembe Kitapları arasından yayımlandı. Seçilmiş 100 Şiiriíin Türkçe'deki Cummings'lerin en iyisi olduğu kuşku götürmüyor. (Perşembe Kitapları / Tel: 0212 567 17 79)
Kitabına sponsor arıyor
Avusturyalı botanikçinin 28 yılda Türkiye'yi karış karış dolaşarak yaptığı araştırma sonucu hazırladığı "Türkiye Çiçekleri" konulu 3 kitabının çevirisi, parasızlıktan basılamıyor.
Türkiye'deki 9 binin üzerindeki bitki türünün yaklaşık 8 bin 500'ünü içeren kitapların birleştirilmiş baskısı için gerekli yaklaşık 15 milyar lirayı verecek sponsor aranıyor.
Konuyla ilgili bilgi veren İstanbul Üniversitesi (İÜ) Orman Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Alper Hüseyin Çolak, Avusturyalı botanikçi Dr. Friederike Sorger'in, Türkiye'de yaptığı araştırmalar sonucu yaklaşık yüzde 30'u sadece bu bölgede bulunan çiçek türlerinin çok büyük bir bölümünün envanterini oluşturduğunu anlattı. Türkiye'nin tropik bölgeler dışında ABD ile birlikte en zengin "flora kesişme noktasına" sahip ülke olduğunu vurgulayan Çolak, "Avrupa'daki flora 11 bin civarında. Biz bütün Avrupa ülkelerinden daha zengin bir floraya sahibiz ama saman kağıdı gibi kağıtlara basılı kitaplar dışında bir tane renkli flora kitabımız yok. Bu çok değerli bir çalışma" dedi.
23 Aralık 2001
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED