T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

Amerika'nın Irak'ı vurmaya hakkı yok

Yaklaşık 7 yıl Türkiye'de büyükelçilik yaptı. İki kutuplu bir dünyanın diğer bir kutbunu temsil ediyordu. 22 milyon metrekare alana hükmeden Sovyetler Birliği'nin Türkiye Büyükelçisi iken birden Rusya Federasyonu adlı bir ülkeyi temsil eder hale geldi. Türkiye'yi ve Türkçe'yi çok iyi biliyor, kendi deyimiyle 'Türk-Rus ilişkilerini geliştirmek için çaba gösteriyorum' diyor Büyükelçi Albert Çernişev. Aynı zamanda öğretim görevlisi olan Çernişev, Rusya Dışisleri Bakanlığı Türkiye Masası Şefliği'ni yürütüyor. Bunların yanısıra Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nde de görev yapıyor. Son zamanlar ekonomik alanlara yönelen Çernişev, devletin kurduğu şirketin başında ve Türkiye ile ekonomik bağları geliştirmeye çalışıyor. Türkçe'yi çok iyi konuşan Çernişev ile bugünü ve geleceği konuştuk. Türk-Rus ilişkilerinin yanısıra, değişen dünya ile konuların üzerinde durduk.

Osman Sönmez - Moskova

Sayın Çernişev, 11 Eylül dünya için bir dönüm oldu. Adeta dünya yeniden şekilleniyor. Afganistan operasyonunun ardından gündeme yeni dünya düzeni gibi kavramlar getirildi. Buna göre dünyada nasıl bir değişim olacak?

11 Eylül olayı bir tradejidir bütün insanlık için. Elbette böyle olmasını kimse istemezdi. Ancak, terörizmi ve terör olaylarını destekleyen ülkeler için bir gösterge olmuştur. Birincisi, terörün korkunç yüzünü gördüler. İkincisi, terörü destekleyen ülkelerin başına neler geleceğini anlamış oldular.

Bakın, başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkeleri dahil birçok ülkenin, terör konusunu yeniden gözden geçirdiğini görüyoruz. Bu konuda Türkiye'nin olduğu gibi bizimde başımızda terör belası var. Bundan sonra umarım terörü destekleyen ülkeler bu davranışından vazgeçer. Kutuplaşmalardan çok, ortak çalışmalar başlayacak dünya ülkeleri arasında. Çünkü terör, kan ve gözyaşından başka bir şeye yaramamıştır. Bir de 11 Eylül'ün siyasi bir yönünün de olduğunu unutmamak lazım. Soğuk savaşı da ortadan kaldıracak. Hatta bunun meyvelerini de simdiden görüyoruz.

Bizde de terör var derken kimi kastettiniz?

Tabiî ki Çeçenistan'daki eli silahlı kişileri. Bu insanlar hem kendi milletinin hem de Rus ve diğer milletlerin kanına giriyorlar. Onları acımasızca öldürüyorlar. Sebebi ne? Onlara sorsan haklılar. Halifelik kurmak istiyorlarmış. Bunu kursalar bile yönetemeyeceklerini de biliyorlar. Ona rağmen kendi halkını perişan ediyorlar. Bakın orada binlerce insan aç. Ve yine o kadar insan hastalıklı. Ne uğruna, iktidar uğruna. Şu anda Rusya ile savaşanlara çağrıda bulunduk, gelin silahları bırakın, şıddeti bırakın. Tataristan gibi özel statülü bir özerk cumhuriyet olun dedik. Artık halklar ölmesin. Herkes yoruldu, usandı bu savaştan. Hiç kimse hele hele Çeçenler hiç fayda görmedi. Bu halklara yazık. Bunu bitireceğiz pek yakında. Eli silahlılarla mücadelemizin sonuna geldik.

Siz Çeçenler'e terörist diyorsunuz, ama dünya devletleri bu gözle bakmıyor ki?

Evet bu güne kadar bakmıyordu. Bundan böyle o düsuncesini değiştirdi. Amerika ve Avrupa ülkeleri dahil. Artık onların haklı olmadığını bütün dünya gördü.

Yani buna 11 Eylül olayları mı önayak oldu?

Elbette. Biz bu mesele içişlerimizdir dedik. Karışmayın. İşin içinde terör var dedik kimse dinlemedi. Ne zaman ki, olay kendi başlarına geldi, o zaman bunu kabul ettiler.

Putin'in 11 Eylül olaylarının ardından daha önce düşman olarak gördüğünüz Amerika'ya gitmesi ve uluslararası diplomaside aktif rol alması, Çeçenler'i terörist olarak lanse etmesi için miydi?

Çeçenler'i demeyelim. Bazı eli silahlı insanlar diyelim. Orada bir millet var. Yıllarca barış içinde yaşadık. Ve bundan sonrada yaşıyacağız. Evet Sayın Putin'in gayretleriyle bunu başardık. Operasyonlarda haklılık durumuna geldik. Ama hiçbir şekilde olumsuz operasyon olmayacak. Sadece Çeçen-İnguş Özerk Cumhuriyeti kurulması için operasyonlar yapılacak. Silahların bırakılması çağrısında bulunulacak. Sonuç alınamazsa Türkiye'nin yaptığı gibi askeri müdahale yapılarak mesele halledilecek.

Sayın Putin Amerika'ya gıtmeden önce, 'Teröristler Gürcistan ve Türkiye'den ülkemize giriyor. Hatta Türk pasaportlu insanlar bizim askerlerimizle savaşıyor. Bu meseleyı kendi yöntemimizle halledeceğiz' diye bir cümle sarfetti. Birirncisi, gerçekten Türkiye meseleye destek veriyormu? Veriyorsa elinizde kanıt var mı? İkincisi, nasıl bir yöntem düşünüyorsunuz?

Sayın Putin'in sözleri yanlış anlaşıldı. Türkiye hükümeti elbette destek vermiyor. Gürcistan hükümeti de destek vermiyor. Sadece her ülkede olduğu gibi bu ülkelerde de destek veren kötü niyetli insanlar var. Bunlar savaşları istiyorlar. Çinkü, savaş sırasında çıkar elde ediyorlar. Biz yöntem olarak, Türk ve Gürcü yöneticilerle devamlı irtibat halindeyiz. Ortak çalışıyoruz. Silahlı insanların Çeçenistan'a girmemesini sağlıyoruz. Tabiî ki bizde Türkiye'ye terör konusunda yardım ediyoruz. Yani karşılıklı.

Sizce Çeçenistan'daki sorun şu anda ne?

Kendi fikrimce mesele iktidar kavgası, çıkar kavgasıdır. Para için insanlar ölüyor. Ama masum insanlar. Dağdaki Çeçenler hak elde etmek uğruna bizimle savaşmıyorlar. Zaten her türlü haklarını veriyoruz. Milli ve manevi haklarını. Onlar bunu değil, aşırı haklar istiyorlar. Aslında kendileri de bilmiyorlar ne istediklerini. İşte sorun bundan ibaret. Biz ortak yaşamayı ve demokratik oluşumlar istiyoruz. Amerika gibi. Aşırılıkları bırakın diyoruz. Onlar bunu kabul etmiyor. Sonuçta halk kazanacak inanıyorum.

Yani Çeçen halkı Rusya'dan yana mı?

Elbette. Halk her şeyi gördü. Onlar da savaşlardan yoruldu. Onlar da barış istiyor. Haklılar. Zaten şu anda bir hükümet var. Yaza kadar seçimlere gidilecek ve operasyonlarla bölge stabl hale getirilecek. Ve demokrasi orada işlenecek. Aşırılıklara son verilecek. Halkın milli ve manevi değerlerini yaşaması için bütün demokratik unsurlar kullanılacak.

Sayın Çernişev, yine 11 Eylül ve Afganistan olaylarına dönecek olursak, Afganistan Rusya'nın nüfuzu alanı içindeydi. Yılarca o bölgede kaldınız. Binlerce insanı uğruna feda ettiniz. Amerika oraya elini kolunu sallaya sallaya girdi. Konuşlandı. O bölge petrol ve doğal kaynaklara yakın bir bölge. Yani sizin nüfuz alanınıza girmiş oldular. Belki de burdan hiç çıkmayacaklar. Bu konuda Rusya bırakın itiraz etmeyi, hatta Amerika müdahalesini haklı buldu. Yardım bile etti. Bunun sebebi ne olabilir?

Sebebi açık. Terörizm var. Binlerce insan öldürüldü. Buna karşı çıkamazdık. Buna karşı çıkmak terörizmi desteklemek anlamına gelirdi. Biz Amerikalılar'a sadece hava koridoru açma desteği verdik. Diğer taraftan Afganlar'a yardım ettik. Yiyecek ve silah olarak. Yani Kuzey İttifakı'na. Vermeye de devam edeceğiz. Ayrıca bizim nüfuz alanlarımıza zararı yok. Zaten Amerika orada kalıcı değil. Kalacağı konusunda bir bilgi de gelmedi. Ancak Birleşmiş Milletlerden oluşan bir barış gücü orada kalıcı olacak. Bundan da çekindiğimiz bir durum yok. Bunun yanısıra Amerika'nın Çeçenistan konusunda bize destek vermesi ve haklı bulmasını istedik.

Sizce bundan sonra Afganistan'da ne olacak?

Afganistan sıcak bir bölge. Stabilizm kolay kolay gelmeyecek. Çünkü çok değişik halk ve mezhepler var. Bu halk ve mezhepler o bölgede sorun olmuştur. Simdilik bir şey demek zor. Öncelikle halkın saglığına kavuşması lazım. BM bunu başaracak diye ümit ediyoruz.

DÜNYA SADECE ABD'DEN İBARET DEĞİL

Bu savaş bitmeyecek deniyor. Bundan sonraki hedef Irak. ABD'nin haklılık yönü var mıdır? Veya maksadı ne?

Birincisi Irak olayı ile Afganistan olayını birbirinden ayırmak gerekir. Irak tarafından dünyayı tehdit edecek bir durum yok. ABD Irak'ı aynı kefeye koyamaz. Zaten BM dahilinde bir kontrol kurumu var. Onları devamlı inceliyorlar kimyasal silah konularını. O kuruldan orada kimyevi silah var gibi bir bilgide gelmemiştir. Bu müdahale konusunda tavrımızı net belirledik. Biz buna karşıyız. Almanya ve İngiltere ve Türkiye de karşı. Buna rağmen ABD müdahale etmeye kalkarsa, yalnız kalır. Suçlu duruma düşer. Maksadı ise daha açık değil.

Irak'a yapılan ekonomik yaptırımlar konusunda ne dersiniz?

Bunun zamanı geçti. BM kararını artık vermeli. Orada kimyasal ve biyolojik silah üretiliyor mu ya da o teknik var mı yok mu? Varsa somut deliller göstersinler. Yeniden müdahale edilsin. Öyle bir şey de yok. O zaman BM neden orada. Diğer taraftan, yoksa o zaman lütfen ekonomik yaptırımları kaldıralım. Olan masum halka oluyor. Saddam gitmeden olmaz deniyor. Saddam'ın gidip gitmemesine Irak halkının karar vermesi lazım. BM veya ABD değil. Bu konuyu ve düşüncemizi Amerikalı yetkililere bildirdik. Ablukanın kaldırılmasını BM'de istedik. Onlar hazır olmadıklarını bildirdiler. Bence bu başka bir politika. Amerika'nın niyeti başka. Ama unutmasınlar ki bu dünyada yalnızca Amerika yok, herkes var.

Her şeye rağmen son zamanlarda Amerika ile ilişkileriniz gayet iyi gidiyor. Daha önceleri iki kutup idiniz. Bugün neredeyse partner olacaksınız. Sebebi ne olabilir acaba?

Soğuk savaş dönemleri bitti. Ekonomi dönemi başladı. Onlarda para ve teknik var. Bizde teknik var, para yok. Onların parasıyla ortaklıklar yapacağız. Tekniğimizi geliştireceğiz. Onlar da kazanacak bizler de. Birbirimize satacağımız çok şeyler var. İşte kısacası sebebi bu.

Türkiye ile sorunumuz yok

Rusya ile Türkiye arasında arasıra da olsa krizler yaşanıyor. Gerçekten aramızda sorun var mı?

Hayır katiyyen aramızda sorun yok. Yalnızca her ülke ile olduğu gibi Türkiye ile de politik sorunlar oluşuyor. Bu diplomatik açıdan normaldir. Reel olarak bakarsak her şey çok iyi gidiyor. Aramızdaki ticaret gayet iyıdir. Dünyada ikinci büyuk ticaretimiz sizinle. Bunun ne manaya geldiğini anlıyorsunuzdur.

İlişkilerin maksimum seviyelere ulaşması için neler yapılıyor?

Her iki ülke de çalışmalarını sürdürüyor. Ama yeterli mi? Hayır değil. Ancak gidişat iyi. Putin Türkiye'ye gitmeye hazırlanıyor. Tarihi bir fırsat her iki ülke için de. Bunu iyi değerlendirmeliyiz. Çok şeyler konuşulacak. Çok meseleler halledilecek. Ciddi ortaklıklar konuşulacak. Stratejik ortaklıklar yapılacak. İnanın çok önemli bir adım olacak. Lütfen değerlendirelim.

Bizden 10 bin gelin almışsınız

Stratejik dediğiniz konu ne mesela?

Bölgenin jeopolitik yapısını değerlendirme ve ortak olarak stratejik açıdan önem kazanan teknik bilgileri üretmek. Aslında stratejik ortaklıklar kurulmuş. Bize parafe etmek kalmış. Resmi kayıtlara göre 10 bin Rus kızımızı gelin olarak almışınız. Ortak torunlarımız var, evlatlarımız var. Bunlar temeli atmış. Lütfen biz duvarlarını kuralım. Bunlara güzel bir dünya bırakalım. Dedeler kavga etmesinler ki, torunlar da görmesin. Buna kimsenin hakkı yok.


 
ÖRNEK SOYGUN
Sumizer Çetinkaya, 1 trilyon lirayı zimmetine geçirerek kayıplara karıştı. Sumizer Çetinkaya'nın zimmetine geçirdiği paranın 5 trilyonu bulabileceği ileri sürüldü.
TEDAŞ çaresiz
TEDAŞ, tüm çabalarına karşın kaçak elektrik tüketiminin önüne geçemiyor. Türkiye'nin yüzde 21.6'sı kaçak elektrik kullanılırken yıllık zararın 1.5 milyar doları bulduğu belirtiliyor. Kaçak tüketimde personel hatası da yüzde 7 oranında...
AB şimdiden masraf çıkardı
Avrupa Bilim Teknoloji 6. Çerçeve Programı'na katılım için yaklaşık 500 milyon dolar gerekiyor. Türkiye, pazarlık yapacak.
Devletin insan hakları kurulları sinek avladı
İstanbul'da İnsan Hakları Kurulları'na toplam 21 başvuru yapıldı. Hiç başvuru yapılmayan iller çoğunlukta.
Tamamen duygusal!
Ekonomik krizden bunalan vatandaş Türkiye'den kaçmak için her yolu deniyor. Bir Türk erkeğiyle evlenmek için İstanbul'a gelen bir Japon kızının kapısında gencinden yaşlısına yüzlerce kişinin kuyruk oluşturması bunu çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
Greenpeace: Petrol öldürür!
Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ve Yabancı Dil Sınavı (YDS) yerleştirme sonuçları bugün açıklanıyor.
Çocuklarımız hasta
Bolu Tüneli'nden ümit yok
İstanbul-Ankara arasında geçit vermeyen Bolu Dağı'nı aşmak için yapılan ve 12 Kasım depreminde büyük zarar gören Bolu Tüneli inşaatının bitirilmesi gecikecek. SP Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın soru önergesini cevaplandıran Bayındırlık Bakanı Abdülkadir Akcan, Bolu Tüneli'nin 12 Kasım depreminden büyük zarar gördüğünü bildirdi. Akcan'ın verdiği bilgiye göre tünelin İstanbul tarafında bazı bölümlerin geçici desteklerinde dökülmeler oluştu. Deprem asıl zararı tünelin Ankara tarafına verirken, depremin ilk günü 25 metrelik çökme oluştu.
Bolu Dağı Geçişi Projesi'nin ise ne zaman hizmete gireceği konusunda Bakan Akcan tarih veremedi. Akcan, Kamuran Çörtük'ün sahibi olduğu Bayındır İnşaat ile İtalya Astaldi Konsorsiyumu tarafından inşa edilen Bolu Dağı Tüneli'nin 2003 yılının Ağustos ayında tamamlanacağını açıkladı.
Bu arada Bolu Dağı Tüneli ile Norveç'te inşa edilen Laerdal Tüneli'nin benzer özellikler taşımasına rağmen daha pahalıya ihale edildiği iddia ediliyor. Ancak Bayındırlık Bakanı Akcan bu iddiaları redederek, "Norveç'te açılan tünel ile Bolu'da açılan tünellerin maliyetleri büyük farklıklar gösterir" dedi.

Erdoğan'a yol göründü
Banka Genel Müdür ve Yönetim Kurulu üyelerinin İktisat, İşletme, Hukuk eğitimi alma şartına rağmen Kamu Bankaları Ortak Yönetimi tarafından Ziraat Bankası'nın başına getirilen Filoloji mezunu Niyazi Erdoğan'ın koltuğu tehlikeye girdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, mezuniyeti banka genel müdürü olmaya yetmeyen Niyazi Erdoğan'ın durumu ile ilgili olarak inceleme başlattı.
İnterbank'ın ve İnter Yatırım'ın Cavit Çağlar'da olduğu dönemde İnter Yatırım Menkul Değerler A.Ş.'nin ortaklarından olan Niyazi Erdoğan'ın tartışmalı Genel Müdürlüğü'nün Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından incelemeye alındığı öğrenildi.
Ataması mümkün değil
Yürürlükteki Bankalar Kanunu'na göre genel müdür olarak atanması mezun olduğu bölüm nedeniyle mümkün olmayan Erdoğan'ın eğitim durumunu gösteren belgelerin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından yeniden istendiği ve gelecek belgelere göre Erdoğan'la ilgili olarak kararını vereceği belirtildi.
Filoloji mezunu Erdoğan'ın mezuniyetinin kanuna uygun olmadığının tespiti halinde, Bankalar Kanunu'nun idari suç ve cezalar bölümünü içeren 21-1. maddesinin b bendine istinaden, "aykırı şekilde atama yapılması halinde beş milyar lira ceza ve cezanın tebliğinden itibaren on iş günü içinde aykırılığın giderilmesi halinde bu sürenin bitiminden itibaren geçen her gün için birikmiş cezanın yüzde 10'u tutarında idari para cezası uygulanabilir" hükmü bulunuyor
23 Aralık 2001
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED