|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sihirli kutunun gücü
Günümüzde, günlük hayattaki yalın gerçekler ancak televizyon ekranında yer aldığında değer kazanıyor ve dürtüleri harekete geçiriyor... Medya, duygu ve düşünceleri başkalarına iletmede üstlendiği rolü teknolojik müdahalelerle son derece önemli hale getirerek, insan ilişkilerinde başrole dönüştürdü. Her rol gibi medyanın rolü de yapay ama izleyiciler açısından önemli. Önemli olduğu kadar da heyecan verici ve insan dürtülerini harekete geçirici... Duygularımız sihirli kutunun yapay dünyasından yansıyanlara göre yeniden düzenleniyor artık. Teknolojiyi arkasına alan televizyon bu yapay biçimlenmeyi doruk noktasına ulaştırıyor. Ekranda görmezsek olmaz!..
Günümüzde medyatik iletişim gerçek iletişim, medyatik bilgi de gerçek bilgi olarak algılanıyor. Günlük hayattaki yalın gerçekler ancak televizyon ekranında veya gazetelerde yer aldığı takdirde değer kazanıyor. Bir taraftan New York'taki İkiz Kuleler'e yapılan saldırıyı oturduğumuz yerden canlı olarak dehşet içinde izlerken, diğer taraftan belki de yokluklar içinde kıvranan yan komşumuzun dramını göremiyoruz. Hergün geçtiğimiz sokağın kenarında yatan evsiz ve kimsesiz bir insanı farkedemiyoruz. Ta ki soğuk bir bayram gecesinde sığındığı bir köşede donarak ölene ve haber bültenlerinde ekrana gelene kadar... Ya da, haberciler yoksul insanların Ramazan'ı nasıl geçirdiğini haber yapmaya karar verdiklerinde, kameralar ve mikrofonların gecenin bir vaktinde Türkiye'de yüzbinlerce örneği bulunan bir evin içine girip yaşanan dramı gösterinceye kadar... Aslında her zaman tüm çıplaklığıyla gözönünde olduğu halde toplumun algısındaki aksamadan dolayı farkedilemeyen bu aşikar gizlilik, ancak yazılı ve görsel medyada yer alınca bir anlam kazanıyor ve dürtüleri harekete geçiriyor sanki... Sözgelimi, bir şeker reklamında olduğu gibi... Sinan Çetin'in çektiği Kent Şekerleri reklamıyla huzurevinde kalan insanları hatırladık. Geçen Ramazan bayramında bu reklamla üzüldük ve ağladık. Hatta ana-babalarını ziyaret etmeyen hayırsız evlatlara kızdık. Ve hatta karamsarlığa sürüklediği için filmin kaldırılmasını istedik. Reklam, hayat değiştirdi Sinan Çetin de bu yıl herkesi rahatlatmaya karar verdiği için huzurevi sakinlerinin mutluluğuna şahit olduk ve bu mutluluğu hep birlikte paylaştık. Maltepe Huzurevi sakinlerinin bir reklam filmiyle hayatları değişti. Çocukları ve akrabaları bir yana, tanımayanlar bile ziyaretlerine gitti. Değişen sadece onların hayatı olmadı. Maltepe Huzurevi başta olmak üzere bütün huzurevleri ziyaretçi akınına uğradı ve huzurevi sakinleri renkli bir bayram geçirdi. Sihirli kutuda yer alan bir reklam filmi bile duyguları harekete geçirmeye yetmişti...
SEYRİ ŞAHANE
Yeni dostumuz Arjantin... Havva Setenay İlhan: "Türk medyası Arjantin'deki gelişmelere kilitlenince, artık kendimizi bırakıp yoksulluk içinde kıvranan Arjantinliler'i düşünmeye başladık. Sanki kendi durumumuz çok iyiymiş gibi... Uluslararası arenada ne Doğu'ya ne de Batı'ya yaranabilen Türkiye, içerde yaşanan krizler sayesinde dostluğunu ilerletebileceği kardeş ülkeler buluyor. Yunanistan'la aramızdaki kötüye giden ilişkileri birden canlandıran ve Ege'nin iki yakasındaki sanatçıları biraraya getiren yine doğal afetten kaynaklanan bir kriz değil miydi? Şimdi de beşerin yol açtığı bir felaketi yaşıyoruz. Yaşadığımız kriz, yakınlık duyacağımız bir ülke daha çıkardı karşımıza... Tıpkı Yunan ve Türk sanatçılar arasında olduğu gibi Arjantinli sanatçılarla Türk müzisyenler ortak albümler çıkarabilir, her iki ülkede ortak resim sergileri açılabilir... Buenos Aires ve İstanbul kardeş şehir ilan edilebilir... Türk Lirası'yla Arjantin Pesosu'nu koruma dernekleri açılabilir..." Demirel bu kez Kırmızı Koltuk'ta 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel uzun aradan sonra ekranda "Konuşan Türkiye" dedi ama bugünlerde sustu, eleştirildi, cevap vermedi. Kırmızı Koltuk'ta Işın Gürel ve Ümit Aslanbay'ın konuğu olan Demirel, eleştirileri cevaplandırırken, Türkiye'nin mevcut durumunu nasıl gördüğünü de açıklayacak. Star-13.15 Yeni bir ulusal fobimiz oldu Yıllardır ekonomik hayatları arasında sıkı bir paralellik kurulan Arjantin'de halk ayaklanması ve yaşanan yağmadan sonra ülkemizde de yepyeni ulusal bir fobi oluştu: 'Türkiye Arjantin olur mu?'... Başkent Kulisi'nde de bir taraftan bu yeni fobimiz ele alınrken, bir taraftan da Arjantin'de yaşananların nasıl okunması gerektiği derinlemesine analiz edilecek. Kanal 7 - 11.45
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |