|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Binlerce yıldır bilinen astım hastalığı, tüm yaş gruplarını etkileyen kronik bir solunum yolu hastalığı olarak değerlendiriliyor. Astım vakalarının görülme sıklığının ülkelere göre değiştiğine dikkat çeken Şadiye Hatun Tıp Merkezi Başhekimi Çocuk Hastalıkları uzmanı Dr. Hanefi Demirtaş, dünyanın az gelişmiş bölgelerinde yaşayan topluluklarda astıma seyreke rastlanırken, İngiltere, Avustralya gibi sanayileşmesini tamamlamış, gelişmiş ülkelerde astım hastalığına daha çok rastlandığına dikkat çekti. Dr. Demirtaş, "İnsanlar doğal çevreden, doğal gıdalardan uzaklaşarak, gelişmişlik ve teknoloji hastalığı olan astıma daha çok yakalanıyorlar" dedi. Astımı etkileyen bir başka unsurun da çevre kirliliği olduğunu vurgulayan Dr. Demirtaş, sanayileşen toplumlarda astımın daha çok görülmesinin, çevre kirliliğinin artışında etkili olduğunu belirtti. Dr. Demirtaş, "Çevresel faktörlerden olan sigara, astım açısından özel bir öneme sahiptir. Sigara içme ile astım arasında yakın ilişki vardır. Yapılan araştırmalar, sigara içen veya çevresinde sigara içilen hamile kadınların bebekleri, daha anne karnında sigaradan etkilenmektedir" diye konuştu.
İKİ TİP ASTIM TEDAVİSİ VAR
Şadiye Hatun Tıp Merkezi Başhekimi Çocuk Hastalıkları uzmanı Dr. Hanefi Demirtaş, hastanın solunum fonksiyonlarını en iyi düzeye getirmek için gerekli en düşük ilaç dozunun ayarlanması gerektiğini belirtti. Hastanın, tedavi boyunca, alerjen ve diğer etkileyici faktörlerden korunduğunu söyleyen Dr. Demirtaş, iki tip astım tedavisi uygulandığına dikkat çekerek şöyle konuştu: "Birincisi, önlemeye yönelik koruyucu tedavi, ikincisi ise kriz tedavisi. Hedef organ akciğer olduğu için, genellikle halk arasında sprey ya da fıs fıs diye adlandırılan ve direkt akciğere giden ilaçlar tercih edilir. Ayrıca astımlı hastalarda alerjen tesbit edilirse aşı tedavisi uygulanmalı."
|
|
|
|
|
|
|