T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

O SİZİN AYNANIZ!

Anne ve babalar çocuklarını inandıkları değerlere göre yetiştirirken, koydukları kuralları öncelikle kendileri uygulamalı ve örnek olmalı

Her anne ve baba ahlâkî, dinî ve felsefî bir takım inançlara sahiptir. Bunları çocuklarına aşılayarak onların topluma katılmalarına ve yaşamlarına anlam kazandırmaya çalışır. Fakat, zamanında davranılmayıp yeni yetmelik çağına kadar beklenilirse çok geç kalınmış olur.

Ahlâk eğitimi erken başlayan, uzun süreli bir çalışmadır. Ahlâka uygun davranışlar, yani iyiyi kötüden ayırabilme yeteneği, anne ve babaların etkisi altında gelişir. Büyüklerin davranış ve düşüncelerinin çocuklarda iz bıraktığını unutmamak gerekir.

Ahlâk sınırları çok önceden belirlenmeli

Çocukta ahlâk kavramı mevcut değildir. O, kendisinin dünyanın merkezi olduğuna inanır ve herşeyin kendisine bağlı olduğunu sanır. Diğer yandan, tek endişesi anne ve babasının hoşuna gitmek olduğundan, onların beğendiğini o da beğenir.

Değişiklik, çocuğun artık karşı çıkmaya ve hiddetlenme belirtileri sergilemeye başladığı 2 yaşına doğru ortaya çıkmaktadır. Artık, anne ve babaların güvenlik ve eğitim sınırlarını belirlemeleri vakti gelmiştir. Böylelikle, 3 yaşına doğru kurallar saptanmış ve ahlâkın temelleri atılmış olur. Fakat, çocuğun kendini başkalarının yerine koymayı öğrenmesi ve haksızlığa karşı duyarlı olabilmesi için 7 yaşını beklemek gerekir.

İnandığınız değerleri onlara aşılayın!

Yeni yetmelik yılları, kişisel bir ahlâk anlayışının arayışı içinde geçer. Çocukluktan gençliğe adım atıldığı sıralarda saygı ve özgürlük kavranımları gelişirken beceriksizlikler ve meydan okumalar eksik olmaz. İstikrar ve hoşgörü yavaş, fakat daha sonraları kendini gösterecektir.

Anne ve babalar, inandıklarını çocuklarına aşılamaktan çekinmemeli. Onların ahlâkla ilgili her uyarısı, çocuğun kendi yolunu bulmasına yarayan bir işarettir.

Kurallar konusunda tutarlı davranın!

İster 3 ister 15 yaşında olsun, bir çocuk karşısındakilerin düşüncelerinin zıddını düşündüğünü belli ediyorsa, bu kişiliğinin yapısını güçlendirmesi bakımından iyi bir şeydir. Anne ve babalar, davranışlarında kararlı ve tutarlı olmalıdır.

Kısacası, bugün yasaklanan şey yarın serbest sayılmamalı! Aynı şekilde, anne ya da baba çocuğuna yasak ettiği şeyi kendi yapamaz. Büyüklerinin kuralları çiğnediklerine sahip olan çocukların okullarındaki kurallara uymaları zordur.

TEHDİT VE CEZADAN KAÇININ

Nihayet, çocuğun dürüstlüğü ve toplumla ilgili kurallara saygı göstermesi büyük önem taşır. Bunun için uygulanacak en iyi yöntem, daha küçük yaşlardan itibaren toplumun kurallarına saygılı davranmayı öğretmektir. Bu kuralların sayısı fazladır: Sağlıklı olabilmemiz için zamanında uyumamız gerekir; rahatsız edilen bir hayvan bizi ısırabilir; 7 yaşındayken 4 yaşımızdakinden daha kuvvetli oluruz, vb. Aynı şekilde, ahlâklı olmanın yolu nezaketten geçmektedir. Ahlâk anlayışının gelişmesinde ilgi, şefkat ve tatlı söz en büyük rolü oynar. Tehdit ve cezalarla bir sonuca ulaşılamaz.


 
İffetsizlik davası bugün!
Anayasa Mahkemesi, Medeni Kanun'un babalık davalarında "ananın kusurunu" düzenleyen 302. maddesinin iptal isteminde ilk incelemeyi bugün yapacak. Bir yerel mahkeme baktığı bir davada, babalık davalarında "ananın kusurunu" düzenleyen 302. maddesinin Anayasa'ya aykırılık iddiasını ciddi buldu. Yerel Mahkeme, söz konusu maddeyi iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. İptali istenen 302. madde, Medeni Kanun'un "nesebi sahih olmayan çocukların" durumunu düzenleyen sekizinci babında yer alıyor. "Ananın kusuru" üst başlığıyla düzenlenen ve iptali istenen madde şöyle: "Ananın gebe kaldığı zaman iffetsizlikle meluf (huy edinmiş) olduğu sabit olursa, babalık davası reddolunur."
Depresyon öldürüyor
Hollanda Tıp Enstitüsü`nde, 55-85 yaş grubunda, kalp hastaları dahil 2 bin 900 kişinin katılımıyla yapılan araştırmada, kalp hastası olmayan, ancak yüksek depresyon içinde bulunan kişilerde kalpten ölme riskinin, depresyonda olmayanlara göre 4 kat fazla olduğu saptandı. Kalp hastası olup yüksek depresyon içinde bulunanların kalpten ölme riski, depresyonda olan kalp hastalarına oranla 3 kat fazla çıktı. Depresyona tedavi uygulamasının, kalp hastalıklarından ölme riskini azaltacağını düşünen araştırmacılara göre, 55-85 yaş grubundakilerde yüksek depresyon 54 hafta gibi bir zamanda ölüm riskini doğuruyor.
15 Mart 2001
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED