T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Tek kale maç

Beşiktaş Dinamo Kiev önünde son dönemde oynadığı en rahat ve arzulu oyunlarından birini oynadı. Rakip takım da Beşiktaş'ın durduğu ya da oynamadığı zamanlarda oynamaya çalıştı. Maç boyu Beşiktaş'ın üzerine iki defa geldiler birincisinde piyangodan gol ile döndüler. Diğerini ikinci yarıda Cordoba önledi.

Çok değil birkaç yıl öncesinde biz bu takımla oynamış ve neredeyse bozguna uğramıştık. Bu maç Türkiye'de gelişimin ve değişimin de en güzel örneğiydi. Rakip klasik makine sistemi içerisinde oyununa devam etmek istedi ama bu kez dişlileri kıran dişli bir takım vardı karşısında. Buna bir de Beşiktaş'ın arzulu futbolu eklenince defans ve kalemiz en rahat olan bölgemizdi. Beşiktaş'ın genel olarak en oturmuş bölgesi de defansı. Çok fazla sıkıntısı yok. Her ne kadar Cordoba zaman zaman dalgınlıklar yaşasa da.

Beşiktaş'ta en önemli müjdelerden birisi seyircinin, belki de daha önce Daniel Amakhochi'den bu yana, hiçbir yabancıya nasip olmayacak derecede sahiplendiği ve sevdiği adına şarkılar yaptığı "Fransa'da doğdu, Beşiktaş'lı oldu, helal olsun sana, Pascal Nauma" diye çağırdığı adam, geri dönüş sinyalleri vermeye başladı. Her ne kadar eski kıvamında ve agresifliğinde olmasa da. Dönüş müjdesini de belki de turu aralayan o muhteşem gol ile verdi. Maç içerisinde zaman zaman çok yalnız kaldığı anlarda bile mücadeleden ve yardımlaşmadan vazgeçmedi. Hazır bir Pascal büyük bir kazanım olacak. Toplum birisini bağrına basıyor, seviyorsa, veya nefret ediyorsa mutlaka çok önemli sebebi var demektir.

Beşiktaş rövanşta zor iklim koşulları, eksikler ve rakiple mücadele edecek. Skor avantajını akıllı bir taktik planı sahaya yansıtabildiği takdirde daha önce Rasim Kara ve Scala'ya ait gelişim çizgisini bu defa çok yukarılara taşıyabilme fırsatını da yakalamış olacak.

Yüzüncü yılda en az bir yarı final ya da final neden olmasın? GS ve Milli Takım'ın onurla taşıdığı apoletlerden bir tanesini de Beşiktaş niçin takmasın? Kafa olarak buna hazır olduktan sonra bu kadro bu işi yapabilecek güçte. Hem sicil kaydımızı da düzeltmiş oluruz. Bu fırsat şu an önümüzde duruyor. Yeter ki işi sıkı tutalım. Bizi bizden başkası yenemez.


1 Aralık 2002
Pazar
 
NURULLAH ÖZTÜRK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED