Ayrılsak da Beraberiz dizisinden sonra, Çocuklar Duymasın'da "bitirim çaycı Hüseyin" tiplemesiyle şöhreti yakalayan Alpaslan Özmol, "Ben eskiden de şöhrettim. Boyumdan dolayı her zaman herkesin ilgi odağıydım" diyor.

İzlenme rekorları kıran Çocuklar Duymasın, 'Taş fırın erkeği Haluk', 'Light Selâmi', 'Dominant teyze', 'Havuç', 'İsmail' ve 'Çaycı Hüseyin' gibi renkli karakterleriyle her zaman adından söz ettirdi.

Hiç kuşkusuz bunda, dizinin senaristi ve yapımcısı Birol Güven'in rolü büyük oldu. Çünkü Güven, dönem dönem kalemini oynatıp farklı karakterlerin rolünü büyüterek ve diyaloglarını uzatarak, dizinin her karakterinin önemli olduğunu göstermek istedi ve bu stratejisinde de başarılı oldu.

Dizinin son zamanlarda öne çıkan renkli karakteri ise, 'Çaycı Hüseyin' oldu. Bitirim çaycıyı canlandıran Alpaslan Özmol, boyuna inat davudî sesi, vurgulu konuşması ve sert bakışlarıyla kısa sürede herkesin ilgi odağı haline geldi. 1976 Bursa doğumlu Özmol, tesadüfen oyuncu olanlardan.

Ortaokuldan sonra boyu yüzünden okumak istemediği için çalışmaya karar vermiş ve Ulu Cami yanında bir eşarpçı dükkânında işe girmiş. Kısa zamanda çarşının maskotu haline gelen Özmol, bu arada turistlere eşya satacak kadar birkaç yabancı dil de öğrenmiş. Davudî sesiyle turistleri çalıştığı dükkâna çağırırken, doğal olarak diğer dükkân sahiplerinin de her zaman canını sıkmış.

İstanbul kapısını Selâmi açıyor

Kısa boyu, tok ve gür sesiyle her yerde öne çıkan Özmol, bir gün tiyatrocuların da ilgisini çekmeyi başarmış. 'Şimdi canlandırdığım karakterin de adını taşıyan Hüseyin isimli bir abimiz vardı. Bir gün arkadaşlarla oynarken o geldi ve yeni sahnelenecek bir oyunda kralın soytarısını oynayacak birine ihtiyaç olduğunu, bu sebeple beni Bursa Devlet Tiyatrosu'na götüreceğini söyledi. Gittik ve oynadım" sözleriyle anlatıyor oyunculuğa ilk adım atışını.

Sahnenin afyonlu tozunu yutunca da bırakmak istememiş oyunculuğu ve ardarda birçok oyunda rol almış. Ancak bir taraftan da para kazanmak istiyormuş. Bunun yerinin de İstanbul olduğunu bildiği için, Bursa Devlet Tiyatrosu'ndan tanıdığı Özgür Ozan, nam-ı diğer light Selâmi'den yardım istemiş. Özgür Ozan da onu Birol Güven'le tanıştırınca paranın ve şöhretin kapısı aralanmış Özmol'a.

'Reyting Hamdi'de 8 bölüm oynadıktan sonra Birol Güven'in TGRT için çektiği 'Kahkaha Show'da bir mafya babasını canlandırmış. "Orada da dikkat çeken bir karakteri oynuyordum ama güneş gözlüğü taktığım için izleyici beni algılayamadı" diyor bu rolü için. Nihayet 2001 yılının başında TRT'de yayınlanan ve yine Birol Güven'in yapımcılığını ve senaristliğini üstlendiği Ayrılsak da Beraberiz'de hayatını değiştiren 'çaycı Hüseyin' rolüyle çıkmış izleyici karşısına. Diğer dizisinde de bir çaycıya ihtiyaç duyan Birol Güven, kalemini oynatıp Özmol'u Çocuklar Duymasın'a da ışınlayınca her iki dizide askı sallamaya başlamış.

ALLAH ÇAYCILARA SABIR VERSİN

"Çaycı Hüseyin" tiplemesini başarıyla canlandıran Alpaslan Özmol, "çaylaar" diye bağırırken askıyı da ustalıkla sallıyor ancak bu işi sadece dizide yapabileceğini söylüyor: "13 yaşımdayken bir çay ocağında çalıştım. Daha doğrusu çalışamadım. Hafta başında girdiğim işten, parayı alıp kaçtı demesinler diye Cumartesi gününü beklemeden Cuma akşamı ayrıldım. Çok zor bir iş. Allah çaycılara sabır versin." Yakın zamana kadar Bursa'da ailesiyle birlikte yaşıyormuş Özmol. Çekimler için de devamlı otobüsle gelip gidiyormuş İstanbul'a. Tabii ki bu da kendisi için zor oluyormuş. Ayrıca fazla ortalarda olmasının da doğru olmadığını, çünkü işin sihrinin kaçtığını düşündüğü için ev kiralayıp İstanbul'a yerleşmiş.

OYUNCULUĞUNA GÜVENİYOR

Her iki dizide canlandırdığı rolünü çok seven Alpaslan Özmol, farklı rollerde de oynamak istiyor. Mesleğinde kendine güveninin sağlam olduğunu, bunda da Birol Güven ve oyuncu arkadaşlarının büyük katkısı olduğunu, ancak asıl güveni, Bursa Devlet Tiyatrosu'nda kazandığını söylüyor. Alpaslan Özmol, boyundan dolayı da bir rahatsızlık yaşamadığını söylüyor. "Gerçi" diyor, "Ben bunu söylerken insanlar farklı algılar, şöhretten dolayı artık rahat diye düşünebilirler. Ama öyle değil. Çünkü ben her zaman şöhrettim. Her zaman insanların ilgi odağıydım. Çocukluğumda böyle bir kompleksim vardı. O zamanlar çocuklar bana bakıp gülerken rahatsız olur, ezilirdim. Ancak bu kompleks 17 yaşımdan sonra bitti."