|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dünkü gazetelerde birbiriyle irtibatsız iki haber yer aldı. İlki, Başbakan Abdullah Gül'ün Milli İstihbarat Teşkilatı'nı (MİT) ziyaret edip yetkililerden brifing aldığını duyuruyordu. Diğeri ise, Maliye Bakanlığı gelirler genel müdürü ve yardımcısı ile Emniyet genel müdürlüğüne hükümet tarafından yapılmak istenen atamaların Çankaya Köşkü tarafından geri çevrildiğini bildirmekteydi. Hükümetlerin, kampanya sırasında seçmene, seçim sonrasında bütün ülkeye verdikleri sözleri yerine getirebilmeleri bürokrat seçimiyle yakından ilgilidir. Siyasilerin verdikleri kararları uygulayacak olanlar bürokratlardır çünkü. Her büyük başarısızlığın arkasında yalnızca beceriksiz siyasetçi bulunmaz; yapılmak istenene ayak uyduramayan bürokratın başarısızlıktaki payı çoğu kez bakandan daha fazladır. Bu sebeple, dünyanın hemen her tarafında, bürokrasinin kilit noktalarının yeni iktidarla birlikte değişmesi mâkul karşılanır... Durum böyle olduğu halde, üçlü kararnameyle yapılabilen kilit görevlere atamalarda onama yetkisinin sahibi olan Cumhurbaşkanının, gazete haberlerine göre, üç üst düzey atamayı engellemesini anlamakta gerçekten zorlanıyoruz. Hükümet bürokratlar arasında takdir yetkisini kullanmakla yetinmiş, zaten aynı bakanlıkta görevli olanlar arasında bir tercihte bulunmuş... Yıllardır yurdun değişik köşelerinde görev yapmış bir merkez valisini Emniyet genel müdürlüğüne getirmek, kıdemli Maliye elemanlarını genel müdür ve genel müdür yardımcısı olarak atamak istemiş... Ataması çevrilen üç kişi şimdi de üst düzey görevde devlet memurları... Bizde devlet memurluğuna atanacak, ya da terfi edecek kişilerle ilgili 'güvenlik soruşturması' uygulaması nicedir var. Askeri dönemlerin alışkanlıkları, araya giren 28 Şubat yüzünden, yeniden hortlatıldı. Devletin istihbarat örgütü, 'aziz muhbir vatandaşlar' tarafından iletilen her bilgiyi, hemen hiç filtre uygulamaksızın, bilgi notlarına işliyor; sadece atanacak/terfi edecek kişinin değil, o kişinin aile fertleri, dost ve yakınlarının bile bilgi notları her atamada ilgililere ulaştırılıyor. MİT'e ve Emniyet istihbaratına ek olarak, 28 Şubat'ta, 'Başbakanlık Tâkip Kurulu' (BTK) da devreye sokuldu; bu karmaşada, doğrularla yanlışların birbirine dolandığı ihbarlar devlet memurlarının korkulu rüyası haline dönüşüyor. 1990 dolayında çıkartılan yönetmeliklerle MİT ve Emniyet'te tutulmuş 'fişlerin' yok edildiği duyurulmuştu. Siyasilere "İmha ediyoruz" güvencesi verilen fişlerin korunduğu anlaşılıyor. Bir şey daha: MİT, bu raporları, altına düştüğü bir notla, "Yalnızca bilgi için" verdiğini kayıtlara geçirip sorumluluğu karar merciine bırakıyor. Siyasilerin uygun gördüğü atamanın Çankaya'dan dönmesi, hükümetin itibar etmediği raporların Cumhurbaşkanı tarafından ciddiye alındığını gösteriyor... Atamalara esas teşkil eden 'güvenlik soruşturması' uygulaması yanlış; ancak yanlış uygulamaları bir çırpıda sona erdirmenin zorluğu da ortada. Son Milli Güvenlik Kurulu toplantısı, uygulamayı kaldırma tavsiyesini bir tarafa bırakın, Başbakanlık'taki tâkip mekanizmasına son vermeyi doğru bulmayan görüşlere sahne oldu. Bu sebeple, ilk aşamada, 'güvenlik soruşturması'na bir disiplin getirmek gerekiyor... MİT ve Emniyet istihbaratı tarafından hazırlanan, BTK'nın düzenlediği atama kararnâmeleriyle ilgili soruşturma raporları, ya mahkeme kararlarına, ya da yargıda 'delil' olarak kullanılabilecek sağlam belgelere dayandırılmalıdır. Bürokratik rakiplerin tezviratı olması kuvvetle muhtemel, hiçbir temele dayanmayan duyumlardan oluşan raporlar, devlet görevlilerinin önünü kesmek için kullanıldığında, şimdi olduğu gibi, çok garip bir durum ortaya çıkabiliyor. Başbakanlık müsteşarından başlayarak devlette hazır bulduğu kadrolarla çalışmayı ilke edinen bu hükümetten başarılı olmasını sağlayacak tercihlerde bulunma hakkı esirgenmemelidir. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in hukukçu kimliği, özellikle hukukun kötüye kullanılması girişimleri söz konusu olduğunda, olağanüstü önem taşıyor. Duyumlara dayanan raporlara itibar, itibar zedelenmesine yol açabilir. Devletin üst düzey memurunu 'güvenlik soruşturması özürlü' hale getirip ele-güne rezil etmeyelim.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |