T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ben bu savaşı istemiyorum

1990'da tavşana kaç tazıya tut taktiğiyle Irak ve Kuveyt yönetimlerinin arasını gerecek bir diplomasi trafiği ile Kuveyt'in işgalini tahrik ve temin ederek bölgeye inen ABD şimdi farklı gerekçelerle bölgeye yığınak yapmakta ve bölge sıcak bir savaşın nefesini ensesinde hissetmektedir.

Bir koyup üç almak niyetiyle Körfez krizinde ABD'nin yanında yer almış olmanın cezasını hâlâ çekmekte olan ülkemizin aynı hataya zorlandığı bu günlerde çok dikkatli olmamız gerekmektedir.

İş çevreleri Körfez Krizi'nin ticaretimizi 200 milyar dolarlık bir zarara uğrattığını söylerken, terörün tırmanmasında krizin ne denli etkili olduğunu da unutmamak lazımdır. O kiriz bütün dünyayı etkilemiş, en büyük zararı da ülkemiz görmüştür.

O krizden Kuveyt'in işgalden kurtulması dışında Ürdün'ün üç beş kuruşluk çıkarını da bir kenara bırakırsanız bölge ülkelerinin kuruş kârı olmamış aksine hepsi dolaylı dolaysız ekonomik ve sosyal yaralar almışlardır.

Bölgede bu krizden memnun kalan tek ülke İsrail olmuştur. Bir de bölgeye yerleşen ABD. Şimdi aynı ABD gerekçe değiştirerek Irak'ı vurma peşindedir. Bu işi yalnız beceremeyeceği için ülkemizi de bu gayya kuyusuna çekmeye çalışmaktadır.

ABD krizden sonra, Saddam'ın dikta yönetimini bahane ederek bölgeye demokrasi taşıma amaçlı bir dizi gerekçe ile bir müddet kamuoyunu meşgul ettiyse de tamamı krallık ve emirlikten oluşan bölge ülkelerinin bu gerekçeye sıcak bakmaması üzerine kitle imha silahlarını bahane etmeye başladı.

Irak istemeyerek de olsa –ki hiçbir ülke istemez- mecbur kaldığı için ülkesini silah denetçilerine açtı. Denetçiler Saddam'ın saraylarını yatak odasına kadar arayıp, şüphelendikleri tesisleri ani baskınlarla denetledikleri halde somut olarak kitle imha silahlarına rastlamadıkları halde ihtimalleri gözönünde bulundurarak hareket eden ABD'nin Irak'ı vurmaya kararlı olduğu görülüyor.

Tutarlı bir gerekçe gösteremiyor. Kendi vatandaşlarını da ikna edebilmiş değil. Ama vurmak istiyor.

Dağdaki bir Türk köylüsünün bile bu savaşın amacının bölgenin başta petrol olmak üzere yeraltı zenginliklerine hakim olmayı ve İsrail'in güvenliğini amaçladığını söylediği bir ortamda Türkiye'nin bu savaşa taraf olmasına kimse rıza göstermeyecektir. Hele Körfez krizinde başarılamayan bölge haritasının değişmesiyle sonuçlanacak bu savaşın yeni sorunlar üreteceğini ve ülkemizin başını daha fazla ağrıtacağını unutmamamız gerekiyor.

Sonunda bölgenin çıkarlarına hizmet etmeyen, bölge insanlarına büyük zarar verecek olan bu savaşı bizlerin onaylaması mümkün değildir. Tamamen kurt kuzu hikayesine dönen bu gelişmelerde kuzuyu yemeyi kafasına koymuş kurtun yanında olmak bize yakışmaz. Saddam bahane edilerek masum Irak halkını gıda ve ilaçtan bile mahrum bırakan ambargodan sonra şimdi bir de varlığı bile tespit edilemeyen kitle imha silahları bahanesiyle Irak'ı vurmak ve vuranların yanında yer almak insan vicdanına asla sığmaz. Bölgede kitle imha silahlarına sahip başka ülkelere sesini çıkarmayan Amerika'nın âhı gitmiş vâhı kalmış bir Irak'a bu denli büyük yığınak ile saldırmaya hazırlanmasının hiçbir tutarlı yanı yoktur ve yanlıştır.

Türkiye'nin yasal olarak bu savaşın yanında yer almasına izin vermemesi halinde NATO'nun 5. maddesini gündeme getireceği yorumları ise bu savaşın ne kadar anlamsız olduğunu ortaya koymaktadır. 5. madde o ülkenin açık bir tehdit altında olması halinde üye ülkelerin imkanlarını açmasını içeriyor.

Şimdi ABD Irak'ın kendisini açıkça tehdit ettiğini ispat etmesi gerekiyor ki bu maddeye göre yapılan anlaşmalar gereği üslerimizi ve topraklarımızı ona açalım. Binlerce kilometre uzaklıkta bulunan okyanus ötesindeki ABD'yi Irak'ın açıkça tehdit ettiğine kim inanacak!?

Ben inanmıyorum, bu savaşı haklı bulmuyorum ve desteklemiyorum.


18 Aralık 2002
Çarşamba
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED