Rusya Federasyonu'nun, 1994-96 savaşından sonra Viladimir Putin'in Devlet Başkanlığına getirilir getirilmez Çeçenistan'a başlattığı ikinci Çeçen savaşı 4. yılına giriyor. 2 Ekim 1999'da Rus ordusunun Çeçenistan'ı işgaliyle başlayan savaş, en acımasız haliyle devam ediyor. Rus askerlerinin Çeçenistan topraklarına girdiklerinde önlerine çıkan her hastahaneyi, okulu, evi yerle bir ettiğini ve herkesi öldürdüğünü belirten Human Rigts Watch, dört yıl içinde 100 bin Çeçen sivilin öldürüldüğünü, 185 bin kişinin yaralandığını ve 11 bin çocuğun da yetim kaldığını açıkladı.

Çeşitli insan hakları kuruluşlarının, Rus katliamından kaçan Çeçen mültecilerin durumuyla ilgili yaptıkları incelemeler ve yayınladıkları raporlarda, Çeçenistan'da insan hakları ihlallerinin çok büyük boyutlara ulaştığını gösteriyor.

BMMYK'ye göre 2. Çeçen-Rus savaşı sonrası 500 bin Çeçen mülteci konumuna düşmüştür. Çeçenistan'da ikinci savaşın patlak vermesiyle can güvenliği kalmayan ve asgari yaşam koşulları sağlanmayan siviller öncelikle karayolu erişiminin kolay ve akrabalık bağlarının güçlü olduğu İnguşetya'ya sığınmışlardı. Bu ülkenin dışında Gürcistan ve Azerbaycan ile Rusya Federasyonu içinde yer alan Kabarday-Balkar, Dağıstan ve Kuzey Osetya Cumhuriyetlerine yoğun bir mülteci akını gerçekleşti. Çeçenistan ve Kuzey Kafkasya dışında, Gürcistan'da 12.000, Ürdün ve Körfez ülkelerinde 6.000, Türkiye'de 5.500, Avrupa Topluluğu'nda 3.000, ABD'de 1.500 Çeçen mülteci bulunduğu belirtiliyor.

Çeçenler, sert koşullar altında açlık, susuzluk ve salgın hastalıklarla mücadele etmeye çalışıyorlar. Terk edilmiş tren vagonlarında, sığındıkları kasabaların ahırlarında 2-3 aile ile birlikte çetin şartlarda yaşayan mülteciler, yaklaşan kara kışı nasıl geçireceklerini düşünüyorlar.

METİN MUTANOĞLU

« Geri Dön