T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Puan puandır

Geçen hafta Barcelona karşısında iş kazası yapan Galatasaray, Brugge maçının ilk dakikalarında da top kayıplarıyla dengesiz bir görüntü çiziyordu.

Ancak Sarı-kırmızılı ekip bu tür maçlara yabancı olmadığını üzerindeki stresi de çabuk atabileceğini gösterdi.

15 dakikadan itibaren oyuna ağırlığını koymaya başladı. Çok iyi kapanan Brugge defansının özellikle yan toplarla açmaya çalıştı. Sarı-kırmızılı ekip ilk yarı boyunca özellikle sol taraftan Hakan Ünsal'ın getirdiği toplarla etkili oldu.

34. dakikada Arif ve 36 dakikada Ümit Karan'ın kaçırdıkları gerçekten yüzde yüzlük pozisyonlardı.

Buna karşılık Brugge ise ilk yarı boyunca Lange ve Verhegen'le etkili olmaya çalıştı. Ama kaleye net bir şut atamadılar.

İkinci yarıya Fatih Terim, Hasan Şaş'ın yerine Baliç'le başladı. Hasan ilk yarı boyunca kendisinden beklenmeyecek derecede kötüydü. Çok top kaybetti. Felipe'de yaptığı iyi işlerin yanında kaptırdığı toplarla dikkat çekti.

Galatasaray'ın baskısının arttığı dakikalarda gelmeyen golün sıkıntısıyla defanstaki gedikleri de artmaya başladı. Bu dakikalarda Sarı-kırmızılı ekip rakibi biraz daha becerikli olsa gol de yiyebilirdi.

Arif, Ümit Karan ve Baliç rakip yarıalanda adeta takım ayrı oynar bir görüntü çizmeye başladılar.

Maç o hale geldiki hata yapanın yiyeceği bir gol karşılaşmanın sonucunu belirleyebilecekti.

Ancak Sarı-kırmızılı ekibin bütün baskısı gol getirmedi. Burada puan önemliydi. "Yenemiyorsan yenilmeyeceksin" mantığından hareket edersek Galatasaray için bu da bir kazançtır.

Gerçi Barcelona'nın Moskova'yı yenmesinden sonra kaymaklı ekmek kadayıfı olacaktı. Ama sağlık olsun.


2 Ekim 2002
Çarşamba
 
YUNUS AKGÜL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED