T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

A K T Ü E L
'Light arabesk' olmaz

Tarzlarını değiştiren arabesk ustalarını eleştiren Hakkı Bulut, "Popüler olmak için ortaya şıkıdım şıkıdım bir müzik çıkardılar. Tarz değiştireceklerine yeni eser üretsinler" dedi

Arabesk müziğin ağır taşları son dönemlerde çizgilerini değiştirmeye başladılar. Önce Müslüm Gürses ardından da Orhan Gencebay'ın tarzlarında artık değişim rüzgarları esiyor. Bu değişimlere siz nasıl bakıyorsunuz?

"Tarzımızı ve dinleyici kitlemizi değiştirdik" diyenler artık üretemedikleri için bu yolu seçtiler. Medyanın popa gösterdiği ilgiyi farkeden bu sanatçılar 'popüler' olmak adına yeni bir tarz geliştirdiler ve adını da "light arabesk" koydular. Ortaya şıkıdım şıkıdım bir müzik çıktı. Oysa arabesk öyle şıkıdım tarzı parçalarla yapılmaz. Tarz değiştirmek yerine oturup yeni eser yapsınlar. 10 yıldır eser üretemediler.

Sadece sanatçıları değil arabesk müziğin dinleyici kitlesi de değişiyor. Konserlere giden, gazete köşelerinde arabesk müzik üzerine yorumlar yapan, arabesk parçalarını büyük bir beğeniyle dinleyen ama "kenar mahalle sakinleri"nden olmayan bir kesim var ortada. Bu konuda ne diyeceksiniz?

Aslında dinleyici kitlesi değişmedi, böyle olduğunu sanmıyorum. Sadece bugüne kadar kenar mahalle müziği olan arabeski sırf o mahalleden olmadıklarını göstermek için dinlemeyen diğer kesim de yavaş yavaş gerçeği itiraf etmeye başladı. Çünkü Kemal Derviş çıkıp, "Ben arabesk müzik dinliyorum" deyince herkes yavaş yavaş bu müziği dinlediğini itiraf etmeye başladı.

Acısız arabesk olur mu?

Bütün müzik parçaları hem neşeli hem hüzünlüdür. Arabesk de öyle.. Mesela, "İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız" neşelidir, "Yazdığın son mektup" parçası da gayet hüzünlü bir parçadır. Ama arabesk müziğin özünde sevip de kavuşamayanlar, aşkına karşılık bulamayanların duyguları vardır.

Ama yine de arabesk sizin, "İkimiz bir fidanız" adlı neşeli ve umut dolu parçanızdan doğuyor. Bu parça ve beraberinde arabesk nasıl ortaya çıktı?

Evet o yıllarda yaptığım "İkimiz bir fidanız" parçası arabeskin doğuşudur. Fakat ben bu parçayı yaparken arabesk yapayım demedim, müzik yapayım dedim ve ortaya farklı bir müzik çıktı.

Yaptığınız parçaları kimler dinledi?

Bu parçalar ilk çıktığı zaman daha çok Doğu illerinde beğeni topladı. Adeta bir patlama yaşandı.

Peki bu tarza müzik otoriteleri nasıl baktı?

Maaşlarını TRT'den alanlar saltanatlarının sarsılacağından korkup yaptığım müziği kötülediler. "Köyden kente göçenlerin müziği" diyerek aşağıladılar. Ama ne oldu? 1988'de bir kongre yapıldı ve burada birçok öğretim üyesi halkın dinlediklerinin bugüne kadar görmezden gelindiğini itiraf etti.

Aynı yıllarda Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle Arabesk Müzik Kongresi yapıldı. Birdenbire arabesk müzik neden ilgi görmeye başladı?

Çünkü bu dönemde herşey gibi arabesk müzik de yozlaştı. Bir yanda taverna müziği, diğer yanda çocuk sanatçılar furyası başladı. Bütün bu keşmekeş içinde dönemin Kültür Bakanı beni çağırdı ve insanları umutsuzluktan kurtaracak arabesk müzik için yardım istedi. Çünkü o dönemde insanların duygularını istismar eden parçalar yapılıyordu. Dönemin Kültür Bakanı Tınaz Titiz beni çağırdı. Orta yolun bulunmasını istiyorlardı. O yıllarda ilk kez TRT benim yaptığım "Seven kıskanır" parçam için kapılarını arabesk müziğe açtı.

O parça yayınlandıktan sonra Titiz görevden ayrıldı ve TRT de arabeske yeniden sansür getirdi..

Çünkü zamanında Muzaffer Sarısözen adlı kişinin çıkarttırdığı kanunu aşmak mümkün olmadı. Bugün ise müziğe kapılarını kapatan TRT benim filmlerimi oynatıyor ve orada söylediğim parçalar TRT'de yayınlanıyor. Ama üzülmüyorum. Özel kanallar var.

Yani hâlâ damardan verilen parçaları seven bir toplumuz anlaşılan..

Elbette.. Çünkü bu insanlar hâlâ büyük acılar yaşıyorlar. Hem bu toplum acıyı sever. Genel karakterimiz bu. Acıyı sonuna kadar yaşayan duygusal insanlarız. Arabesk ise bu yaşananların müzikle ifadesidir.

  • AYŞE OLGUN / İSTANBUL

  •  
    ÖMRÜMÜ AŞK ACISIYLA GEÇİRDİM
    Büyük kentlerde varolma mücadelesi veren Anadolu insanının sesi, çağrısı olarak bilinen arabesk müzik hem tarzı, hem sanatçısı hem de dinleyici kitlesiyle birlikte değişim rüzgarına kapılmış. Hem de ne rüzgar!.. Artık elinde gitarıyla objektiflere poz veren Müslüm Baba'nın adının anıldığı yerde, jiletler değil "Paramparça"nın sözleri acıları deşiyor. Yılların arabesk kralı Orhan Baba ise ideal aşkını rock tarzında yaptığı yeni bestesi ve yorumlarında bulduğunu açıklıyor. Kemal Derviş "Ben arabesk dinlerim" dedikten sonra gerçek dinleyici kitlesinin yavaş yavaş ortaya çıktığını söyleyen ve arabesk müziğin kurucusu olduğunu gururla dile getiren Hakkı Bulut ise yıllarca küçümsenen arabesk müziğin hakettiği değeri artık bulduğunu dile getiriyor. Ama diğer arabesk ustalarını da eleştirmeden edemiyor.. Röportajın sonunda ise çok sevdiği öğretmenlik mesleğini arabesk yüzünden bıraktığını, aşk acısıyla ömrünü geçirdiğini ve bağıra bağıra şarkı söylediği için iki defa fıtık, bir defa da prostat ameliyatı olduğunu anlatan Hakkı Baba'nın yüzündeki mütevazılık sohbetin sonuna dek hiç bitmiyor.
    SİYASİLER DE ARABESKİ KEŞFETTİ
    Seçim müziği olarak arabeski ilk kez kullanan Turgut Özal gibi günümüzde de siyasiler arabeske ilgi gösteriyor mu? Seçim parçası olarak arabeski kullanmak isteyen siyasiler var mı hâlâ? Bugün siyasi partiler müziği değil ama sanatçıyı kullanmak, onun üzerinden halka ulaşmak için çaba sarfediyor. Birçok sanatçı gibi ben de bu anlamda milletvekilliği için çok fazla teklif aldım. Arabeskin peşinde sürüklediği kitleyi siyasiler de keşfetti çünkü.. Ama eskiden siyasiler yüzümüze bile bakmazdı. Bugün bakın, siyasi partiler ve belediyeler, etkinliklerinde bizi görmek istiyorlar. Hatta son örnek Cem Uzan. Partisini Anadolu'da verdirdiği konserlerle kurdu.

    13 Eylül 2002
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED