T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Adam gibi tartışacaksak...

Geçen seçimin (18 Nisan 1999) terör örgütü PKK'nın başı Abdullah Öcalan odaklı bir kampanya biçiminde geçtiğini kabul etmeliyiz. Seçimden iki ay önce Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesini sağlayan hükümeti oluşturan DSP, bunun karşılığını, 'birinci parti' konumuna gelerek aldı. MHP'nin ikincilik kürsüsüne çıkmasında da "Öcalan'ı asacağız" kampanyasının payı büyüktü...

Bazı partiler, seçimin ufukta belirdiği günümüzde, muhtemelen benzer beklentilerle, aynı konuyu işliyorlar. AB'ye uyum için talep edilen 'idam cezasını kaldıracak' yasal düzenlemeye, "Öcalan istisna edilirse" şartıyla "Evet" diyeceklerini açıklayan partiler, belli ki, konunun seçmen tercihlerinin belirlenmesinde bu defa da etkili olacağı düşüncesindeler.

Ancak, bu, çok yanlış bir hesap. Dört yıl önce siyasetin kimyasını değiştiren Öcalan konusu, önümüzdeki seçimde, büyük ihtimalle, ya hiç derecesinde az bir etkiye sahip olacak, ya da AB fırsatının kaçmasına yol açtığı için, konunun engelleyici biçimde kullanılması, kullanan partilerin aleyhine sonuç verebilecek...

Bunu yalnızca konunun dış bağlantısı sebebiyle ileri sürüyor değiliz. Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye bir altın tepsi içinde sunanlar, bu iyiliklerini bir önemli şarta bağladılar: "Asılmaması..." Seçimde, "Öcalan'ı biz asarız" kampanyasının yararını gören MHP, dün burada açıkladığımız gibi, iktidar ortağı haline geldikten sonra idam cezası tezkeresini başbakanlıkta tutup Meclis'e sevk etmeyerek 'Öcalan anlaşması'na sahip çıkmış oldu. MHP'nin devlet adına yapılmış 'şartlı' anlaşmadan haberdar olmaması düşünülemez...

Bir şeyi 'yapmak' ile bir şeyi yapacağının 'propagandasını yapmak' arasında ciddi bir fark olduğu doğru. "Öcalan'ı asalım" diyen ve bu amaçla AB trenin kaçmasına bile razı olan partiler, iktidara geldiklerinde vaadlerini tutamayacaklarını bilseler de, bunu propaganda kampanyalarında işleyebilirler. "Öcalan'ın istisna tutulması şartıyla" idam cezasının kalkmasını savunan partilerin yapmaya çalıştığı da bu...

"Geçen seçimin sonucunu belirlemede en önemli payın sahibi olduğu kuşkusuz Öcalan konusu, ufukta görünen seçimin kaderini ne kadar ve nasıl etkileyecek?" Bugün sorulması gereken soru budur. Soruya kesin cevabı elbette sandık verecek; ancak bugünden tahmini cevaplar aramanın hiçbir mahzuru bulunmadığı da açık...

Öcalan'ın idamı konusunun bir tek başına değeri var, bir de AB ile ilgisi bağlamında değeri... Tek başına değeri aradan geçen üç yılı aşkın sürede azalsa da sürüyor; ancak AB sürecini sakatlama pahasına Öcalan üzerinden politika üretmek o yola sapan partilere pahalıya mal olabilir. 18 Nisan seçimlerinde borsa değeri yüksek olan konu, önümüzdeki seçimde farklı bir anlam taşıyacak çünkü...

Hiç unutulmaması gereken şu: Abdullah Öcalan otuzbin kişinin hayatını kaybettiği bir kirli terör savaşını kişiliğinde simgeliyor; yakalanması o savaşın sona ermesi umuduydu, umut aradan geçen süre içerisinde gerçeğe dönüştü... Cezaevindeki Öcalan'la ilgili değerlendirme, eski günahlarını unutturmasa bile, artık yeni bir siyasi zeminde yapılacaktır. O zeminin temel unsuru terörün geride bırakılmış olmasıdır. Seçmen, bu zemini bozma ihtimalini içeren kampanyalara neden sahip çıksın?

Öcalan üzerinden kampanya yürütme niyetini dışa vuranlar, bu çabalarının AB beklentisini olumsuz etkileme ihtimalini de kulak ardı etmemeliler. Toplumun önemli bir çoğunluğu, AB ile "Öcalan'ın idamı" konuları yanyana getirildiğinde "Herşeye rağmen AB" tercihinde bulunuyor... "AB fırsatı kaçtı, ama Öcalan'ı idam edebileceğiz" cümlesinin oy değeri bulunduğuna inananlar yanılıyorlar...

Böyle kritik dönemlerde, en hayati konular, öze asla temas etmeden tartışılır bizde; nitekim AB ile ilgili beklentiler odağında tartışılan "Öcalan'ın idamı", bu en temel noktalar gözardı edilerek gündemde tutuluyor.

Buna tartışma denmez.


18 Haziran 2002
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED