IMF'ye 14 Haziran'da verilmesi gereken ek niyet mektubunda, bankaların sermaye yapılarının güçlendirilmesine ilişkin yapılması gereken düzenlemeler ve hazırlanacak siyasi mutabakat metni konusunda alttan alta devam eden bir kriz olduğu ortaya çıktı. Krizi aşmak için önce Başbakan Yardımcısı Bahçeli'ye brifing veren Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ve ekonomi bürokratları, dün de Or-An'a çıktılar.

Önce Bahçeli ile görüştü

IMF'ye verilmesi gereken ek niyet mektubunun, bankaların sermaye yapılarını güçlendirmeye yönelik düzenlemelere karşı çıktıkları için bitirilemediği öğrenildi. Ek niyet mektubundaki pürüzlerin, Derviş'in menüsküs ameliyatı olduğu İbni Sina Hastanesi'nde ekonomi bürokratlarıyla yaptığı toplantıda da ele alındığı öğrenildi.

Bakan Derviş, bankaları yeni düzenlemelere razı ederek hem ek niyet mektubunu tamamlamak hem de ortakların imzalayacakları siyasi mutabakat metnini hazırlamak için önce MHP lideri Bahçeli ile görüştüğü ancak bu görüşmeden çözüm çıkmadığı bildirildi. Derviş, 40 dakika süren zirve sonrasında kısa bir açıklama yapmakla yetindi. Görüşmede ise Derviş'in Başbakan Ecevit'in pürüzlerin çözülmesi ve belirsizliğin giderilmesi amacıyla liderler zirvesini toplamasını istediği, Ecevit'in ise belirsizliğin ekonomideki etkileri üzerinde bir rapor hazırlanmasını istediği belirtildi. Derviş, Başbakan Ecevit'in ekonomideki durum ve özellikle son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili bilgi istediğini söyledi. Derviş, Başbakan'ın iyi göründüğünü belirterek, "Çok dikkatle dinledi. Bu tür toplantıların daha sık olacağını düşünüyorum. Ekonomi, finansman sektörü, dış ticaret konusunda arkadaşlar kendisine bilgi verdi" dedi. Derviş, yaşanan belirsizlikle ilgili soruya "belirsizliğin siyasi boyutu da, ekonomik boyutu da var" demekle yetindi.

Ecevit, ekonomiyi yatıştırmaya çalıştı

Zirve öncesinde yazılı bir açıklama yapan Başbakan Bülent Ecevit, ekonomideki tedirginliği yatıştırmaya yönelik mesajlar verdi. Ecevit, Basın Müşaviri Cem Avcı aracılığıyla yaptığı açıklamada, ekonomik programın uygulama sürecinde enflasyonun aşağıya çekildiği ve büyümenin yeniden başladığı önemli bir dönüm noktasına gelindiği belirtti. Bahar aylarında orta vadede tek haneli makul bir enflasyonla istikrarlı, sürdürülebilir ve yurttaşlar arasında hakça dağılan büyüme sürecine geçişte, programın başarılı olduğu ve tavizsiz sürdürülmesi gerektiğinin görüldüğü kaydedilen açıklamada, 2002 yılında hedeflenen yüzde 35'lik enflasyon ve yüzde 3'lük büyüme hedeflerinin tutarlı olduğunun da anlaşıldığı ifade edildi.

Nevzat Demirkol