T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
AB ve İspanya 'İslam'ı

Türkiye'de AB'ye girilmesi yönünde sergilenen aşırı talepkâr tavrın, bir medeniyet tasarımı olarak Avrupalılığın, Avrupa kültürünün siyasi ve entellektüel düzeyde değerlendirilip kritik edilerek toplumsal uzlaşmanın sonucunda ortaya konmuş siyasi iradeyi yansıttığını söylemek zor. Ne pahasına olursa olsun Avrupa Birliği'ne girilmesinden yana olanlarla, AB'ye girmenin, savunduğu değer ve elde tuttuğu statükonun sonu görenlerin ne Türkiye'nin geleceği, kimliği, tarihi üzerine ne de AB'yi oluşturan tarihi ve siyasal şartlar, Avrupalı kimliği ve kültürü üzerine yapılmış derin analizler sonucunda tavırlarını belirlediklerini de söylemek mümkün değil.

Oysa, Avrupalılık olgusu ve siyasi varlık olarak AB içiçe birçok dinamik süreçlerin ürünüdür. Ve bu süreç statik, durağan bir Avrupa tanımından çok, oluşmakta olan dinamik bir değişkenliğe işaret eder.

Bugün AB, ne Haçlı döneminin Avrupası'dır, ne de yabancı kültürlere sonuna kadar kapısını açmış özgürlükler diyarıdır. Şekillenmekte olan AB kimliği ne Avrupa ortak tarihinden, Hıristiyan geçmişinden, modernleşme tarihinden ne de siyasal bir oluşum olarak stratejik hesaplardan bağımsız ele alınamaz.

AB'nin ekonomik topluluktan siyasi birliğe, ortak Avrupa Birliği kimliğine evrildiği süreçte toplumsal ve kültürel dinamikleri bakımından benzer özellikler gösteren İspanya örneğinin AB'ye girme konusunda kendini "taraf" hissedenler için açıklayıcı, açımlayıcı olacağını düşünüyorum.

İspanya Avrupa Birliği'ne girmeden önce dini eğitim alanında yeniden yapılanmaya gitti. Avrupa Birliği standartlarının çok üstünde olan dini okullarda okuyan öğrenci sayısı tırpanlandı. Yaklaşık 100 bin kadar olan dini okul öğrenci sayısı 10 binli rakamlara çekilerek AB standartlarına uygun hale getirildi.

Bir başka önemli adım İspanya'daki Müslümanlar'ın konumuna ilişkin düzenlemeler yapılarak atıldı. İspanya sayıları 500-600 bin civarında olan Müslüman vatandaşlarını ilgilendiren yasal düzenlemeler yaparak AB ülkeleri arasında istisnai bir örnek teşkil ediyor. Özellikle, Müslüman cemaatle devlet ilişkisini belirleyen yasanın girişinde yer alan ifade hayli çarpıcı: "Çok eski bir geleneği olan ve İspanyol kimliğinin oluşmasında önemli yeri olan İslam dini..." Bu ibare İslam'ın Avrupalı kökenlerini teyit etme açısından önemli, yasal bir belge niteliğinde ileri adım sayılmalıdır. Benzer bir iddianın, daha cesur biçimiyle, Bosnalı Müslümanlar tarafından dile getirildiğini belirtelim. Avrupa tarihinin sadece Yahudi-Hristiyan geçmişe indirgenemeyeceğini savunan Reisul Ulema Mustafa Çeriç, İslam'ın Avrupa tarihinin bir parçası olduğunu savunuyor. İspanya ve Bosna'nın da İslam'ın batı ve doğu ucundan Avrupa'da ulaştığı sınır olması dikkat çekici. Müslüman bir toplum olarak Boşnaklar'ın varlıklarını sürdürebilmeleri ve kendilerini Avrupa içinde görmelerinden kaynaklanan bu tarih yorumu bir yana, İspanya'nın attığı adım önemli. Binlerce Müslüman ve Yahudi'yi sınırdışı ettikten 500 yıl sonra İslam'ı İspanyol kimliğinin bir parçası sayması bahsini ettiğim dinamik sürecin (istisnai de olsa) bir parçasıdır.

Din ve devlet ilişkisini belirleyen yasada ayrıca Cuma namazı ve bayram günlerine yönelik düzenlemeler yer alıyor. Okullarda dini eğitimin güvence altına alınması, hastane, kışla gibi kurumlarda dini görevleri yerine getirebilmeye imkân tanınması...

Tüm bunlardan AB'ye üye ülkelerin tamamında aynı uygulamaların olduğu çıkartılamaz. Ancak İspanya gibi güçlü Katolik kimlik üzerine kurulu, İslam'la tarihi hesaplaşması olan bir ülkenin diğerlerinden daha ileri adım atabilmesi önemlidir. Aynı İspanya'nın "seculer" toplum oluşturmak uğruna dini okulları budaması ile çok kültürlülüğe kapı açan görece dini özgürlükleri tanıması arasında tutarlılığı gözden kaçırmamalı.

Bir de din ve dini olan herşeyi resmi hatta kamusal alandan uzak tutmayı çağdaşlık bilen ilkel pozitivistlerin Türk kimliğine yaklaşımlarını İspanyalı örneğiyle kıyaslayalım.


28 Kasım 2002
Perşembe
 
AKİF EMRE


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED