Son haftalarda genel seçimlerin ardından Türkiye kamuoyunu en fazla meşgul eden ikinci konu durumundaki "şifreli âyetler" iddiasına sürpriz bir tepki de Türkiye Musevi cemaatinden geldi. Bütün kutsal kitapların insanlığa verdikleri mesajlarla anlam ve önem kazandıklarını belirten Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva, "Kur'an'da şifreler bulduklarını söyleyenlerin Müslüman Türk toplumunun kutsal değerlerine bilerek ya da bilmeyerek zarar verdiklerini" savundu.

Son günlerde bu tartışmalara Yahudi ilahiyatı ve Tevrat'ın da karıştırıldığını belirten Haleva, "Yakın geçmişte, Musevi kültüründe de bu tür fantaziler üreten yazarlar çıkmıştı. Ancak, bir süre sonra bunların tümüyle boş işler olduğu anlaşıldı" şeklinde konuştu.

Ayrıntıyla ilgileniyorlar

Benzer türden matematiksel hesapların geçtiğimiz yıllarda Tevrat için de gündeme geldiğini hatırlatan İshak Haleva, ilginç açıklamalarına şöyle devam etti: "Tevrat'ta şifreler olduğu iddiası ortaya atıldığında da bu konuya mesafeli durmuştum, şimdi aynı şekilde mesafeli duruyorum. Çünkü bu tartışmanın insanlığa hiç bir faydası yok. Kutsal kitabın içindeki ulvi mesajları bir kenara bırakmışsın, bilmem ne savaşının tarihini bulmaya çalışıyorsun. Diyelim ki buldun, bulsan ne olacak? Kadir-i mutlak yüce Allah, biz kullarına bir şey söylemek istediğinde, bunu anlaşılamayacak bir hale getirip cümlelerin içlerine mi gizler, yoksa apaçık mı ifade eder?"

"Drosnin hayal görüyor"

Yakın geçmişte Tevrat'ta şifreler bulunduğu iddialarını gündeme getiren Michael Drosnin adlı Amerikalı bir araştırmacıya karşılık, İsrailli bir başka araştırmacının da aynı yöntemi kullanarak Tevrat'tan "Drosnin hayal görüyor" şeklinde bir cümle çıkarttığını tebessümle anlatan Haleva, Müslümanları bu gibi spekülatif konularda uyanık olmaya davet etti. "Yahudilerle Müslümanlar iki hak dinin mensuplarıdır ve kardeştir" diye konuşan Hahambaşı'na göre, bu tür fantaziler farklı çıkar hesaplarıyla her din için zaman zaman gündeme gelebiliyor.

Haleva, özellikle genç insanların böyle tartışmalardan etkilenerek kutsal kitapların asli mesajlarını bir kenara bıraktıklarını, sonra da adeta bir "fal ve tılsım kitabı"yla uğraşırcasına kendilerini bu şifreleri bulmaya adadıklarını belirterek ilginç açıklamalarını şöyle noktaladı:

"Bu olayda konumuz din değil, dine bakış açısındaki çarpıklıktır. Bu bakımdan, genç mü'minlere tavsiyem, ellerine kutsal kitapları aldıklarında içinde ne yazdığına ve Yüce Allah'ın onlara neleri emrettiğine baksınlar. Kutsal kitapların misyonu İsrail'in kuruluş tarihi ya da İstanbul'un fethini önceden bildirmek değil, güzel insanlar, güzel toplumlar yaratmaktır. İnsanlar esası bırakıp teferruatla uğraştıklarında kitapların kutsiyetine de zarar geliyor."

AYNI İDDİA TEVRAT İÇİN DE ORTAYA ATILMIŞTI

Cenab-ı Allah'ın kutsal metinlerde şifreli mesajları verdiği" iddiası, bundan bir kaç yıl önce Tevrat için de gündeme gelmişti. Musevi asıllı Amerikalı bir gazeteci olan Michael Drosnin'in kaleme aldığı "The Bible Code" (Kitab-ı Mukaddes'in Şifresi), piyasaya sürüldüğü 1996 yılında büyük yankılar uyandırıp kısa süre içinde "best-seller" oldu. Drosnin, yüzbinlerce nüsha satan kitabında en azından bir konuda dürüstlük gösteriyor, "şifre" olarak tanımladığı "anlamlı tarihleri ve sözcükleri ayıklama formülü"nü kendisinin bulmadığını belirtiyordu. Bu ayıklama formülü, kendisine Kudüs Musevi Üniversitesi matematik bölümü öğretim üyelerinden Prof. Eliyahu Rips tarafından gösterilmişti. Bulunan formül yalnızca Tevrat'ın orijinal "Yiddiş" versiyonunda geçerli olabiliyordu. Prof. Rips bu fonmülle John Kennedy ve İzak Rabin'in öldürülmesinden İsrail'in kuruluşu ve aya gidiş tarihine dek binlerce gizli bilgiye ulaştığını ileri sürüyordu. Drosnin, "sansasyon"un kokusunu alan hızlı bir gazeteci olarak Rips'in bulgularına sarıldı ve çalışmaları kafa karıştırıcı bir dille bezeyip kitaplaştırdı. İlk aylarda piyasayı kasıp kavuran ve "sokaktaki insan"ı kestirmeden tavlayap kitap, sağduyulu bilim ve din adamlarının elinde daha derin analizlere tabi tutulunca, iddiaların safsatadan başka birşey olmadığı ortaya çıktı.

ALİ MURAT GÜVEN / HABER MERKEZİ

« Geri Dön