T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Marjinal magandalar ülkenin ufkunu kararttı..

Sizler kimlersiniz bilmiyorum ama, sayınız fazla olmasa da, etkiniz oldukça fazla..

Aslında marjinalsiniz.. Çağın, uygarlığın, büyük insanlığın sade dışında değil, karşısındasınız da.. Ara-yerdesiniz..

Kiminiz militaristsiniz.. Askeri müdahaleleri veya "askeri-demokrasi"yi, Türkiye şartlarına en uygun siyasi model olarak görüyorsunuz..

Kiminiz ırkçısınız.. Milliyetçiliği, çağa karşı bir yarış olarak görmüyorsunuz.. Sizin gibi olmayanları yok etmek, susturmak, size olağan geliyor..

Her konuda yobazsınız.. Bazılarınız bunu, inançları totaliter bir sistemin dayanağı yapmak için, bazılarınız da kendi dar kafalarınızdaki düşüncelerin tartışılmaz olduğunu vurgulamak için, bir hayat tarzı olarak seçmiş..

Serbest rekabetten, dünyaya açılmaktan, insan hak ve özgürlüklerinden, çağdaş olmaktan nefret ediyorsunuz..

Çok sığsınız, çok cahilsiniz..

Bazılarınız, "Batı'lı olmak"tan, birkaç markanın adını bilmeyi anlıyor sadece..

Bütün kavramları birbirine karıştırdınız..

Sizin yüzünüzden, gazetecilik, küfür etmekle, hakaretle, paparazzilikle eş anlamlı hale geldi..

Ekonominin olmazsa olmaz kurumu olan "bankacılık", sizin yüzünüzden Türk toplumunda "hortumculuk"la, "soygunculuk"la karıştırılmaya başladı.

Türkiye'nin en büyük birikimi olan "girişim gücü", sizlerin yüzünden geniş halk kitlelerinde "köşe dönmecilik" veya "devlet pastasının paylaşımı" gibi görülüyor..

"Vatan sevgisi" kavramını da yozlaştırdınız.

Emir aldığınız veya maaş aldığınız size benzer merkezlerin iğvasına kapılıp, halkı, özgür düşünceyi, inançları, rekabeti, dünyayı ve herşeyi "tehdit" olarak sundunuz..

Koca bir ulusa, müthiş değerli bir coğrafyaya yazık ettiniz..

20-30 yıl önce Türkiye'den geri durumdaki pekçok ülke, bizi her alanda geçti..

2002 yılının Türkiye'si, şimdi kendisinin demokrat, özgür, gelişmiş bir ülke olduğunu kanıtlamak için çabalayıp duruyor..

Yoksul İrlanda zengin oldu..

Balıkçıların ülkesi ve Afrika'daki sömürge savaşlarının esiri Portekiz, aldı başını gidiyor..

İspanya'da, Franco faşizminin izleri kalmadı..

Yunanistan'ın, Kıbrıs Rum Kesimi'nin kişi başına düşen ulusal gelir payı, Türkiye'ninkinin 4-5 katına çıktı..

Siz hâlâ, "Biz egemeniz.. Biz halimizden memnunuz.. Bizim gibi düşünmeyenler ya marjinal, ya da vatan hainidir" diye, ortalarda dolaşıp duruyorsunuz..

Sizler garip ve insafsız kişilersiniz..

Ve de magandasınız..

Avrupa'ya, Amerika'ya gider, oralara özenir, oralarda katlar, yatlar alırsınız..

Ama Avrupa'daki, Amerika'daki özgür kurumların, sivil toplum örgütlenmesi modelinin, farklılıkların zenginliğinin Türkiye'ye gelmesini engellersiniz..

Hukuku da, demokrasiyi de, medyayı da, ekonomiyi de kendinize benzettiniz..

Geçmiş kuşakların canına okudunuz..

Şimdiki ve gelecek 1-2 kuşağın daha, ufkunu karartıyorsunuz..

Ne biçim yaratıklarsınız bilmiyorum..

Ama, Türkiye'nin ufkunu kararttığınızı çok iyi biliyorum..

ŞAKA

Sil baştan başlayalım!..

Gerçekten, geçmiş dönem liglerinde hakemler şike olaylarına karıştıysa, çözüm belli..

Geçmiş yıllarda, şike olduğu varsayılan bütün maçlar tekrar edilsin..

Mesela 2002'de, 1995'in ligini yeniden yaşayalım..

Nasıl olsa, bazıları da, 2002'de 1930'ların siyasetini yaşamaya çalışmıyor mu?

OLMAZSA OLMAZ

Medya demokrasinin de ekonominin de şartıdır

Araçlar, kullanım biçimlerine göre yücelir veya alçalır.. Bir tabanca ile vatanınızı da koruyabilirsiniz, en alçak cinayeti de işleyebilirsiniz..

Medya da böyle..

İyi, kaliteli bir gazete ile, toplum, dünyaya açılabilir.. En ahlaklı, en doğru, hukuka dayalı bir düzenin ışığı da yansıyabilir gazetelerden..

Faşizm, militarizm, ırkçılık ve benzer insanlık-dışı olgular, kaliteli, seçkin medya sayesinde, toplumdan müstahak oldukları ilgiyi görürler..

Ama aynı medyayı, devletteki işlerinizi yoluna sokmak, farklı düşünceleri karalamak, anti-demokratik söylemleri "yükselen değer" biçiminde sunmak için de kullanabilirsiniz..

İyi, kaliteli, doğru medya "temiz toplum"un, "özgür düşünce"nin, "hukukun üstünlüğü"nün yoluna ışık tutar..

Kötü, kalitesiz, yoz medya, toplumun açmazlarını artırır..

Özgür ve seçkin medya olmadan, ne demokrasi, ne serbest pazar ekonomisi olabilir..

Türkiye, bu sorunu mutlaka düşünüp, tartışmak zorundadır..


6 Mart 2002
Çarşamba
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED