Beyazıt Öztürk yeni dönem yaptığı Beyaz Show'da birtakım tipler sergiledi: Hüsmen Dayı, Ejder, Beyaz Atlı Prens, Resim öğretmeni vesaire.

Bunlar arasında "Psikopat" çok ilgi görmüş.

Bu yazıyı yazmama bu tip sebep olmadıysa da beni destekliyor. Her ne kadar Beyaz'ın yaptığı Holivut filimlerindeki Anthony Perkins rollerine yakışsa da sıfatı (psikopat) dolayısıyla toplumda uyanmış bir eğilime denk düştü.

Nedir bu eğilim?..

Psikopatlaşma mı?..

Şöyle diyelim: Efendim ötedenberi bizde bir deli tipi vardır. En azından mahallenin delisi bulunur.

"Delidir ne yapsa yeridir" atasözü sanılır. Bu deliler çokluk sevimlidir de. Ayrıca cesur, atak, gözükara adamlara da "Deli" lakabını takmışızdır.

"Delikanlı" dahi bu anlayıştan beslenmektedir.

Ama ne görüyoruz şimdi?

Artık bunlar "kesmiyor"!

Sıfat olarak "psikopat" hepsinin önüne geçti.

Kabadayılık taslayan adam kendine bu sıfatı layık görüyor ve "Âlemin en kral psikopatı benim" diye şişiniyor.

Psikopatlık neredeyse gençler arasında özenilen bir makam haline geliyor.

Nasıl gelmesin? Etrafımızdaki her beş kişiden birinin ruhen sakat olduğu araştırmalar sonucu ilan edilmiş durumda.

Bir doktor arkadaşa danıştım, psikopatın özelliği nedir diye sordum.

Bu öncelikli bir hastalık tabii davranış bozukluğu. Psikopatın hayatı "haz" ilkesi üzerine kurulu. Lakin istediğini elde etmek için çalışmıyor, emek çekmiyor; gayrimeşru olarak ve hemen kavuşmak istiyor. Bir engelle karşılaştığında ya kendine ya karşısındakine zarar vermekten çekinmiyor. Yaptıklarına kılıf bulmada da üstüne yok yani.

Sosyalleşme sürecine katılamamış, toplum dışı kalmış, toplumu karşısına almış.

"Haz ilkesi" çok mühim.

İstiyor ve "hemen şimdi" diyor.

Buna imkan var mı?

Var!

Nasıl?

Son yirmi yılda ülkemizde işleyen yolsuzluk düzeni, köşe dönme, kanun ahlak tanımama; bütün bunlara meydan okuma, hedeflere varmak için çeteleşme, aniden zengin ve yetkili hale gelme; emeği, aklı, tahsili, liyakati, ahlakı, sabrı, şükürü bir yana fırlattı.

Her alanda her yol mübah hale geldi.

Adalet duygusu zedelendi.

Ruhlar yaralandı.

Aile birliği, mahalle hayatı berhava oldu.

Varoşlarda yankılanan yoksulluk çığlığı varsılların sitelerini çeviren duvarlarda yankılanıp paramparça oldu.

Deliler bu toplumda artık masum birer zavallıdır. Delikanlılığın töresi bitmiştir. Soygun, vurgu, cinayet, kap-kaç, malı bir şekilde götürme hususunda bizleri şaşırtacak bir eylem kalmamıştır.

Böylesi bir ortamda zararsız deli olmaktansa, anlı-şanlı bir psikopat olmak neden garip karşılansın ki.

Beyaz'ın psikopatı bir Amerikalı. Yerli malı birini sahneye sürse daha iyi olurdu.

Mesela Ejder.

MUSTAFA KUTLU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu