|
|
Ya medya patronu ya millet RTÜK Kanunu, bugün TBMM'ye geliyor. Kanun, güçlü medya patronlarının tekelleşmesine ve artan bu güçleriyle devlet ihalelerine ve borsaya girmelerine imkan veriyor. Muhalefet partileri yasanın TBMM'den geçmemesi için tüm engelleme taktiklerini kullanacak.
Cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edilen RTÜK Kanunu, Meclis Genel Kurulu'na bugün yeniden getiriliyor. Hükümet ortakları, Sezer'in RTÜK Kanunu'nun tümünü değil, 9 maddesini veto ettiğini öne sürerek, sadece bu 9 maddeyi TBMM'ye getiriyor. İhale ve borsa vurgununa kılıf Tasarı ile 3984 sayılı kanunun 29. maddesi değiştiriliyor. 29. maddede bulunan, "Belirli bir özel radyo ve televizyon kuruluşunda yüzde 10'dan fazla hissesi olanlar devletten, diğer kamu tüzelkişilerinden ve bunların doğrudan veya dolaylı olarak katıldıkları teşebbüs ve ortaklıklardan herhangi bir taahhüt işini doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kabul edemezler ve menkul kıymetler borsalarında muamelelerde bulunamazlar" hükmü çıkartılıyor. Böylece, medya patronlarına devlet ihalelerine girme imkanı verilirken, güçlü medya patronlarının, ihaleleri almak için, siyasiler ve kamu görevlileri üzerinde baskı kurma yoluna gidebilecekleri belirtiliyor. Medya patronlarına borsada işlem yapabilme izni verilmesi ile de, hakkında olumlu veya olumsuz haberler yayınlanacak olan bir hisse senedinin alım satımı ile trilyonlar kazanma imkanı getiriliyor. Medyaya hakim olacak 29. maddede bulunan "Bir hissedarın, bir kuruluştaki hisse miktarı ödenmiş sermayenin yüzde 20'sinden ve birden fazla kuruluşta hisse sahibi olanların bu kuruluşlardaki tüm hisselerinin toplamı da yüzde 20'den fazla olamaz" hükmü kanundan çıkartılarak, "Yıllık ortalama izlenme veya dinlenme oranı yüzde 25'i geçen bir televizyon veya radyo kuruluşunda bir kişinin sermaye payı yüzde 50'yi geçemez" hükmü getiriliyor. Bu durumda, yıllık ortalama izlenme yüzde 25'i geçen hiçbir televizyon ve radyonun olmaması nedeniyle bir kişi, birden fazla radyo ve televizyonun sahibi olabilecek. Böylece siyaset, bürokrasi ve kamuoyu üzerinde etkisi de daha güçlü olacak. Kamuoyu, medya patronunun veya destekçilerinin aleyhine olabilecek hiçbir konuda haber alamayacak. 312 RTÜK'e de giriyor RTÜK Kanunu ile televizyon ve radyoların uymaları gereken yayın ilkeleri yeniden düzenleniyor. Düşünceyi cezalandıran madde olarak gösterilen ve bu nedenle TBMM'de değiştirilen Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesi "eski haliyle" radyo ve televizyon yayınlarına getiriliyor. RTÜK Kanunu ile radyo ve televizyon yayınlarında "Toplumu şiddete, teröre, etnik ayrımcılığa sevk eden veya halkı sınıf, ırk, dil, din, mezhep ve bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik eden veya toplumda nefret duyguları oluşturan yayınlara imkân verilmemesi" ilkesine uyma zorunluluğu getiriliyor. Böylece, her türlü konuşma, "yoruma göre" suç sayılabilecek. Hükümeti eleştiren yandı 'Yayın ilkeleri' arasına, "Yayınların karamsarlık, umutsuzluk, kargaşa ve şiddet eğilimlerini körükleyici veya ırkçı nefret duygularını kışkırtıcı nitilekte olmaması" ilkesi de eklendi. Bu durumda, radyo, tv veya gazetelerde, "deprem olacak, ekonomi kötüye gidiyor, enflasyon artacak, kriz olacak" gibi haberlerin yayınlanması "karamsar yayın" sınıfına sokulabilecek ve "suç" sayılabilecek. Böylece sadece "herşey mükemmel durumda" türünden haberler yapılabilecek. İnternete 'gazete' muamelesi Yasanın Ek 9. maddesi ile internet iletişimi de RTÜK denetimine alınırken, "bilişim teknolojileri ve internet ortamında gerçekleşen eylemler" Basın Kanunu kapsamında değerlendirilecek. Böylece, Basın Kanunu'ndaki, her türlü basılı eserin iki kopyasının denetlemeye verilmesini öngören düzenleme de internet yayıncılığı için geçerli olacak. Yani, internet haber siteleri, her yeni haberi yayına verdiklerinde iki nüshasını emniyete ve RTÜK'e göndermek zorunda olacaklar. Her dakika haberlerin yenilendiği internet haber sitelerinin bunu nasıl yapacaklarına ilişkin bir düzenleme ise tasarıda yok. İnternet yayıncıları, bu durumda merkezlerini yurt dışına taşıyacaklarını belirtiyorlar. KAYIŞ: SİYASİ MANEVRA
Devlet Bakanı Karakoyunlu'nun, "RTÜK yasası bu haliyle çıksın, sonra daha özgürlükçüsünü yaparız" çıkışı, RTÜK Başkanı Nuri Kayış tarafından "siyasi marevra" olarak değerlendirildi. Karakoyunlu'nun açıklamalarının "anlamsız" olduğunu belirten Kayış, "Meclis'i, RTÜK Kanunu ile iki defa meşgul etmenin anlamı yok. Özgürlükçü düzenlemeler RTÜK Kanunu bugün Meclis'te görüşülürken yapılabilir. İktidar ve muhalefet partileri Cumhurbaşkanı Sezer'in veto gerekçelerini de dikkate alarak RTÜK Kanunu daha özrgülükçü hale getirebilirler. Bile bile yanlışta ısrar etmenin anlamı yok. Meclis'teki tasarı üzerinde düzeltme yapmak yerine yeni bir kanun hazırlanacağını açıklamak siyasi manevradır" dedi.
|
|
|