T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Örtülü gerçeğe tepkiler

İsrail'in vahşeti başladığından beri daha dikkatli izlediğim Amerikan gazeteleri arasında biri yansızlığı ve muhalif görüşlere de yer vermesiyle diğerlerinden ayrılıyor: Los Angeles Times (LAT)... Filistin'deki muhabirlerinin gönderdiği haberler çok dengeli. Robert Sheer'in yazıları ise parmağını suçlunun gözüne sokar cinsten.

Musevi okurları, bu yüzden, LAT'ı boykot ediyorlar. BBC'den öğrendiğime göre, bir günde 900 kadar okur gazeteyi arayıp "Filistin yanlısı yayınları" sebebiyle kınamış; "Abonemi iptal edin" başvurusunda bulunan da çıkmış... Bazı okurlar aynı zamanda reklâmveren olduğundan, LAT yönetimi bu tepkilerden bayağı rahatsızlık duymuştur. Yaptıkları savunulamayacak İsrail'i eleştiren haber ve yazılara yer verdiği için bir gazeteyi zor durumda bırakabiliyor taraftar okur...

Türkiye'de, bazı gazetelerde çıkan tutarsız haberler ve akılalmaz yorumları okurken, aklım, duyarlı ve bilinçli Musevi okurun eylemine takılıyor. Acaba bizde kaç kişi, "Vicdanını titreten Filistin manzaralarını çarpıtarak verdi, ya da ölümleri küçümsedi ve rencide edecek yorumlar yayınladı" diye gazetesini protesto zahmetine katlanmıştır? Kaçı, "Bugünden itibaren okumuyorum sizi" tepkisini vermiştir?

Kendisini zor durumda hisseden her kişi ve örgütün yapacağı gibi, İsrail de, şu sıralarda 'dost' bildiklerini kendisini desteklemeye mecbur bırakıyor. Bunun bir örneğini, iki yıldan fazla bir süre sürüncemede kalmış tank modernizasyonu işinin kendisine verildiğini ilânı Türkiye'den istemesiyle yaşadık. DSP, MHP ve ANAP'lı hükümete, inanılmayacak bir yanlışlığı, "Bize böyle bir günde destek vermeyeceksiniz de ne zaman vereceksiniz?" sözlerinin yaptırdığına eminim. İsrail, Bush'la başlayan, "Ya bizdensiniz, ya terörden yana" saptırmacasını ilişkilerinde uyguluyor.

Microsoft firması ve sahibi Bill Gates İsrail'in bu tavrı yüzünden bayağı zorda. İsrail'deki barış yanlısı Gush Shalom örgütü sözcüsü Adam Keller, Bill Gates'e gönderdiği bir mektupla, Microsoft şirketinin garip bir duyurusunu kınadı. Tel Aviv bölgesindeki ana yollarda, birkaç gündür, Microsoft'un duyuruları fark edilmeye başlamış. Dev panolar üzerinde, Microsoft logosu eşliğinde, şu birkaç sözcük yer alıyormuş: "From the depth of Our Heart – Thanks to the Israeli Defence Forces." Dünyanın dört bir köşesindeki Windows kullanıcılarının zengin ettiği şirket, "Kalbimizin derinliklerinden İsrail Silahlı Kuvvetleri'ne şükranlar" diyebiliyor... Belli ki, İsrail, Gates ve adamlarına, "Bize desteğini belli et, bakalım" demiş...

Amerikan basını, bir-ikisini dışarıda bırakırsak, neredeyse tek ses halinde İsrail'e arka çıkıyor. Televizyonlar vahşet görüntülerini perdeliyor; gazeteler saldırıları önemsiz göstermekle meşgul. "Yarın gerçek ortaya çıkar, yüzümüz kızarır" diye düşünülmeden... Bu da, doğal olarak, Amerikan toplumunun olup-bitenleri algılamasını engelliyor... İsrail'in etkin olduğu medya gücü, inanılmaz biçimde, Amerikalı zihinleri istediği biçimde yoğuruyor.

Medyanın yansızlığı konusunda çalışmalar yürüten The Pew Center adlı bir düşünce üreten kuruluş, bir hafta önce açıkladığı son raporunda, İsrail konusunda, Amerikalılar ve Avrupalılar arasında derin ayrılıklar bulunduğunu açığa vurdu. Avrupalılar Amerika'yı suçlamaktan kendilerini alamıyor...

Fransızlar'ın yüzde 71'i, İtalyanlar'ın 67'si, Almanlar'ın 64'ü ve İngilizler'in 57'si, "Amerika barış konusunda yeterince gayretli değil" kanaatini belirtmişler. International Herald Tribune ve Council on Foreign Relations'ın desteğiyle gerçekleştirilen, 1362 Amerikalı ile dört ülkeden 4042 Avrupalı'ya soru yöneltilerek hazırlanan kamuoyu yoklamasında, ihtilâfta Filistin tarafını haklı bulan Avrupalılar'ın İsrail'i haklı bulanlardan fazla olduğu ortaya çıkmış...

Amerikalılar'ın görüşlerinde de İsrail'in yaptıklarına karşı kuşkular artmaya devam ediyor. Colin Powell'ın bölgede bulunduğu günlerde Harris firmasının yaptığı kamuoyu yoklamasında, bütüncü bir İsrail-yanlısı tavır görülmemiş. "Şiddette kim suçlu?" sorusuna, araştırmaya katılan 1021 kişinin yüzde 39'u, "Her iki taraf da" cevabını vermiş. Katılanların yüzde 36'sı, "Filistinliler suçlu" derken, yüzde 11 "İsrail" demiş...

"Bu sonucun neresi olumlu?" diye homurdanacakları baştan uyarırım: Medyası ağır bir İsrail'e sadâkat sınavından geçirilen, vahşet görüntüleri ekranlarda perdelenen, Bush ve adamlarının her ağzını açışta "Filistinliler, Arafat suçlu" dedikleri bir ülkede, halkın neredeyse üçte ikisi resmi çizgiye aykırı görüş beyan edebiliyorsa, bu 'olumlu' bir sonuçtur. Haberi veren gazetenin görüştüğü İslâm kuruluşu temsilcisi İbrahim Hooper'ın, "Bu sonuç, Amerikan halkının, İsrail-yanlısı lobinin zorladığı çizgiyi benimsemediğini göstermesi bakımından rahatlatıcı" demesi de bu sebepten...

Nitekim, Time dergisi ile CNN'in düzenlediği bir başka kamuoyu yoklamasına katılanların yüzde 46'sı, "İsrail fazla ileri gitti" diyebildi. İsrail'e ekonomik ve askeri yardımın kesilmesini (yüzde 27), ya da azaltılmasını (33) isteyenlerin oranı da az çıkmadı.

Gerçekler bütün boyutlarıyla öğrenildiğinde ne olacağını beraberce göreceğiz. Hangi taraf 'mâkul çoğunluk', hangi taraf 'azgın azınlık' o zaman belli olacak.


22 Nisan 2002
Pazartesi
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED