Fransa'da yayımlanan LibÈration gazetesi, ABD'nin Afganistan'da terörizme karşı yürüttüğü operasyonun ardında Orta Asya'daki zengin enerji kaynaklarıyla ilgili stratejik hesapların da yattığını belirtti.

Fransız LibÈration gazetesinde Pascal Riche adıyla yayımlanan yazıda, ABD Başkanı George W. Bush'un Afganistan özel temsilcisi Zalmay Halilzad'ın, 11 Eylül saldırılarından bir yıl önce kaleme aldığı bir makalede Taliban rejiminin devrilmesinin önemini vurgulamasına dikkat çekildi. 11 Eylül'deki intihar saldırılarının gerçekleşmesinden önce, Afganistan'ın Orta Asya ile Pakistan arasında bir enerji koridoru işlevi görebileceğini öngören Halilzad, Taliban'ın tasfiyesi için dört gerekçe sunmuştu: Usame Bin Ladin'in bu ülkedeki faaliyetleri, afyon ticareti, Afgan halkı üzerindeki baskı ve petrol...

Afganistan gaz kurbanı

LibÈration gazetesinde önceki gün yayınlanan makalede, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in 1998 yılında, yani son aylarda yaşanan gelişmelerden oldukça uzun bir zaman önce, yeni enerji koridorlarına duyulan gereksinimi ifade etmesine ve Zalman Halilzad'ın, geçmişte Türkmen gazının Afganistan üzerinden güneydeki limanlara aktarılmasını öngören Unocal isimli şirkete danışmanlık yapmış olmasına da dikkat çekildi. Yazıda Orta Asya'daki enerji kaynaklarının Kuzey Denizi'ndeki doğal kaynaklardan daha zengin olduğu ve Ortadoğu'da istikrarsızlığın arttığı bir dönemde, OPEC ülkelerine bağımlılığı azaltacak gelişmelerin ABD için çok önemli olduğu vurgulandı.

ABD'nin yeni partnerleri

Kısa süre öncesine kadar bölgedeki enerji kaynakları üzerindeki Rus nüfuzunu ve tekelini kırmak için değişik alternatiflerin arayışında olan ABD'nin, 11 Eylül sonrası başlayan yakınlaşma süreci çerçevesinde Rusya ile stratejik bir ortaklığa gidebileceğine işaret eden makalede; Hazar Denizi'yle Basra Körfezi arasındaki en kısa güzergah olarak göze çarpan İran için de benzer bir işbirliğinin söz konusu olabileceği ifade edildi. Yazıda son olarak, Birleşmiş Milletler zirvesi için Kasım ayında New York'a giden İran Devlet Başkanı Hatemi'ye Amerikan petrol şirketlerinin gösterdiği ilgiye dikkat çekildi.