T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Erdoğan'ın basın toplantısı

Rakamlar gerçekten acımasız oluyor. Bir zamanlar arka arkaya sıralandığında göğsümüzü kabartan, "Gelecek yüzyılın en kalkınmış 15 ülkesinden biri olacağız" vaadini duyduğumuzda inanmamızı sağlayan Türkiye'nin ekonomik göstergeleri, şimdilerde başımızı önümüze eğmemize sebep oluyor. Yılbaşı vesilesiyle hükümetin son bir yılını değerlendiren AK Parti lideri Tayyip Erdoğan iki saat boyunca işte bunu yaptı: Yansıtmalarla zenginleştirilmiş basın toplantısından başım önümde çıktım.

Üç yıl önce (1998) kişi başına düşen milli gelir 3.244 dolardı; rakam, geçtiğimiz yıl (2001) sonunda 2.200 dolara düştü. Üyesi olmak istediğimiz AB ülkeleriyle aramız zaten açıktı, şimdi Macaristan (4.544) ve Polonya (4.085) da fark atmaya başladı. 2001 yılında yüzde 8.5 küçüldük. İşçi, memur, emeklinin gelirleri dolar karşısında eridi. Kalkınan bir ülke olarak -sözgelimi- elektrik enerjisi talebinin her yıl yüzde 8-10 arasında artması gerekirken, 2001'de talepsizlik (-1.4) durumuyla karşı karşıyayız; elektrik kesintisi yaşanmıyorsa, bunun sebebi, kapanan fabrikalar yüzünden talebin düşmesi... Yurtdışında çalışan Türkler de ülkeye para göndermekten vazgeçtiler (İşçi döviz girdisi 1998'de 5.4 milyar dolardı, 2001'de 2.7 milyar dolara düştü). Yabancı sermaye gelmiyor, kaçıyor (2001'de giren 2.745 milyon dolar, kaçan -6.462 milyon dolar)...

Bu rakamsal gerçeklikler bir başka bozukluğun habercisi: Bütçe açığı... Üretim durup yurtdışı döviz girdileri düşünce Hazine'nin yapabileceği tek şey borçlanmak. IMF ve yüksek faiz sayesinde Türkiye borçlanabiliyor; ancak borcun faturası ağır. 1998 yılında toplanan vergilerin üçte biri faiz ödemelerine giderken, 2001'de bu oran tavanı deldi: Yüzde 105.3... Kullanılan kredilerin çoğu giderek yüksek faizli, kısa vâdeli ve döviz cinsinden olmaya başladı. Bütçe açığı AB standardının (yüzde 3) çok üstünde: Yüzde 16.5... Üretim düşünce istihdam azalıyor, tabii bütçe gelirleri de...

Türkiye'nin içine düştüğü durum klasik ekonomi kitaplarında anlatılan türden tam bir 'iflâs' manzarası... Türkiye'nin Arjantin'in durumuna düşmemesinden kendisine övünme payı çıkartan iktidarın ekonomiyi getirip bıraktığı nokta işte bu... Rakamlar acımasız...

Bir muhalefet partisi olarak, AK Parti'nin, ülkenin içine düştüğü olumsuzlukları sergilemesinde şaşılacak bir yön yok. Dersine iyi hazırlandığı her halinden belli olan Tayyip Erdoğan, tarihe, herhalde 'en kötü yıllardan biri' olarak geçecek 2001'in panoramasını çizerken muhalefette bulunmanın rahatlığını da kullandı. En çarpıcı sözleri tablolarla destekli ekonomik göstergelere ayırmış olsa bile, dış politikadan iç barışa kadar hemen her alanda görüşlerini açıklamaktan geri durmadı.

Yeni kurulan bir partinin kendisini kitlelere kabul ettirmesi zordur; AK Parti'nin bir zorluğu da içinden doğduğu gelenekle ayrıldığı noktaları izahtan kaynaklanıyor. Sandık ortaya konulana kadar, doğal kitlesi ile erişmeyi hedeflediği kitleyi buluşturmada başarı kazanması şart. Tayyip Erdoğan'ın hükümetin bir yıllık performansını sergileme vesilesiyle düzenlediği basın toplantısı bu zorluğun üstesinden gelmeyi amaçlıyordu. Amacına ulaştı da...

Tayyip Erdoğan, ocak ayı sonunda, bu yıl New York'ta yapılmasına karar verilen ünlü Davos toplantısına katılmak üzere ABD'ye gidecek. Biraz iddialı olacak, ama yine de söylemek gerekiyor: Dünkü basın toplantısının Türkiye'nin dış ilişkilerine, son uluslararası gelişmelere ait bölümleri, Tayyip Erdoğan'ın ay sonunda karşılaşacağı yabancı muhataplarına birer ev ödevi gibi hazırlanmıştı. Yabancılar, eminim, dünkü basın toplantısı metnini biraz da bu gözle ve ayrıntıları da ihmal etmeyerek değerlendireceklerdir.

2001 Türkiye için bir kayıp yıldı, 2002'nin farklı olacağını düşünmek için henüz bir sebep ortada görünmüyor. Tek çıkış yolu, kendini iktidar alternatifi haline dönüştürecek güçlü bir muhalefet cephesine sahip olmak. Ak Parti, Tayyip Erdoğan'ın dünkü basın toplantısıyla, o yolda yürüdüğünü ilân etmiş oldu.


8 Ocak 2002
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED