T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Gurbeti vatan eden kalemler

Ekmek parası için gittikleri Almanya'da kitapları ile ödül alan, kendilerini kabul ettiren Türk yazarlar üzerine kitap hazırlandı.

Mahmut Karakuş ile Nilüfer Kuruyazıcı'nın hazırladığı Almanca yazan Almanyalı Türkleri konu alan "Gurbeti Vatan Edenler" adlı araştırma, Kültür Bakanlığı'nca yayımlandı. Araştırmaya göre, Türkiye kökenli yazarlar, 1960'lı yıllardan bu yana Almanya'da yeni bir yazın gurubu oluşturdu. Aras Ören ve Yüksel Pazarkaya'nın öncülük ettiği bu yazarlar arasında, Habib Bektaş, Zafer Şenocak, Zehra Çırak, Alev Tekinay, Şinasi Dikmen, Saliha Scheinhardt, Renan Demirkan, Emine Sevgi Özdamar ve Feridun Zaimoğlu, Alman yazın dünyasında ayrı bir yer tutuyor.

İlk örnekler 1960'larda verildi

1950'li yıllarda Almanya'ya giden işçiler arasında yazmaya başlayanların sayısı az değildi. İlk yazın ürünleri 1960'lı yılların sonlarında verilmeye başlanırken, Almanya'daki çalışma yaşamı, fabrikadaki ustabaşı, karşılarına dikilen ve bir türlü akıl erdiremedikleri Alman yasaları, dilini anlamadıkları Alman komşunun davranışları, yetmişli yılların temel konuları arasındaydı.

Türkiyeli yazarların öncüleri, Yüksel Pazarkaya, Nevzat Üstün ve Bekir Yıldız oldu. Üstün Almanca'ya da çevrilen "Almanya Almanya" adlı öyküsüyle Almanya göçünü konu alan ilk örneği verdi. Yüksel Pazarkaya ise Alman televizyonları için hazırladığı "Komşumuz Balta Ailesi" adlı televizyon dizisi ile yazın ve kültür alanında gerçek bir öncü niteliği kazandı. Alman yazın çevrelerinde Türk yazarların adını duyurma konusunda öncü olan bir başka ad ise Aras Ören.

Fabrika işçiliği yapan Habib Bektaş, bugüne kadar kendini hem Almanya hem de Türkiye'de kanıtladı. Yine "işçi yazar" olarak adını duyuran Fethi Savaşçı ise "Duvarcı Hasan Usta" adlı şiir kitabından başlayarak, Almanya'da yaşamanın ve çalışmanın sorunlarını konu edindi.

Doksanlarda yazmaya başlayan iki kadın yazar, Renan Demirkan ile Emine Sevgi Özdamar ise büyük başarı kazandı. Özdamar, "Hayat Bir Kervansaray" adlı romanı ile Almanya'nın en önemli edebiyat ödüllerinden olan Ingeborg Bachmann Ödülü'nü aldı.

Ödül üstüne ödül aldılar

Almanya'da oluşan yabancılar yazınında Türk yazarlar önemli roller oynadı. Yazarların herbiri başarılı bulunan eserleri nedeniyle ödüllendirildi. "Felidae" ile ün kazanan Akif Pirinççi'nin polisiye kitapları, film ve çizgi film oldu. Akif Pirinççi, Zafer Şenocak ve Emine Sevgi Özdamar'ın adı, eserleri Türkçe'ye çevrildikten sonra Türkiye'de duyulmaya başlarken, Habib Bektaş, Türkçe yayımladığı romanlarıyla Türk okurlara ulaşabildi. Buna karşılık, Zehra Çırak, Alev Tekinay, Feridun Zaimoğlu, Şinasi Dikmen'in adları ise akademik çevreler dışında Türkiye'de fazla duyulmadı.

ALMANYA'DAKİ TÜRK YAZARLAR

"Ekmek parası" için gittikleri Almanya'da "gurbeti vatan eden" Türk işçiler arasından yükselen Türk yazarlar, verdikleri eserlerle, bugün Almanya yazın dünyasında kendilerine saygın bir yer edindi. Almanya'da ilk kez işçi sorunları ile yazmaya başlayan Akif Pirinççi, Yüksel Pazarkaya, Zafer Şenocak, Emine Sevgi Özdamar, Habib Bektaş, Zehra Çırak, Şinasi Dikmen ve Alev Tekinay gibi yazarlar arasında, yapıtları Alman üniversitelerinde araştırma konusu yapılanlar bile bulunuyor.

Bunlardan Saliha Scheinhardt üzerinde yoğun tartışmalar yapılırken, Emine Sevgi Özdamar'ın eserleri, bilimsel araştırmalara konu edildi. Yapıtlarında Türkçe düşünce kalıplarını Almanca söylemeyi deneyen ve bunda büyük başarı sağlayan Özdamar, "Hayat Bir Kervansaray" adlı romanı ile Almanya'nın en önemli edebiyat ödüllerinden birisi olan Ingeborg Bachmann Ödülü'nü aldı.



8 Ocak 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED