T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Özgürlüğüm senin de özgürlüğündür

Türkiye'de herkesin sadece kendine ait konularda duyarlı olması âdettendir; birbirimizin sorunlarıyla fazla ilgilenmeyiz. Herkesin kendine ait bir gündemi vardır ve bu gündemler asla geçişken değillerdir. Oysa, farklılıkların vurgulandığı, ortak paydaların gözlerden saklandığı ortamlar baskıcı sistemlerin beslenme borusudur; totaliter rejimlerde farklılıklar vurgulanarak istenilen sonuç alınır.

Son zamanlarda bu görüntü biraz değişmeye başladı; köklü bir değişiklik değil yaşanan, ama yine de bir değişim söz konusu. İlk kez, Emniyet gücünü kullanan birileri Yeni Şafak'ı bastığında bazı şeylerin değişmeye yüz tuttuğu görüldü; başlangıçta bir an tereddüt geçirseler bile, yapılanın çirkinliğini kınamayan meslek örgütü, tavrı önem taşıyan meslektaş kalmadı.

Benzer bir durum, hükümetin 'el çabukluğu mârifet' anlayışıyla Meclis'ten geçirmeye kalkıştığı Türk Ceza Kanunu'nun 159 ve 312. maddeleriyle ilgili tartışmalarda da yaşanıyor. Bu iki madde, Avrupa Birliği'ne verilen 'ulusal program' gereği değiştirilen anayasa maddelerine uyum sağlasın diye elden geçirilecek; ancak hazırlanan metinler mevcuttan daha yasakçı... Suçun kapsamı genişletiliyor ve neredeyse her eleştiri, her 'aykırı' görüş 'suç' haline getiriliyor.

Yeni metne göre, 'devleti tahkir veya tezyif ettiği' gerekçesiyle herkes mahkemeye sevkedilip mahkum edilebilir; her cümle 'kişileri tahrik olasılığı' içinde sayılabilir. Ancak, uygulamada, bu iki maddenin aleyhlerinde kullanılacağı kişiler, bu maddeler yüzünden mahkum olanlara veya halen dâvâsı sürenlere bakılarak anlaşılabileceği gibi, belli görüş sahipleri; siyasetten yasaklı siyasetçiler bile esas hedefin kimler olduğuna ışık tutuyor... Bu yüzden, değişiklik adı altında daha baskıcı bir sistem getirilmek istenmesine bizlerin karşı çıkmamız doğal...

Ancak, bu defa da yalnız kalmadık. Her eğilimden gazetede sütun sahibi olan meslektaşlar bu defa da yapılmak istenene karşı tavır almakta gecikmedi. İstense onlardan da birer '312 mağduru' veya '159 mahkumu' çıkarılabileceği halde sistemin bunu asla istemeyeceğini bildikleri için suskun kalabilirlerdi; ancak pek çok yazar, özgürlükleri bir kişi için kısıtlamakla bütün toplum için kısıtlamak arasında fazla bir fark olmadığının bilinciyle hareket etti. DSP ve MHP liderlerinin bazı gazetecilerle buluşmaları politikacıların da bu gelişmeyi hiç beklemediklerini açığa vuruyor.

Hak ve özgürlükler onları hiç kullanmayanlar için de elzemdir. Hayatı boyu köyünden çıkmamış ve çıkmayacak biri için 'seyahat özgürlüğü' fazla bir anlam taşımayabilir; ancak istediği zaman onu kullanabileceğini bilmesi insanı özgür kılar. Fikir ve fikrini açıklama özgürlüğü sadece kalem sahipleri için -hatta onlar içerisinde de belli eğilimde olanlar için- gerekli gibi görünse bile, özgürlük ortamında açıklanacak fikirler herkesin ortak malı olduğundan, aslında kısıtlanan 'toplumun fikirleri öğrenme özgürlüğü'dür.

Totaliter rejimler özgürlüklerin kısıtlandığı ortamların ürünüdür. Her özgürlük düşmanı, yoluna, kendisi için 'düşman' bellediği bir kesimin sesini kısarak çıkmış olsa bile, sonunda, yakınlarında yer alanları da dilsiz bırakmayı başarmıştır. Serbest rekabetçi bir ortamda özgürce dolaşımda bulunması fikirleri değerli kılar; başkalarının sesinin kısıldığı ortamlarda işitilen 'tekçi' fikirlerin sahipleri de, çok geçmeden, 'sağırlar diyalogu'na mahkum edildiklerini fark edeceklerdir. Totariter rejim dilsiz ve sağırlar rejimidir zaten...

TCK'nın değiştirilecek iki maddesiyle ilgili tartışmalar, yasakçı zihniyetin işinin bu defa zor olduğunun işaretleriyle dolu. Yeni Şafak baskınının meslek örgütleri ve meslektaşlardan gördüğü tepki, sadece bizleri rahatlatmakla kalmadı, baskın sonrasında desteklerini yanımızda bulduğumuz meslektaşları da müstakbel saldırılardan korudu. Aynı şekilde, TCK 159 ve 312'ye tepki verenler, sadece bu iki maddenin bugünkü mağdurlarını gözetmiş olmuyorlar, kendi özgürlük alanlarını da koruma çabası sergiliyorlar.

Bu bilinç, umarım, kalıcı olur.


28 Ocak 2002
Pazartesi
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED