T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Al birini, vur ötekine!.

1980'lere dayanan yıllardaydık.. Bülent Ecevit, "kumar borcu olmayan" onbir milletvekili bulup, hepsini bakan yapmış ve "Güneş Motel Koalisyonu" kurulmuştu..

Birgün kalktı, bir demeç verdi..

O sırada araları açık olan Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri'ni uzlaştırmak için girişimlerde bulunacağını söyledi..

Bu demeç kamuoyunda ciddi biçimde tartışılırken, rahmetli Turan Güneş geldi gazetedeki odama..

- Mehmet Bey.. Duydunuz mu olanları, dedi..

Merakla ne olduğunu sordum.. Anlattı..

- Vehbi Koç'la Sakıp Sabancı, kavga edip, birbirlerine girmişler.. Bizim mahallenin bakkalı aralarına girdi.. İkisini uzlaştırıyor..

Güldüm ve bu sözlerin arkasından çıkması kaçınılmaz olan kıssayı bekledim..

Devam etti sevgili Turan Güneş,

- Bizim liderimiz Ecevit de, ABD Başkanı Carter'la, Sovyet'lerin Brejnef'ini buluşturacakmış.. Neden olmasın ki?.

Sonra, beraber gülmüştük..

Bu gülmeler iyi de, eğer toplum olarak hayatınız, bitmez tükenmez şekilde, bu şekilde gülmekle geçerse, durumda yanlışlık var demektir..

Son gülüşümüz, Afganistan'a model ve Afganistan'ın yeniden-yapılanmasına önder olmak üzerinde yer almadı mı?

Geçen hafta Tokyo'da, 60 ülkenin temsilcileri toplandı ve Afganistan'ın yeniden-yapılanması için, ne kadar maddi katkıda bulunacaklarını açıkladılar..

Japonya 500 milyon dolar vereceğini söyledi..

Amerika adına konuşan Powell, 269 milyon doların bu yıl, hemen verileceğini söyledi..

Tam bilmiyoruz ama, bizim bir Devlet Bakanımız'ın, alçak sesle "5 milyon dolar veriyoruz" dediği duyulmuş galiba..

Aynı tablo, asker gönderilmesi konusu için de geçerli..

Biliyor musunuz ki, Afganistan'daki uluslararası güce, Yunanistan da 130 kişilik bir askeri kuvvet gönderiyor..

Ve Simitis Washington'dayken, "Madem biz Afganistan'a asker gönderiyoruz.. O zaman hem bunların masrafını üstlenin, hem de bizim askeri borçlarımızı silin" diye bir istek seslendirmedi..

Ve Simitis Yunanistan'da televizyon kanallarını dolaşıp, "Bizi Beyaz Saray'da ailece ağırladılar" diye konuşmalar yapmadı..

Söylemek istediğimiz şey belli..

Özellikle, adı "Milliyetçi"ye çıkmış olan MHP'lilerin de duymaları gerekiyor bu söylediklerimizi..

Kötü yönetimle ekonomiyi iflas ettirip, Devlet'i dışarıya, halkı da bir lokma ekmeğe muhtaç hale getirmek, milliyetçilik değildir..

Ona buna model olacağız diye hava basıp, kendi ülkesinde eleştiriyi bile tehlikeli hale getirecek ceza yasaları tasarlamak, milliyetçiliğe de, politikacılığa da hiç yakışmaz..

Bütün bu balonları şişirmek için nefes harcayıp, bir yandan da çalışanlarını işten atmak ise, basın mesleği açısından en azından "ayıp"tır..

Sonunda hep, ağlanacak halimize böyle güleriz..

ŞAKA

Ah Hoca sen yok musun?

Nasreddin Hoca, sağır olmuş..

Karşı çayırdaki eşeğin, gerine gerine anırmasına bakmış..

- Yahu bu eşek böyle yaptığı zaman, eskiden anırırdı.. Şimdi sadece ağzını açıyor, demiş..

Nasreddin Hoca, bir ev yaptırıyormuş.. Ancak evin alt katı boyasız, penceresiz, kapısızmış.. Üst kat ise, boyalı, bakımlı, herşeyi tamammış.. Bu durumu soranlara,

Padişah, "esenliğe çıkıyoruz" dedi.. Nasıl olsa evin altı üstüne gelir, dermiş..

BÜYÜK AYIPLAR

Bu rakamları boyunlarına assınlar!.

Nereden nereye? Turgut Özal, "21'inci yüzyıl Türk asrı olacaktır" dediği zaman, bunun olabileceğini düşünmüyor muyduk..

Önümüz açılınca, herşeyi yapabileceğimizi kanıtlamamış mıydık?

Oto-yol mu, ihracat mı, telefon mu, turizm mi, en modern hastaneler mi?

Bir de bugüne bakın..

Geçen yıl, ekonomik zorluklar nedeniyle, 1 milyon 489 bin Türk, telefon aboneliğini iptal ettirmiş..

Telefon sadece "alo, nasılsın" demek değil ki.. İnternet'e telefonla bağlanıyorsun.. İş görüşmelerini telefonla yapıyorsun..

İletişim ve bilgi çağının en önemli aracı telefon..

Ya işsiz kalanlar?

Geçen yıl 1 milyon 479 bin kişi, işinden ayrılmış.. Tekstil işkolunda 178 bin, metal işkolunda 135 bin, basında 4 bin 229 kişi, işsiz kalmış..

Evet.. Çok haklılar..

2200 yılına kadar seçimi telaffuz etmek bile hatadır.. Bunlar olmazsa, istikrar da olmaz..

Bize telefon ve iş değil, "3'lü Koalisyon" gerekiyor..


28 Ocak 2002
Pazartesi
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED