Türkiye sessiz sedasız bir "Mussolini tuzağı"na mahkum ediliyor. AB'ye uyum adı altında AB yoluna mayın döşeyen "mini demokrasi paketi", adeta bir "SS mantığı" ile düşüncenin ve "özgür aklın" idam fermanını hazırlıyor.

Talihsizliğe bakın ki, AB yoluna "Mussolini tuzağı" yerleştirecek olan bu değişiklikler yine siyasi partiler eliyle gerçekleştiriliyor. Yani siyaset, kendi ipiyle asılmaya gidiyor. İşin en trajik tarafı da, muhalefetten yükselen bir iki cılız tepkiyi ve "diktatöryal tehlike"ye en önce isyan eden ANAP Genel Başkan Vekili Erkan Mumcu'yu saymazsak, hiçbir siyasetçiden ciddi anlamda bir feryat yükselmiyor.

Bu nasıl bir "şirofreni"dir ki, insanın en doğal eleştiri hakkını bile "suç" kapsamı içine alan, siyasetin ve düşüncenin "boğazlanması"nı tescilleyen değişiklikleri, "demokrasinin kalbi" olan parlamento adeta üzerine "ölü toprağı" serpilmiş gibi "ürkütücü" bir suskunluk içinde seyrediyor.

Bir 159. madde geliyor ki, akılla, mantıkla ve hukukla bağdaştırmak mümkün değil. Maddenin birinci fıkrasında suçlar ve verilecek cezalar sıralanıyor. İkinci fıkraya geldiğimizde dehşetengiz bir tablo ile karşılaşıyoruz.

Lütfen şu hukuk cinayetine bakar mısınız:

"Birinci fıkrada yazılı cürümlerin işlenmesinde, tahkir ve tezyif edilen açıkça belirtilmemiş olsa bile, ona yönelik bulunduğunda tereddüt edilmeyecek bir durum varsa, tahkir ve tezyif edilen açıklanmış gibi kabul edilir." Bırakın düşüncenin yasaklanmasını, "ima" yoluyla düşünme bile "suç" kapsamına alınıyor. Doğrusu, bu kadarını faşist Mussolini bile akıl edemezdi...

Eğer bu değişiklikler yasalaşırsa bakın neler olacak: Farzedelim ki, bir vatandaş olarak vergi adaletsizliğinden şikayetçisiniz ve "Türkiye'de herkes vergi kaçırır. Sadece saf insanlar vergi öder" şeklinde bir eleştiride bulundunuz. TCK 312'den (Bir cürmü övme, kişileri kanuna uymamaya tahrikten) mahkumiyete hazır olun...

Ya da, "Hükümet vergileri çarçur ediyor, devlet topladığı gelirleri yerinde harcamıyor. Bu hükümet beceriksiz. Maliye, memurları kaz gibi yoluyor" diye bir serzenişte bulundunuz. İşte şimdi kelimenin tam anlamıyla hapı yuttunuz demektir. Çünkü 159. maddenin kapsama alanı içindesiniz ve devleti "tahkir"den mahkumiyet sizi bekliyor...

Sakın ola ki, "Meclis katilleri, hortumcuları affediyor" demeye kalkmayın, çünkü 159. maddeden canınız yanabilir...

Geriye sadece, "Türk övün, çalış, güven... Allah millete, devlete zeval vermesin" cümleleri kalıyor, çünkü bunun dışındaki en masum eleştiri bile yasak... Türk'e de zaten susmak yaraşır...

Milleti susturmak kolay da, acaba Avrupa da Türkiye'deki "faşizmin ayak sesleri"ni hoşgörüyle karşılayacak mı? Bundan çok emin değiliz. Çünkü Mussolini ve Hitler Avrupa'da çoktan öldü... Eğer Başbakan Ecevit Bozkurtlar'ın yolunun Avrupa'ya çıkacağına inanıyorsa yanılıyor, çünkü bu yol Avrupa'ya değil, Orta Asya'ya gidiyor. Nitekim, AB'nin Ankara Büyükelçisi Karen Fogg önceki gün Ecevit'i ziyaretinde, "312. ve 159. maddeler bu şekliyle çıkarsa sonuçlarına katlanırsınız" uyarısını yaptı bile...

MEHMET OCAKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu