T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Suça iştirak ettiniz mi?

Bu gece başınızı yastığa koyduğunuzda, uyumadan önce, beyninizi bir on dakikacık sadece ve sadece "YOLSUZLUKLA MÜCADELE'YE'' yönlendirin. Sorun kendi kendinize. Cevapları arayın. Sorgulayın. Suçluyu bulun. Kendinizi de sorgulayın. Suça iştirak etmiş misiniz? Korkma. Haydi başla. Sor.! Sor.! Sor.!....

Hortumcu kim? Şehirli mi? Köylü mü? Okumuş mu? Cahil mi? Siyasetçi mi? Bürokrat mi? İşadamı mı? Emekli mi? Dul mu? Yetim mi? Kıravatlı mı? Çiftçi mi? Esnaf mı? Öğrenci mi? Kim? Kim? Kim?..

Soyulan, hortumlanan, talan edilen, yolunan, kim?

Hortum böyle devam edecek mi? Kim dur diyecek? Kim hesap soracak? Kim hesap verecek? Ne zaman hesap sorulacak?

Hukuk işleyecek mi? Adalet sağlanacak mı? Giden paralar geri gelecek mi? Bu hükümet bunları başarabilecek mı? Bu hükümet yolsuzlukla mücadelede samimi mi? Bu güne kadar işittiğin, okuduğun yolsuzluklar kaç milyar doları götürmüş? Bu paralarla kaç Boğaz Köprüsü, kaç GAP yapılır? Milletvekili dokunulmazlığı sınırlandırılacak mı? Siyasi Partiler Kanunu demokratikleşecek mi? Seçimlerde sen istediğini seçebilecek misin? Çalan, çırpanın, götürenin, cepcinin yaptıkları kâr mı kalacak? Tutuklanmayacak mı? Yargılanmayacak mı? Hapis yatmayacak mı? Daha güçlenmiş, sütten çıkmış ak kaşık mı olacak? Bütün bunlar benim kaderim mi diye sor.

Sonra uyu. sabah kalk. Eline kağıdı, kalemi al. TBMM Dilekçe Komisyon Başkanlığı'na yaz. "Sizler benim seçtiğim vekillerimsiniz. Benim inancımda tek çare DEMOKRASİ'dir. Çare yeri TBMM'dir. Karşınızda "EGEMENLİK KAYITSIZ,ŞARTSIZ MİLLETİNDİR'' yazıyor. Ben asil olarak, birinci öncelikle yolsuzlukla mücadele etmenizi istiyorum. Çünkü bana göre birinci tehdit YOLSUZLUK'tur de. Onların yaptıklarını bir süre takip et. Kafanda oluşanları dostlarınla paylaş. Kamuoyu oluştur. 67 milyon insanın yolsuzlukla mücadeleye on dakikasını ayırması için öncü ol. TBMM'ye 67 milyon dilekçe gitmesine sebep ol. Yani KAHRAMAN OL.

Eğer; gerçekten temiz siyaset, temiz toplum, temiz yönetim, temiz eller istiyorsan günü geldiğinde sandığa oyunu atarken o geceyi sakın unutma! Aksi takdirde "Ben yiyemedim, buyurun beyler siz yiyin'' demek zorunda kalırsın.

Kültür şart

Yolsuzlukla mücadelede bir toplumsal kültürün oluşması için, demokratik kitle örgütlerinin çalışmaları özendirilmeli, önündeki engeller kaldırılmalıdır. Yolsuzlukla mücadele aynı zamanda bir kültür sorunudur. Toplumun bu konuda duyarlı olmasını sağlayacak önlemler alınmalı, topluma mesaj verecek, eğitecek kurumlar yolsuzluğun yarattığı yozlaşma konusunda halkı aydınlatmalıdır. Yolsuzlukla mücadelede kararlılık ve sürekliliğin sağlanması, büyük ölçüde bu kültürün oluşmasına bağlıdır.

SORUYORUM!

  • ABD, dünyadaki tüm bilgisayar hareketlerini aynı anda kontrol edebiliyor mu?

  • ABD'nin elindeki disketlerde Türkiye'nin en önemli "SİMALARININ'' para hareketleri, yeri ve miktarı var mı?

  • Bu para hareketleri bazı dış istihbarat örgütlerinin eline geçti mi?

  • TC. Devleti bu bilgi ve belgelere ulaşabildi mi?

  • Halkın yönetime karşı oluşan güvensizliğini ortadan kaldırmak için; 1983'den bu yana BAŞBAKANLIK ve BAKANLIK yapmış olanlar ile birinci, ikinci ve üçüncü derece akrabaları 20 yıl önceki ve bugünkü mal varlıklarını açıklasınlar. Açıklayabilecekler mi?

    Siyaset pahalı ve paralı mı?

    18 Nisan 1999 Erken Genel Seçimleri'nin üzerinden iki yıl on ay geçti. Üç yılını tamamlamaya çok az kaldı. Her an bir erken baskın seçimin beklendiği ülkemizde, Ankara kulislerinde hâlâ 99 seçimlerinin milletvekili listelerinin nasıl oluştuğu, bu listelere hangi güçlerin ve ne kadar paranın etkin olduğu konuşulmaktadır. Yolsuzluktan arınmış bir Türkiye istiyorsak, iradesi hür, vicdanı hür, halkçı, hakçı, toplumcu, bireyi yani insanı öne çıkaran milletvekillerinin TBMM'de çoğunlukta olduğu günleri görebilmeliyiz. Böyle milletvekilini seçebileceğiniz bir sistem henüz ortada görünmüyor. Seçim sistemimizde hâlâ genel başkan veya onların yakınlarının iki dudağından çıkanlarseçilebiliyor. Eşi ancak padişahlarda bulunan bu yetkileri genel başkanların bırakmaya pek niyetleri yok gibi. İnşaallah tersi olur ben yanılırım. Kamuoyu baskısı olmadıkça, tercih gibi halka söz hakkı veren bir seçim sisteminin TBMM'den geçmesi mümkün değildir. Kamuoyu oluşması için bazı gerçeklerin de bilinmesi gerekir. 99 seçimleri kamu tanıklarının, mağdurlarının illerinde milletvekili aday listelerinin nasıl hazırlandığını açık seçik anlatmaları tarihi bir milli görevdir. Kim kime ne kadar verdi? Hepsi ortaya çıksın. Yolsuzlukla mücadele köşesi kamuoyunu aydınlatmanız için yanınızdadır. Yok eğer her şey demokratik olduysa Ankara kulislerinde dedikodular son bulsun. Rüşvetin belgesi olmaz derler ama, bakarsın bir yürekli çıkar takır takır konuşur.

    Cumhuriyeti kemiren güve

    (Turgay İZOL-Okuyucu )
    Yeni Şafak gazetesinin haftada bir de olsa size yaklaşık bir sahifesini ayırmış olması gazeteye bir renk katmıştır.

    ...Rüşvet, devleti soyma, koskoca Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu getirmiştir. Ne yazık ki bu hal cumhuriyetimizi de kemiren bir güvedir. Hatta yıllardır söylenen bir söz bu günde geçerliliğini korumaktadır. "Devletin mali deniz, yemeyen domuz' Son olarak IMF'den gelecek 4 milyar dolarda oksijen bazı yaren takımına ve kardeş bankalarına peşkeş çekilecektir.

    4 milyar dolar açlara, işsizlere, köylüye değil köşklere, villalara verilecek. Ecevit, Derviş, Bahçeli, Yılmaz'ın kararı böyle.

    21 Şubat 1910 günü Meclis-i Mebusan'da yaşanmış bir olayı anlatayım. Hafız İbrahim Efendi mebus seçilir ve iktidar partisindendir. Meclis'te Hazine-i Hassa Bütçesi görüşülmektedir. Hanedana 380 000 altın verilmesine dair layiha müzakere edilirken Hafiz İbrahim Efendi söz alır ve sorar:

    "Bu parayı kimden alacağız, kim verecek?" Maliye Nazırı Cavit Bey, Umumi Bütçe'den verileceğini söyler. Hafız İbrahim Efendi "... Umumi Bütçe ne demek? Yani milletin parasından, yani köylünün parasından... O köylü ki efendiler, vergisini vermek için yatağını satıyor. Ayağına giyecek çarığı yok. Ölüsünü kefensiz gömüyor... Ve kendisinin de mensubu olduğu iktidar partisinin pretostoları, muhalefetin alkışları arasında Meclis'i terkedip gider ve gidiş o gidiştir. Bugünkü Meclis'te bir Hafız İbrahim Efendi yok.

    Bir Yargıtay (E.) Başkanı "Hakim vicdanı ile cüzdanı arasında'' derse vay halimize.

    Taş kalktı, böcek haşerat açığa çıktı

    24 Ocak 2002 günü Ankara-Keçiören'de eski asker doktor Ramazan Aydın'ın kurucusu olduğu Özel Keçiören Hastanesi'nin açılış töreninde; 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Hava Kuvvetleri eski Komutanları Org. Halis Burhan ve Ergin Celasin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve başka bir çok ünlü vardı. Tören boyunca eski asker, işadamı, siyasetçi ve bürokratların yolsuzlukla mücadeleye yakın ilgi ve takdirleri ile karşılaştım. İstisnasız hepsi Yeni Şafak gazetesindeki köşemi okuduklarını ve çalışmalarımı yakından izlediklerini ifade ettiler. Özellikle (emekli) general Çetin Uğural: "Tevfik kardeşim, sen taşı kaldırdın, taş kalkınca altındaki yılan, çıyan, solucan, kan emici sülükler, akrepler, karanlığı seven bilumum haşarat açığa çıktı. Seni kutlarım'' dedi. ATO (eski) Başkanı Ahmet Çavuşoğlu ise başkanlık yarışında oy hakkı olan bir üyesinin açıkça yüzüne "Başkanım ben sana oy vermeyeceğim, sen ne yer, ne yedirirsin'' dediğini anlattı. Anayasa Mahkemesi asker kökenli üyesi Yalçın Acargün, İstanbul Milletvekili Ali Coşkun'un yanında; "Türkiye'nin şovalye unvanı alacak ismisin'' derken beni onurlandırdı. Tören boyunca yaşadıklarım benim yolumun ne kadar doğru olduğunun bir kanıtıydı. Yolumuz açık, başımız dik olsun yolsuzlukla mücadeleciler.

    KÜÇÜK BİR UYARI

    YOLSUZLUKLA mücadele eden dernek, vakıf, internet siteleri, gazete ve dergi köşeleri birilerinin karalanması bir çıkar grubunun diğer grubu tasfiyesi için araç olmamalıdır. Bu hassasiyet önemlidir.

    ÖNEMLİ NOT:

    DEĞERLİ okurlarım, yolsuzlukla mücadele zor ve riskli bir iştir. Benimle özel ve aracısız görüşmek isteyenler için 0532 2645095 no'lu telefonum gece, gündüz açıktır. Bana 0 312 4908845'e özel faks çekebilirsiniz. Faks olarak: 0 312 4908845'i yazalım.


  • 28 Ocak 2002
    Pazartesi
     
    TEVFİK DİKER


    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED