Telaş ve heyecan yalnızca içeride değil; bütün dünya, Türkiye'deki gelişmeleri merakla, endişeyle izliyor.
Hükümet düştü düşecek...
Ekonomi yerlerde sürünüyor...
İşsizlik had safhada...
Rezillik diz boyu...
Fabrikalar durma noktasında...
Bankalar, sonbahar yaprakları gibi birer birer düşüyor...
Hırsızlık, gasp, kapkaç grafikleri tavana vurmuş...
Borsa dipte, döviz uçuşta...
Ekmek bile promosyonla satılır olmuş; halk ucuz ekmeğin peşinde...
'Gitmem' diye direnen ihtiyar bir başbakan...
Hükümet ortakları arasındaki huzursuzluk milletin dilinde...
Nereye varacak bu işin sonu diye bakıyor herkes.
Durun, kaldıysa biraz akıl vereyim...
Bülent Bey'i 'Onursal Başbakan' ilan edeceğimizi bildirsek, belki köşesine çekilmeye razı ederiz sanıyorum.
O sever böyle sallı selli işleri.
Hele onursal oldu mu, razı gelir mutlaka.
Şayet Rahşan Hanım karşı çıkacak olursa, onu da 'Onursal Başbakan Yardımcısı' yaparız.

MASA ÇOK UZUN

Farkettiniz mi, Bakanlar Kurulu'nun toplandığı masa ne kadar büyük!
Git git bitmiyor.
Bakanlar yerlerini almışken, Sayın Başbakan içeri girdiğinde ayağa kalkılıyor...
Bir uçtan diğer uca kadar herkesin tek tek elini sıkıyor Sayın Başbakan.
Çok uzun bir mesafe.
Zor yürüdüğü için, yarı yolda kalıverecekmiş gibi heyecana kapılıyor görenler. Ya o masayı kısaltmak lazım, ya da bütün bakanları temsilen Sayın Başbakan sadece bir kişinin elini sıkmalı.
Yahut daha kestirme bir çözüm:
Başbakan değişmeli!

TAHSİL, MANTIK VE PARA

Neden ilkokulu zar-zor bitirmiş bazı kişiler, ünlü profesörlerden fazla para kazanırlar?
İşte cevabı:
Birinci hüküm: 'Bilgi kuvvettir.'
İkinci hüküm: 'Zaman paradır.' (Vakit nakittir.)
Şimdi bu iki hükme itirazınız yoksa devam...
Fizik, değişmez bir formülle kanıtlamıştır ki:
Kuvvet = İş / Zaman
O halde 'Bilgi = Kuvvet'tir.
'Zaman = Para'dır.
Bunları denklemde yerine koyalım:
Bilgi = İş / Para olur.
Buradaki 'para'yı eşitliğin dışına alırsak...
Para = İş / Bilgi demektir.
Bu formülde bilgi ne kadar azalırsa, para o oranda artar.
Bilgi sıfıra yaklaşırsa, para sonsuza doğru uzanır.
Sonuç:
Ne kadar az bilirsen, o kadar çok kazanırsın.
Ya da sabit bir para (maaş) alabilmek için, bilgin ne kadar fazlaysa, o kadar çok iş yapman gerekir.
Bu formüllerle ispatlanan ekşi, buruk yahut acı gerçeğe rağmen, az bilgi sahibi olup, az kazananlar bulunduğu gibi, çok bilgi sahibi olup çok kazananlar da vardır.
O kişilerin kusuru ya da becerisi ise, bu formüllerin dışında bir hayat kurabilmeleri olsa gerek.

NALIN UĞURU

Kadıköy camiinde vaaz vermekte olan O. Demirci Hoca'ya sormuşlar:
- Hocam, at nalını evimizin kapısına asarsak, uğur getirir mi?
Zannetmiyorum, diye cevap vermiş... O nallardan her atta dört tane var ama, bütün gün kamçı yeyip duruyorlar.

A K I L

Bir çamaşır deterjanı. Bugünün teknolojisinde gayet 'sıradan' bir deterjan.
Akıllı molekülleri var.
Akıllı moleküller, önce lekenin türünü tespit ediyor, sonra temizliyor.
Etrafınıza bir bakın...
Ya da ekranlarınıza.
Bir molekül kadar aklı olmayan bir sürü insan göreceksiniz.

GERÇEK OLAN

Adamın biri, Hz. Ali'yi gıyabında kötülediği halde, yüzüne karşı övmeye başlayınca, şu karşılığı almıştır:
Söylediklerinden aşağı, fakat içinden geçirdiklerinden daha üstünüm.

PSİKOLOJİKTİR

Bülent Bey, enflasyonun yüksek çıktığı günlerde bir açıklama yapmıştı.
'Enflasyon ekonomik değil, psikolojik' demişti.
Şimdi de partisindeki istifalar için aynı tür bir açıklama yapabilir mi acaba?
Hükümet dimdik ayakta... Bu istifalar siyasi değil, psikolojik!..

DİKKAT

Hüsamettin Özkan, şişede durduğu gibi durmaz.
Yani... Kurulacak yeni partide, DSP'deki gibi ikinci adamlığa razı olmayabilir.

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu