AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

K A D I N - A İ L E
KADINLARDAN geleneksel sürpriz

Nahıl Kestane Lokantası'nda müşteriye geleneksel tadlar sağlıkla birleştirilerek sunuluyor. Ayrıca bir başka reyonda ev hanımlarının katkı maddesiz ürettikleri gıdalar satılıyor.

  • AYŞE OLGUN
    Geleneksel tadların bir çoğu kentin karmaşalı hızlı ve pratik düzenine ayak uyduramadı. Artık annelerimizin lezzetli yemekleri kimi zaman özel günlerde kimi zaman da yapılan sohbetlerde karşımıza çıkıyor. Özenle açılmış ev baklavası, kalem gibi sarılmış zeytinyağlı dolmalar, kuru fasulye yemeği, çıtır çıtır börekler ve mercimek çorbası gibi tadı damağımızda kalmış onlarca ev yemeğini özleyip neredeyse bir gününü mutfakta geçiren hanım ve beylerin bir çoğundan ise hep aynı şikayet yükseliyor: "Of! annemin yemekleri gibi olmadı."

    Lezzeti sağlıkla birleştirdiler

    Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV)bünyesinde Beyoğlu Bekar Sokak'ta açılan Nahıl Kestane Lokantası İşletmecisi Ayşe Sema Şen, bir grup kadınla geleneksel tadları sağlıkla birleştirerek pek çok kişinin unutamadığı tadları yeniden gün yüzüne çıkardı. Şen, müşterilerini tarif ederken şöyle diyor: "Gittikleri bir ziyarette ya da annelerinin pişirdiği geleneksel yemekleri unutamayan müşterilerim yemeklerimi yediklerinde 'evet bu tadı hatırlıyorum' diyorlar. Bu da beni sevindiriyor." Yaptığı yemeklerden en çok beğenilenlerin başında kuru fasulye ve mercimek yemeği olduğunu söyleyen Şen, " Amacımız annelerimizin yaptığı o lezzetli ev yemeklerini en sağlıklı şekilde yeniden ortaya çıkarmak.Bu yüzden de tereyağ yerine genelde zeytinyağı kullanıyorum. Ağırlıklı olarak da sebze yemekleri yapıyorum" diyor.

    Doğal ürün satılıyor

    Lokanta sadece lezzetli yemekleriyle hizmet vermiyor. Dükkan içinde oluşturulan ayrı bir reyonda ev hanımlarına özel olarak yaptırdıkları ve içinde hiçbir katkı maddesi olmayan tamamen doğal ürünler satılıyor. Bu ürünler arasında ne yok ki.. Zeytinyağı, erişte, tarhana, zeytin, reçel gibi onlarca el ürünü. İsteyen yemek yemekle kalmayıp bu ürünlerden de satın alıyor. (Bilgi için 0212-251 90 85)

  •  
    İşini sevmeyen Pazartesi Sendromu yaşıyor
    Dünya'da en fazla resmi tatil yapan ülkelerin başında ülkemiz geliyor. Ama yine de tatil dönüşü işbaşı yapanlarda ortaya çıkan "Pazartesi Sendromu" pek çok insanda görülüyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Musa Tosun bu sendromu yaşamamak için kişilerin tatillerini verimli bir şekilde kullanmamaları ve yaptıkları işi sevmeleri gerektiğini söyledi. Tatil sonra yeniden işe ve okula başlamanın psikiyatride "Pazartesi Sendromu" olarak tanımlandığını belirten Prof. Tosun özellikle iş yerleri ile sorunları olan, kendi yaptığı işi sevmeyen insanlarda ortaya çıktığını belirtti. Prof. Tosun bu kişilerde, iş yapmama isteği, yılgınlık, karamsarlık gibi sorunların ortaya çıktığını anlatarak "İnsanın normal çalışması bir arabanın çalışmasına benzer. Bir gazla normal bir suratla yola çıkarsınız. Süratınız sabit kalır. İş hayatımızda buna benzer bir şekilde. Tatil, arabanın durması demektir. Durmuş bir arabının yeniden hareket etmesi için belli bir sürenin geçmesi ve bazı işlemler yapılması gerekir. Tatillerde de aynı durumu yaşarız" diye konuştu.
  • SELAH KEMALOĞLU

  • 26 Aralık 2003
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED