AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Sadece Şeytan değil, başarı da ayrıntıda gizli

Reklamların insanlara dayatmaya çalıştığı hayat tarzının bir parça eleştirildiği dünkü "Tüketebildiğin kadar varsın" başlıklı yazı üzerine, bir okurumuz hafiften itiraz eder gibi görünüyor.

"Hayatı hafife al" sloganından hareketle, Toyota Rav4'ü beğenmediğimiz sonucuna varmış.

Ne münasebet!
Gayet güzel araba.

Reklamı da güzel tasarlanmış ve belli ki çok emek verilmiş.

Ufak bir kusuru var sadece.

Asfalt üzerinde dışarıya doğru çıkık vaziyette duran tıpa, yola gömük olmalıydı.

O haliyle, yolda ilerleyen araçlar, tıpanın üzerinden geçerken, istemeksizin onu açarak, tüm çevrenin ve bu arada belki kendilerinin de havasını boşaltabilirler.

*

Gelelim bir başka reklama.

Yanlış hatırlamıyorsam Ali Saydam yazmıştı, Sabah'ın Otomobil ekindeki "İletişimci Gözüyle" adlı köşesinde.

Sözünü etmek istediğim, "Detaylara verdiğimiz önem ve detaylar arasındaki uyumun mükemmel sonucu" sloganıyla ekranlarda gösterilen Honda reklamı.

Otomobil parçalarından oluşan bir düzenek var ve her bir parça, kendinden sonrakini harekete geçirerek Honda otomobili yürütüyor.

Sonunda marka flamasını görüyoruz.

Bütün reklam boyunca kullanılan tek cümle ise, detaylarla ilgili o slogan.

İnce hesaplar sonucu yerleştirilen parçalardan istenilen görüntüyü almak için kaç defa çekim yapılmış olabilir dersiniz?

Üç, beş, on beş değil...
Elli, yüz, yüz elli de değil...
Tam altı yüz defa çekim yapılmış.

İnanın, Ali Saydam'dan bu ayrıntıyı öğrendikten sonra, ne zaman o reklam çıksa, ayağa kalkıp seyretmek geliyor içimden.

Altı yüz defa çekim yapma sabrını, azmini gösteren o ekibe uzaktan uzağa duyduğum saygı yüzünden.

Ben olsam beş yüzüncü çekimden sonra vazgeçebilirdim.

Özetle, arada bir bazı reklamları eleştirmemize bakarak, hiç beğendiğimiz reklâm yok sonucunu çıkarmak yanlış olur.

GÜLSÜM'ÜN GÖZLERİ

"Çökertme'den çıktım da Halil'im, aman başım selamet Bitez de yalısına varmadan Halil'im, aman koptu kıyamet..."

Bu güzel Ege türküsü, hazin bir hikayenin ürünü. Türkülerin hikayeleri daima halkın ilgisini çekmiştir.

Fazla olmasa da bu konuda kitaplar yazılmış, programlar hazırlanmıştır. En son, bir de televizyon dizisi yapıldı; halen devam ediyor.

Bakıyoruz, "Çakır da gözlü Gülsüm'ümü Çerkez Kaymakam aldı" denilen türkünün dizisinde Gülsüm "çakır" değil.

Kaymakam da Çerkez değil.

Başroldeki Halil'e bakıyoruz, Halil de "Efe" değil. Zaten orası da Bitez değil. Dizi Ayvalık'ta, Cunda Adası'nda çekilmekte. Bir filmin ya da dizinin, konu edindiği orijinal mahalde çekilme şartı yok elbet.

Bir stüdyoda, film platosunda bile Bitez'i anlatan film çekilebilir. Ama hiç değilse Gülsüm "çakır" olsaydı.


27 Aralık 2003
Cumartesi
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED