Ankara Barosu avukatı Durdu Güneş, "Devlet adamlarının neden gülmediği" konusunu inceledi ve ilginç tespitlerde bulundu. Güneş, "Herhalde gülünce -tabiri caizse- 'karizmanın çizildiğini' düşünürler. Yüzlerin güldükçe güzelleştiğini, asıldıkça çirkinleştiğini neden bilmek istemezler? Oysa gülmek ciddiyete helal getirmediği gibi bizim insan olduğumuzun en önemli göstergesidir" dedi.

Güneş, gülmenin bir insan için en doğal davranış olduğunu vurgulayarak, gülmeyen ve gülemeyen devlet adamanın, tedavisi aciliyet gerektiren sosyal bir hasta olduğunu öne sürerek, bu durumda bulunan bir devlet adamının en yakın bir rehabilitasyon merkezine başvurması gerektiğini ifade etti.

Mizah kültürü olmayan gülmez

Devlet adamının gülmesiyle ciddiyetine helal gelmeyeceğini, hatta herkes gibi insan olduğunu göstereceğini kaydeden Güneş, şu tespitlerde bulundu: "Bu davranışın altında devlete arızalı bir bakış açısıyla yaklaşmanın yanında kişisel sebeplerin de olduğunun altını çizmek gerek. Devlet adamının gülmemesinde, 'gülmenin defolu bir davranış olduğu' konusundaki kaygılarından söz edilebilir. Gülmenin otorite zaafına yol açacağı; gülünce hafife alınacağı korkusu onları gülmekten alıkoyar. Gülmekten korkmanın arka planında biraz da nükte yeteneğinin olmaması, mizah kültürünün yerleşmemesi vardır. Nasreddin Hoca'nın torunları olduğumuzu övünerek anlatır, ama gülmeyi de arızalı bir davranış gibi görürüz. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Devlet adamı devletin kendisi değildir; gülebilir..."

EVİN GÖKTAŞ

« Geri Dön