|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Değerli komutan Çevik Bir, "Karadayı'nın yakasına yapıştı" iddiasını yalanlamış. Bilal Çetin'in yazı dizisini de, "Tamamen gerçekdışı, hayale dayalı ve belirli, maksatlı bir yayındır" diyerek yerden yere vurmuş. Doğrusunu yapmış. Çünkü Çetin'in yazı dizisi, savcıların iştahını kabartacak bilgilerle dolu. Bakarsınız günün birinde mahir bir savcı çıkar, "psikolojik savaş" unsurlarını kullanarak demokratik normale müdahale eden bazı generaller hakkında dava açar. Olur a! Suç da çok ağır haaa... Parlamentoya karşı silahlı kalkışma ve Anayasa'yı ilga! Hayır canım, bunlardan hiçbiri olmaz. Ne Türkiye'de öyle bir savcı var, ne de "darbecileri" yargılayacak demokratik bir ortam... Fakat ben yine de Çevik Bir'den "yalanlama"nın ötesinde açıklamalar beklerdim. Şu "yağlı kazık" meselesini çok merak ediyorum mesela. Milli Güvenlik Kurulu'nca alınan kararlara göre yapılmış ve tarihe malolmuş bir olayın (Çevik Bir 28 Şubat'ı böyle tanımlıyor) arkasındaki "halk desteği"nin ne olduğunu merak ediyorum. Merak ettiğim başka hususlar da var: "Psikolojik savaş" kararını hangi merkez aldı? Hangi zazurete binaen bazı yazarlar hakkında Andıç'lar düzenlendi? Andıç müellifleri kimlerden oluşuyordu? Batı Çalışma Grubu yasal bir kuruluş muydu? Bu kuruluşun sivil alanda istihbarat toplama yetkisini var mıydı? Erol Özkasnak Paşa çıktı, "28 Şubat'ın aslında bir darbe olduğunu" açıkladı. Bu "cesur çıkış" günlerce kamuoyunda tartışıldı. Çevik Bir de cesur bir asker. Somali'den görev yaptı. Cumhurbaşkanlığı'na aday araylığını koydu. JINSA'dan ödül aldı. Mutlaka anlatacağı önemli şeyler vardır. Brifingleri anlatmalı mesela. "Tankları sür" emrini kimin verdiğini... Şemdin Sakık'ın itiraflarının nasıl tahrif edildiğini... Hangi gazeteciler hakkında dava açıldığını... Konu çok! Bülent Orakoğlu, Nazlı Ilıcak'a verdiği mülakatta, "28 Şubat'ta ipler Çevik Bir'in elindeydi ve Genelkurmay Başkanı Karadayı'dan habersiz, tamamen farklı bir çalışma yürütüyordu" diyor. Farklı çalışma nedir? O "farklı çalışma"nın İmralı boyutu var mıydı? Doğrusu çok merak ediyorum. Biliyorum, fazla merak iyi değil; ama Çevik Bir'in yapacağı açıklamalar hem yakın tarihimizin bu en önemli olayına ışık tutacak, hem de gereksiz spekülasyonların önünü tıkayacaktır. Ayrıca kişisel bir ricam var Sayın Çevik Bir'den: Genelkurmay Karargahı'nda görev yaptığı yıllarda, hakkımda 100'den fazla "suç duyurusu" yapıldı, 30 küsur ceza davası açıldı. Tam üç buçuk yıl mesleğimden, köşemden, çok sevdiğim "yazı hayatı"ndan uzak kaldım. Gözaltı olayını ve haksız kovuşturmaları saymıyorum bile. Suç duyurularının altında resmî bir kurumun imzası vardı. Tabii bir de isim... Üstelik, sonradan çok çok ünlenen bir isim... Sayın Çevik Bir'den o ünlü ismin kim olduğunu, nerede görev yaptığını, o dönemde kimlerle, hangi çevrelerle teşrik-i mesaide bulunduğunu açıklamasını rica ediyorum. O açıklamazsa, ben hiç açıklayamam. Korkarım.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |