AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Sivilleşme yolu

Güzel yazmışsın ama ufak yazmışsın diye takıldım dün Ali Bayramoğlu'na. Sayfanın alt kısmına "bir reklâm" geldiği için, "MGK açıklaması ve askerî vesayet" başlıklı yazısı dipnot puntosuyla çıkmıştı.

Her türlü ilan-reklâm gazete/ler için kazanç demektir ve gereklidir elbet. Sözkonusu olansa gözardı edilmeyecek derecede önemliydi.

"Ağrı korseleri"nin değerini ağrıyı çeken bilir.

O ilanı kesip, son haftalarda bel ağrısından işe gelemeyen bir arkadaşımıza ulaştırmak geçti aklımdan.

Sonra nasılsa görmüştür düşüncesiyle vazgeçtim.

Aynı şekilde Ali Bayramoğlu'nun yazısı da kesip saklanacak bir yazıydı.

Dedim ya tek kusuru harflerin minikliği.

O sebeple okuyamayan veya gözden kaçıranlar için bir-iki cümlesinin altını çizelim.

"Ana hedef, tektip toplum yaratmak, oradan güç alarak siyaset üretmek, siyasete müdahale etmek olmuştur. Türk siyasal sistemi bu nedenle kriz, fakirlik, tıkanıklık, çatışma üreten bir askerî vesayet sistemidir."

"Artık yol açılmış, Türkiye devletiyle, basınıyla, zihniyetiyle sivilleşmeyle tanışma yoluna girmiştir."

İYİLER ÇABUK GİDER

Halkın valisi sıfatını fazlasıyla hakeden merhum Recep Yazıcıoğlu, her fırsatta "Bu sistem değişmeli" diyordu.

Sistemi en çok eleştirenler arasındaydı.

Milletin onu bağrına basması bu yüzdendi.

Hiç tanımadığı halde ölümüne ağlayanlar bu yüzden.

Sivilleşmeyi savunuyordu.

Aksayan, kör-topal yürüyen, insana değer vermeyen, çatık kaşlı sistem yerine tıkır tıkır işleyen, önünü gören, gideceği yeri bilen, insana değer veren, güler yüzlü bir sistemdi istediği.

Bütün gücüyle çalıştı, çabaladı, ama arzuladığı gibi bir gün göremeden aramızdan çekti gitti.

İyiler çabuk gidiyor diyenler ne kadar haklı!

Allah rahmet eylesin.

* * *

İyiler çabuk gidiyor diyenler haklı olmasına haklı da sevgili valimizi toprağa vermekle, hayallerini de onunla beraber toprağa gömmüş değiliz.

Aksine, onun düşlediği hak, hukuk ve adaletin öne çıktığı, güçlünün değil, haklı olanın korunduğu ve halktan yana sisteme kavuşmak için eskisinden daha fazla çalışmak zorundayız.

Ne kadarını başarabiliriz, Allah bilir.

Biz gayret edelim de...

* * *

Recep Yazıcıoğlu'nun cenaze törenine "sivil" kıyafetlerle katılan yüksek rütbeli askerler vardı.

Sivil giyinip halkın arasına karışmışlardı.

Bu da bir nevi "sivilleşme" sürecine katkı mesajı olarak algınabilir mi dersiniz?

AYIRIM ŞART

Zakkumla ilgili çalışmalarını ciddiye almayıp ona şarlatan, üçkâğıtçı, sahtekâr gibi sıfatlar yakıştırıldı.

Dr. Ziya Özel Türkiye'de dışlanırken ABD ona sahip çıktı.

Bu durumda Dr. Ziya Özel'e "şarlatan" diyenlerin kendileri aynı sıfatları haketmiş mi oluyor?

Şarlatanlar ile şarlatmayanları nasıl ayıracağız?

SEÇİME DAİR

Günlerden beri seçimin iptal edilip edilmeyeceği tartışılıyor. DYP Meclis'e girecek... Hayır girmeyecek... DEHAP oyları ne olacak... Yüksek Seçim Kurulu yanlış yaptı... Yok yapmadı... Sorumluluk başsavcının... Benim değil senin... Ben de senin...

Yetkili merciler bu karışıklığı bir karara bağlayacak.

Bu konuda bana fikir sorulsa, seçim iptal edilmeli, yenisi yapılmalı derim. Sonra o da iptal edilerek, bir yenisi. Yahut iptallere gerek yok; otomatiğe bağlayarak, her ay bir seçim yapmak en güzeli.

Kabul, biraz masraflı olur ama keyfine diyecek olmaz!

Her keyfin bir bedeli var.

SONRASI KÖTÜ

TRT radyosunda bir program var, "Neşeli Dakikalar" adında.

Adı güzel ama, program bitince kapanış anonsu dinleyeni bir tuhaf ediyor...

"Neşeli Dakikalar sona erdi..."

GÜNÜN SÖZÜ

Kimse hayatta kalmak için neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilemez. Eğer 1946'da tutuklanmamış olsaydım, öldürülecektim.
Aliya İzzetbegoviç


11 Eylül 2003
Perşembe
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED