AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Sıfırları atmayalım da besleyelim mi!

Simit gibi peşpeşe dizildiler. İnsanın trilyon, katrilyon yazarken kolu yoruluyor.

Mübarekler hesap makinalarına da sığmaz oldu.

Son yıllarda amip gibi çoğaldılar.

Tensikat şart.

Şu sıfır atma hikayesini en az 10-15 yıldır dinlerim.

Ellerimizle beslediğimizden olacak, nedense kimse kıyıp da atamadı.

Kimi de "Zamanı değil" dedi, cesaret edemedi.

Şimdilerde yine gündeme geldi.

Fazla sıfırların idamına karar verildi.

Maliye Bakanı Unakıtan, yeni bir gündem yarattı.

Dünkü gazetelere baktım, sanki herşey oldu bitti. Sıfırlar bu kez kesin olarak atılacak.

Kuruş geri gelecek.

Dereyi görmeden paçaları sıvama hikayesi...

Çok gerilere gitmeye gerek yok.

2000 yılında zamanın Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel 2002 yılında TL'den üç sıfır atılabileceğini söylemişti.

Daha sonra Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olan Kemal Derviş de sıfır atmanın şart olduğunu savundu.

Ama fikirler eyleme dönüşmedi.

Sıfırlar orada duruyor.

Önceleri, "3 sıfır atacağız" diye demeçler verilirdi. Şimdi ona da zam yapıldı.

"Hayır biz daha cesuruz. 6 sıfır atacağız."

Buyur at. Sıfır meraklısı değiliz!

Atılması bizi üzmez.

6 sıfır atarsak dolar 1,5 lira olacak.

Buna da üzülse üzülse parasının değerini düşürdüğümüz Amerikalılar üzülür!

Şimdi gelelim işin teknik yönüne.

Dünyadaki deneyimler gösteriyor ki, enflasyon yüzde 10'lara düşmedikçe paradan sıfır atmak bir işe yaramıyor.

Güney Amerika ülkeleri daha önce bu hatayı yaptılar.

Sıfırlar geri geldi.

Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti de zaten buna işaret ediyor.

"Enflasyon yüzde 12'lere inince yeni lira için düğmeye basacağız" demişti.

Bunun için de 2005 tarihini vermişti.

Peki sıfır atılınca hayat ucuzlayacak, enflasyon duracak mı?

O kadar kolay değil.

Almanya'da marktan euroya geçince bile sorunlarla karşılaşıldı. Fiyatlar bir mark eşittir bir euro hesabına göre yeniden belirlendi.

Etiketler daha değerli olan eurayo göre belirlendiği için ürünler zam gördü.

Diyelim bir malın fiyatı bir milyon 800 bin lira. 6 sıfır atıldığında bu mal 1.8 lira olacak.

Beklenen tehlike şu: Fiyat yuvarlanıyor. Etikete 1.8 yerine 2 TL yazılıyor.

Yani sıfır atmanın enflasyonu körükleme ihtimali bile var.

Bu tehlike nedeniyle, iktisatçılar diyorlar ki:

Bir: Enflasyon mutlaka yüzde 10'un altına inmeli.

İki: Ekonomi istikrara kavuşmalı.

Üç: Dış ticaret ve bütçe açığı azaltılmalı.

Şartlar daha da uzuyor ama, şimdi teknik konulara girip moralinizi bozmayayım.

Özetle sıfır katliamı yapmak öyle kolay birşey değil.

"Attım gitti" diyemiyorsun.

Eğer enflasyonda umulan hedeflere ulaşılamazsa bu iş 2005 sonrasına da kalabilir.

Maliye, bankalar, şirketler, bir süre daha bu sıfırları nereye sığdıracaklarını kara kara düşünmeye devam edebilir.

Dünyada sıfır operasyonları

  • Angola bir dolar 1,5 milyon Yeni Kvanza iken 1995 yılında parasından 3 sıfır attı.

  • Ancak yüzde binleri bulan enflasyon nedeniyle parası yine değer kaybetti. Bu kez 2000 yılında 6 sıfır birden atmak zorunda kaldı.

  • Polonya, parası Ziloti'nin 1995 yılında 4 sıfırını sildi. Daha sonraki yıllarda ülkede enflasyon hızla düştü.

  • Belarus Rublesi'nden 2000 yılı başında 3 sıfır atıldı.

  • Arjantin, 20 yılda toplam olarak parasından 13 sıfır attı. 1991 yılında parasını dolara eşitledi. 10 yıl süreyle kuru sabit tuttu. Peşinden ekonomik kriz patladı.

  • Almanya 1948 yılında o zamanki parası Reichsmark'tan 18 sıfır birden silmiş ve Deutschemark'a geçmişti.

  • Bulgaristan, önce enflasyonu yendi sonra da 1999 yılında parasındaki üç sıfırı sildi.

    Mesut Yılmaz dimdik ayaktaymış

    Bu kanıya nereden mi vardım?

    Bana yaptığı e-mail bombardımanından.

    Geçen gün bir yazımın içinde ismi birkaç satır geçmişti.

    Mesut Yılmaz'ı hatırlıyor musunuz?

    Siyasetten çekileli bir yıl bile olmadı, sanki silindi, unutuldu gitti.

    Demek ki iyi iz bırakmamış.

    gibi ifadeler kullanmıştım.

    Sen misin bunları yazan.

    Mesut Yılmaz'ın "Office"si derhal harekete geçti. Bana destan gibi metinler geçmeye başladı.

    Meğer Mesut Yılmaz yoğun şekilde çalışıyormuş da benim haberim yokmuş.

    Zaten ben de çalışmıyor, yatıyor dememiştim ki, unutulduğunu iddia etmiştim.

    Neyse..

    Anladığım kadarı ile Yılmaz kendini tamamen Avrupa Birliği'ne adamış.

    Bana gönderilen metinler sırf bu içerikte çünkü.

    Euroturk Dergisi'nin sorularına verdiği cevaplar.

    Akdeniz Ülkeleri Açısından Avrupa Entegrasyonu konulu konferansta yaptığı konuşma.

    Türkiye AB İçin Risk mi Yük mü Yoksa Şans mı adlı röportajı.

    Hepsi ekranımda büyük yerler kapladı.

    Sayın Yılmaz'a buradan diyorum ki...

    Bu metinleri gönderdin iyi hoş da, bir telefon edip bir iki kelam edeydin.

    Daha yararlı olmaz mıydı?

    Sakıp Sabancı kahramanca direniyor

    Önceki günkü Yeni Şafak'ın ekonomi sayfasında yer aldı bu haber:

    Yılbaşından bu yana en fazla zammı çimento görmüş.

    Zam oranı yüzde 40'ı geçmiş.

    Nedeni yok.

    Biri zam yapar diğeri yapmaz. Siz de gider daha ucuzunu alırsınız.

    Çimentoda öyle olmuyor.

    Hep birlikte, el ele zam yapılıyor.

    Yanisi fiyat karteli var.

    Rekabet Kurulu bu yüzden çimento firmalarına birkaç kez ceza kesti.

    Fiyat karteli oluşturmakla suçlanan ve cezalandırılan firmalar arasında Sabancı'nın iki çimento firması da var.

    Daha önceleri de değindim.

    Rekabet Kurulu, Sakıp Sabancı'ya çok feci bir para cezası vermişti!!.

    "Sen misin rekabet kurallarına uymayan" deyip, tam bir milyar lira ceza kesmişti.

    Şaka falan değil. Trilyon da değil. Bir milyar.

    Sabancı bu parayı ödeyebilmek için Allah bilir Dünya Bankası'dan kredi çekmiştir!

    Tabii işi ben değil, Rekabet Kurulu baştan sulandırmış.

    Cezanın da bir adabı var.

    Bu adaba uymazsan tabii ki çimento en çok zam gören ürün olur.

    Firmalar aralarında anlaşıp, zam yapmaya devam ederler.

    Sabancı kahramanca direnir ve bildiği yoldan şaşmaz.

    (Not: Sabancı Holding'in ilk 6 aydaki kârı rekor düzeyde arttı.)


  • 11 Eylül 2003
    Perşembe
     
    ŞEMSİ YÜCEL


    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED