Prenses Süreyya, kuşkusuz dünyanın özellikle bir dönem boyunca en fazla tanıdığı kadınlardan biri. Son İran Şahı ile evlenerek İran İmparatoriçesi olan, daha sonra çocuğu olmadığı için eşinden ayrılan ve 'sürgün' hayatı yaşayan Süreyya'nın yaşadıkları ve elbette yazdıkları her zaman çok ilgi çekti. Süreyya'nın 1961'de yazmaya başladığı hatıraları, dönemin en ünlü gazete ve dergilerinde yayınlandı, 17 dilde kitap olarak basıldı ve milyonlarca kişi tarafından ilgiyle okundu.

Bir prenses nasıl yaşar?

Süreyya'nın hikayesi, kendi anlatımıyla Kaknüs Yayınları'ndan "Sürgündeki Prenses Süreyya" adıyla çıktı. 1950'lerin İran'ının, bir kraliçenin gerçek hayatının ve hüzünlü aşkının öyküsünü anlatan kitapta Süreyya, okuruyla erkeklere bakışı, hayat felsefesi ve değerleri hakkında sohbet ediyor, muzip zevklerini, espri anlayışını ve eğlence alışkanlıklarını paylaşıyor. Süreyya'nın daha sonra yazdıkları ile Şah'ın hatıralarından en ilgi çekici kısımları da kapsayan kitap İran'da bir devrin kapanıp yeni bir devrin açıldığı döneme samimiyetle ışık tutuyor. Tanıştığı ünlü devlet adamı ve sanatçıları, başından geçen maceraları ve Doğu-Batı arasındaki yetişmiş modern bir kadın olarak sosyal yaşama dair gözlemlerinin yanısıra bir kraliçe nasıl yaşar, neler yapar, nasıl giyinir gibi 'kadınca' ilgileri de meraklıları için anlatıyor. Bilgi tel: 0 216 492 59 74

Dünyanın en güzel prensesi, sürgündeki prenses, dünyanın en popüler imparatoriçesi... Bunlar, 12 Şubat 1951'de, 18 yaşındayken son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'yle evlenerek İran İmparatoriçesi olan Süreyya'ya yakıştırılan isimlerden birkaçı. Çift, mutlu bir evlilikleri olmasına rağmen Süreyya'nın İran tahtına varis verememesi nedeniyle 13 Şubat 1958'de ayrıldı. Süreyya 2001 yılında Paris'teki bir apartman dairesinde ölü olarak bulundu.