RÖPORTAJ: MUSTAFA NİZAMOĞLU
Yeni yayın döneminde stratejiniz ve hedefleriniz neler? Sürprizleriniz olacak mı?

Kanal 7, yeni yayın dönemine yeni programlar, yeni diziler ve yeni film paketleriyle giriyor. En başta haberlerle ilgili bir değişim var. Haberler, mevcut etkinliği arttırılarak daha güçlü ve etkin hale getirilecek.

TV kanalları son dönemde ana haber bültenlerinin süresini kısaltma yoluna gidiyor. Sizin de böyle bir niyetiniz var mı?

Haberler eski süresini muhafaza edecek yani bir saatlik süresi olacak. Sadece yayın saati öne alınacak. Kanal 7 ekranı yeni dönemde büyük oranda yenileniyor. Dört tane yeni müzik eğlence programımız var. Şoray'la Evlere Şenlik, Sümer Ezgü ve Bülent Serttaş'ın THM programları ekrana gelecek. Kırmızı Başlıklı Kız adlı bir gece şovu başlıyor. İbrahim Sadri yeni bir formatla devam edecek. Deniz Feneri, İşte Hayat ve Yaşamak Dediğin isimli programlar devam ediyor. Haftada neredeyse 4-5 gün belgesel kuşağı açtık. İskele Sancak, Başkent Kulisi, formatı değiştirilerek Kırmızı Işık devam edecek. Bunların yanında Ayşe Böhürler ve Nuray Mert'in hazırlayacağı "Açık Açık" isimli yeni bir tartışma programı başlayacak. Dumanlı Yol, Rabia ve Keloğlan adlı üç yerli dizi olacak. Dizilerden Alacakaranlık Kuşağı devam ederken, Fırtına Süvarileri, Komiser Sinan ve çocuklar için Afacanlar Sınıfı ile bayanlara ve gençlere hitap eden Kırık Kalpler adlı pembe dizi olmak üzere dört yeni yapım ekrana gelecek.

Pembe diziye izleyicinizden reaksiyon gelmez mi?

Kanal 7'nin kurumsal değerlerine uygunluk bakımından sorun olmayan bir pembe dizi bu. Seçimine özen gösterdik. Tepki çekecek unsurlar taşımıyor.

Türüt ve Şakacı ile sözleşmeyi yenilemediniz, neden?

Çok özel bir nedeni yok. Hem bizim ekranımız hem de Türüt biraz dinlensin dedik. Öbür arkadaşlara da daha iyi teklifler sunuldu, o teklifleri değerlendirdiler. Bunlar TV dünyasında normal şeyler.

TV'ler arasında bu yıl da muazzam bir rekabet var. Bu rekabet sizi ürkütmüyor mu?

Hayır ürkütmüyor. Biz yıllardır bu rekabetin içindeyiz çünkü. Büyük ekonomik imkanlarla yürütülen TV'lerle kendi şartlarımızla rekabet etmenin yolunu buluyoruz. Özgünlüğümüz ve farklılığımıza vurgu yapan yapımları ekrana getirerek bu rekabette büyük oranda başarılı oluyoruz.

Diğer TV'ler, program ve diziler için büyük harcamalar yapıyor. Kendinizi onlarla kıyasladığınızda aldığınız izlenme oranı ve reklam açısından kârda mı, zararda mısınız?

Onların yaptığı harcamalarla bizim harcamalarımızın geri dönüşü bakımından kıyasladığımızda rekabette fevkalâde başarılıyız. Çünkü Kanal 7'nin 5-6 arasında bir izlenme payı var. Ayağımızı bastığımız zemini kaybetmeden, savrulmadan, toplumun değerlerine aykırı işler yapmadan bunu başarıyoruz. Yeni dönemdeki hedefimiz de bu izlenme payını 8 veya 9'a çıkarmak.

İzleyicinizle aranızdaki ilişki nasıl? Gelen şikayetleri değerlendiriyor musunuz?

Biz izleyici kitlemizi çok iyi tanıyoruz. Onlarla son derece interaktif bir ilişkimiz var. İzleyiciden gelen şikayetleri çok ciddiye alıyoruz. Duruşla ilgili haklı bulduğumuz şikayetleri değerlendiriyoruz. Kanal 7'nin en büyük farkı duruşudur. Yeni dönemde duruş ve farklılığımız daha da çok göze batacak.

DEĞERLER REYTİNGTEN ÖNCE GELİR

Reyting için yayın politikanızda değişikliklere gider misiniz?

Herşeye ekonomik olarak bakan TV'ler için reyting tek belirleyicidir ama Kanal 7 için reyting hiçbir zaman tek belirleyici olmadı. Kanal 7, toplumun değerlerine aykırı işler yapmadan reyting almaya çalışıyor. Sıralama yapıldığı zaman ilk 5 ile 6 arasında gidip geliyoruz. Yerimizi sağlamlaştırmak, bir adım daha öne çıkmak istiyoruz. İlk dört televizyondan birisi olmak bizim de mücadelemiz. Ancak illa şurada veya burada olacağız diye Kanal 7'nin omurgasını zedeleyecek hiçbir işi yapmayız. Bu omurga bizim için önemlidir. Ancak mevcut sektörde de reyting ekonomik olarak çok önemlidir. Onu da sizin tek başınıza veya birkaç TV ile değiştirmeniz mümkün değil. Biz, ticari sorumluluğumuzla toplumsal sorumluluğumuzu hep uzlaştırmaya çalıştık. Bu anlayış bundan sonra da aynen devam edecek.