AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Globalleşen dünyada üniversite ve eğitimin geleceği

Seksenli yıllardan sonra ülkeler arasındaki siyasi sınırların önemini yitirmesiyle, büyük bir hız ve yoğunluk kazanan globalleşme ekonomiden politikaya, sağlıktan eğitime her alanda köklü dönüşümlere yol açtı. Ekonomi, siyasal, teknik ve kültürel boyutlarıyla gittikçe karmaşık bir yapı kazanan globalleşme süreci, bütün kurum ve kuruluşları yeniden yapılanmaya zorluyor.

Eğitimde fırsat eşitliği sağlama, gelir dağılımındaki eşitsizlikleri giderme ve global değerler ile lokal değerleri birbirini dışlamadan uyum ve düzen içinde öğretme yolunda strateji geliştirmede, Türk üniversiteleri büyük bir başarısızlığa uğradı. Bütün dünyada globalleşme ya da küreselleşme sürecinin temellerini sarstığı kurum ve kuruluşların başında üniversiteler geliyor. Türkiye'de üniversiteler globalleşme sürecine ayak uydurmazlarsa, ticari ve siyasi kuruluşların ayak uydurması ve yeniden yapılanması mümkün değildir.

Globalleşme sürecinde eğitimin kazandığı önemin bilincinde olan Alpaslan Durmuş ve Hasan Akkuş'un birlikte oluşturdukları eğitim danışmanlık kuruluşu EDAM disiplinlerarası, akademik ve yılda iki defa yayınlanan "Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri" dergisini hazırlıyor. Prof. Dr. Muhsin Hesapcıoğlu ile Dr. Halil Ekşi'nin editörlüğünü yüklendiği dergi, üçüncü yılını dolduruyor.

Dergi 2002'nin ilk sayısını "Küreselleştirme ve Eğitim'e ayırmış. Eğitimin yönetim, dönetim ve finansmanında son gelişmelerin de ele alındığı sayı, Meksika'dan Malezya'ya, Norveç'ten Avusturalya'ya ve Amerika'dan Polonya'ya kadar bütün dünyadan akademisyen eğitimcilerin katıldığı global olduğu kadar lokal geniş katılımlı bir düşünce ve eylem platformu oluşturuyor. Dergide kuram ve uygulama elele, birbirini besleyip, zenginleştiriyor. Bilimin her dalında olduğu gibi, eğitimde de kuramsız uygulama, uygulamasız kuram olmaz.

Glaballeşen dünyada üniversiteler, hem kendi aralarında hem de yeni rakipleri medya ve düşünce kuruluşlarıyle büyük bir yarışla karşı karşıya bulunuyor. Alternatif eğitim ve araştırma kurumları esnek yapıları ve kaynak sağlamadaki ustalıklarıyla, üniversiteleri zorluyor. Hayat boyu eğitimin büyük önem kazandığı global toplumda üniversite giderek kan kaybediyor.

Ülkeler arasındaki sınırlarla birlikte bilgi, zaman, teknoloji ve mekan farkının da kalkmasıyla üniversiteye olan talep de, özellikle Batı ülkelerinde düşüşe geçti.

Hayat boyu eğitimin önem kazandığı bir dönemde, değişime ayak uydurma yeteneğini büyük ölçüde yitirmiş hantal üniversitelerin varlıklarını korunması oldukça zordur. Çünkü ömür boyu eğitim üniversitelerden daha çok sayıları günden güne artan küçük danışmanlık ve araştırma kurumlarının işidir. Onlar, küçük, ancak esnek yapılarıyla ister kurumsal, isterse uygulamalı olsun, eğitime üniversitelerden daha çok katkıda bulunuyor. EDAM yayınlanmasına öncülük ettiği, "Sivil Toplum", "Değerler Eğitimi" ve "Eğitim Bilimleri" dergileriyle, bu olguya gösterebilecekler çok çarpıcı bir örnektir.

Türkiye'de "dayatmacı devlet" yapısına karşı "uzlaşmacı toplum" dokusunun eğitim yaklaşımı arasındaki çatışmanın uzun bir tarihi vardır. Türk toplumu globalleşme sürecine ayak uydurabilmek için, geniş katılımlı, daha adil ve daha demokratik bir eğitim paradigması geliştirmek için, bütün kaynaklarını seferber etmelidir. Çünkü eğitim devletten önce milletin varoluş sorunudur.

Bir toplumun gelecekteki güç ve başarısı, bu günden eğitime yaptığı yatırıma bağlıdır.


21 Eylül 2003
Pazar
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED