AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Büyük değişime doğru...

Uyum paketleri etrafında gündeme gelen değişim tartışması çeşitli yönleriyle sürüyor. 6.Uyum Paketi'nin ardından gelecek pakette daha kritik konuların gündeme gelmesi, özellikle Silahlı Kuvvetler'in devlet içindeki özerk alanının daraltılması, en azından bu yönde adımlar atılması git gide ciddiyet kazanıyor.

Nitekim 7. Uyum Paketi'nin taslağının Dışişleri bürokrasisi tarafından hazırlandığı, bu çerçevede MGK Genel Sekreterliği'nin sivilleştirilmesinin, daha doğrusu genel sekreterliğe bir sivilin atanmasının öngörüldüğü gazetelere ulaşan bilgiler arasında.

Dün Milliyet gazetesi konuyla ilgili verdiği Serpil Çevikcan imzalı haberde, hükümetin 7. Uyum Paketi'nde kritik adımlar atacağını bildiriyordu.

Habere göre kritik adımların en kritikleri yukarıda belirttiğimiz üzere MGK'nın sivil bir yönetime kavuşturulması ve askeri bütçenin ya da harcamaların kontrol altına alınması...

Bu iki nokta Türkiye'deki askeri vesayet sisteminin kalbini oluşturmakta, ordunun siyasi gücünün temelinde yatmaktadır.

Bu iki noktadan hareketle Silahlı Kuvvetler yetkileri haiz ama sorumluluk taşımayan, müdahale edilmeyen ama müdahale eden bir siyasi güce dönüşmekte, devletin işleyişinden, siyasi karar alma sürecine değin her noktada, üstelik emir-komuta mekanizması çerçevesinde tayin edici unsur olarak devrede bulunmaktadır.

Silahlı Kuvvetler'in 1960 darbesinden beri yaşadığı devlet içindeki bitmek bilmez genişleme süreci bu iki araç, yani MGK Genel Sekreterliği'nin devlet ayırımı-siyasi iktidar ayrımını yaşama geçiren askeri yapısı ile asker elindeki devlet malları, askeri harcamalar ve askeri kadroların Sayıştay denetiminden muaf olması sayesinde olabilmiştir.

Sıkça belirtiyoruz...

Bu iki unsuru ortadan kaldıracak, devlet işleyişini sivilleştirip demokratikleştirecek muhtemel bir gelişme Türk devlet sisteminde, dahası Türk siyasal sisteminde yaşanabilecek en büyük reform, neredeyse bir devrim olur.

Genel olarak siyasi gelişmeler konusunda daha karamsar bir bakışa sahip olduğum halde, bu kez umutluyum.

Bir kere bu konuların genel bir tartışmaya açılması, merkez medya yer ve destek bulması bile bir tabunun kırılmasının ifadesidir.

Genellikle siyasetçileri suçlayarak işi kestirmeden halletmeye çalışan zihinlerin bile artık ters yöne çarketmeye başlamasının göstergesidir.

Ancak şunu da gözardı etmemek gerekir.

Türk siyasal sisteminin 4. vitesle giden bir arabayı görülmemiş bir şekilde geri vitese takma kabiliyeti vardır.

Bu çerçevede bugün oluşan, askeri geri plan ve suskunluğa iten uygun demokratik zeminin yarında sürmesi son derece önemlidir ve konuda başta basın olmak üzere sivil örgütlere önemli bir görev düşmektedir.

Nitekim bu konuda her koşulda ciddi tartışmalar ve direnişler olacaktır. Genelkurmay Karargahı muhtemelen böyle bir hazırlık içindedir.

Bu yönde ilk siyasi sinyaller de yavaş yavaş gelmektedir.

Jandarma Teşkilatı'nın 164. kuruluş yıldönümünde, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'un, "irticai örgütlerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa ile belirlenmiş temel değerlerini hiçe sayan örgütlü, sistemli ve yaygın faaliyetlerini yoğunlaştırarak sürdürdüğünü" söylemesi zamanlama açısından önemlidir.

Aynı şekilde DPT'nin Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatlarının doğrudan İçişleri Bakanlığı'na bağlanması öneren raporuna askerin verdiği sert tepki, cevap yazısında "Jandarma TSK'nın ayrılamaz parçasıdır, sonsuza kadar böyle kalacaktır" demesi, bu yanıtın gerek mantığı gerekse üslubu hafife alınamaz...

Değişim sıkıntısız olmuyor...

Yine sıkıntı olacak, yeter ki beraberinde değişim de gelsin...


18 Haziran 2003
Çarşamba
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED