AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M

Jandarma tartışması

"Güvenlik Hizmetlerinde Etkinlik" isimli bir rapor hazırlayan DPT, Jandarma ve Sahil Güvenlik'in İçişleri Bakanlığı'na bağlanmasını savundu. Jandarma Genel Komutanlığı'nın rapora tepkisi ise sert oldu.

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı'nın, Genelkurmay Başkanlığı'ndan alınarak İçişleri Bakanlığı bünyesine bağlanması gerektiğini savunan bir rapor hazırladı. 8'inci Beş Yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde hazırlanan "Güvenlik Hizmetlerinde Etkinlik" Özel İhtisas Komisyonu Raporu'nda, güvenlik sistemini kökten değiştirecek radikal bir öneri getirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü ile Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma arasındaki koordinasyonsuzluğun giderilmesi ve harcamalardaki "dublikasyonların" önlenmesi gerektiği savunulan raporda, üç kurumun birleştirilmesi önerisi ortaya atıldı.

Otorite İçişleri'nde

Raporda, "Jandarma Genel Komutanlığı'nın Silahlı Kuvvetler'le ilişkisi kesilerek, iki güvenlik kuvvetinin birleştirilmesinin yolu araştırılmalıdır" denildi. Raporda, güvenlik konusundaki otoritenin İçişleri Bakanlığı'nda görülmesine rağmen, uygulamada sıkıntılar yaşandığı belirtildi. Raporda, "İçişleri Bakanı'nın sorumluluğuna herhangi bir sınır getirilmemekte fakat yetkilerini kullanmasına sınırlama getirilmektedir. İçişleri Bakanı'na getirilen ikinci kısıtlama Jandarma Genel Komutanı'nın tayini konusudur. Bakana karşı sorumlu tutulan Jandarma Genel Komutanı'nın sicil amiri Bakan değil, Genelkurmay Başkanı'dır. Benzer durum Sahil Güvenlik Komutanı'nın atanmasında da geçerlidir" ifadelerine yer verildi.

'Bakana bilgi verilmiyor'

İçişleri'nin, müstakil bir yapıda olmaları nedeniyle sahil güvenlik ve jandarmadan yeterli bilgi alamadığı da vurgulanan raporda, üç kurum arasındaki koordinasyon sorununa dikkat çekildi. Raporda, İçişleri Bakanı'nın sağlıklı bir güvenlik bilgisine kavuşabilmesi için İçişleri Bakanı'nın başkanlığında Emniyet Genel Müdürü, Jandarma Genel Komutanı ve Sahil Güvenlik Komutanı'nın katılımı ile oluşacak "Emniyet ve Asayiş Yüksek Komuta Kontrol ve Koordinasyon Kurulu"nun kurulması ve bu kurulun her sabah düzenli toplantılar yapması da istendi.

Raporda, ayrıca jandarmanın vatani görevini yapan erlerle değil, uzman kadrolarla çalışması, Jandarma Genel Komutanı'nın bir korgeneralden seçilmesi ve Sahil Güvenlik Komutanı'nın da MGK'da temsil edilmesi gerektiği sıralandı. Raporda, ayrıca İl Jandarma Alay Komutanı'nın sicil amirinin vali olması gerektiği de savunuldu.

Jandarma: TSK'nın ayrılmaz parçasıyız

Jandarma Genel Komutanlığı tarafından DPT'ye gönderilen yazıda ise, değerlendirmelere sert tepki gösterildi. Jandarmanın cevap yazısında, "Türkiye Cumhuriyeti Jandarması, TSK'nın ayrılmaz bir parçasıdır ve sonsuza kadar da böyle kalmayı hedeflemiştir" denildi. Bazı çevrelerin Jandarma Genel Komutanlığı'nın TSK ile ilişkisinin kesilmesi ve zabıta kuvvetlerinin birleştirilmesini demokratikleşmenin bir gereği gibi gösterildiğine dikkat çekilen yazıda, "Türkiye'de polis teşkilatından ayrı bir jandarma teşkilatı, demokrasinin teminatıdır" denildi.



18 Haziran 2003
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED