|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Pazar günü yazı yazamadım. Yurt dışındaydım. Suriye'de. Yazı yazmam gereken saatlerde üçte ikisi İsrail işgali altında bulunan meşhur Golan Tepeleri'ni geziyordum. Suriye'nin İsrail ile başı dertte. Bu sebeple de Filistin konusu Suriye'nin en önemli konusu. Filistin konusunu Suriyeli yetkililerle de sohbet sırasında konuştuk. Filistin meselesinin yalnızca Suriye meselesi olmadığını, meselenin bölgesel ve devletlerarası mesele olduğunu ve çözümün de yine devletlerarası platformda çözüleceğini anlattık. Devletlerarası müzakerelerde takındığı tavrı kendi kendine kaldığında değiştiren devlet politikalarıyla da çözülemeyeceğini anlattık. Bölgedeki devletlerin tek tek hiçbir sonuç alamayacaklarının da altını çizdik. Hele Amerika dış politikası üzerinde İsrail lobisi bu kadar etkin iken bölge devletlerinin tek başına bir çözüm üretemeyeceklerini konuştuk. Tabii adamların toprağı işgal altında olunca hele de bu topraklar bölgenin en verimli alanlarından oluşunca tabii ki biraz da hamaset karışacak işin içine. Ama yaşanan gerçeklerin hamasi nutuklarla değişmesi mümkün değil. Sorun çok büyük. Filistin sorunu çözülmeden bölgede huzur olmayacağı aşikar. Sorun kalıcı ve adil bir barış ile çözülmedikçe İsrail halkı endişe içinde yaşayacak. Filistinliler endişe içinde yaşayacak. Ne Arap tarafı ne de İsrail tarafı rahat yüzü görmeyecektir. Amerika'nın takip ettiği bu politikalar da sonuç vermeyecektir. Bugün Irak'ta Amerika askerlerine karşı saldırıların ne anlama geldiğini en iyi İsrailliler bilir. Amerika İran'ı, Suriye'yi ve Suudi Arabistan'ı açıkça tehdit etmektedir. Bu ülkelerin akıbetinin Irak olabileceğini açık bir dille söylemektedir. Amerika'nın takip ettiği bu politika, İsrail'i rahatlatmaz aksine Filistin meselesini bu ülkelere yaymış olur. Amerika'nın çıkarcı felsefesi bu bölgede ne kadar kalacağını net olarak göstermemektedir. Daha önce de, Lübnan'a gelmişti. Ama kısa sürede pılısını pırtısını toplayıp gerisin geriye gitmişti. Bölge ülkelerini ABD ile tehdit ederek çözüm arayan İsrail'in ve tek başlarına bu sorunu çözeceğine inanan Araplar'ın yanlış yaptıklarını anlamaları gerekir. İsrail bir defa şunu çok iyi bilmelidir ki soruna bu şekilde yaklaştıkça sorunu büyütmüş olacaktır. Evet ABD sahip olduğu güç ile dünyanın hakimidir ama bu politikalarla sorunu çözecek gücü yoktur. Aksine bu politikalar ABD'nin itibarını her gün biraz daha sarsmaktadır. İşgal ettiği Irak'ta gece yarısı evini bastığı Iraklılar'ın başına torba geçirirken küçük çocukların ağlama sesleri ABD'yi sevilen bir ülke yapmaz, yapamaz. Bölgeye çözüm ithal etmek sorun doğurur, yerli çözüm aramak gerekir. İsrail bilmelidir ki bölgenin Türkiye gibi bir ağabeyi vardır. Türkiye İsrail'in de Araplar'ın da ağabeyidir. İsrail şiddet olaylarını, MOSSAD ayaklarını bırakmalı ve Türkiye'den hakem olması için talepte bulunmalıdır. Arap ülkeleri de iki tarafın arasını bulacak kalıcı ve adil bir barış için Türkiye'den bunu talep etmelidir. Türkiye de her iki tarafa bunu çok iyi anlatmalıdır. Filistin sorunu çözülmeden bölgede istikrar yakalanamaz. Filistin sorunu çözülmeden Türkiye Irak ile Suriye ile bölge ülkeleri ile gerekli ilişkileri kuramaz. Bu sorunun çözülmesi Türkiye'nin de önünü açacak bir adım olacaktır. Bu adım uluslararası platformlarda da kabul görecektir. Türkiye Doğu ile Batı arasında köprü olma özelliğini önce burada göstermek zorundadır. Yoksa bölgede işgal edilen topraklar ve beyinlerin miktarı her geçen gün artacaktır. Türkiye'nin bu gücü vardır.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |