Türk-Fransız Komitesi tarafından, iki ülke dostluğunu pekiştirmek amacıyla düzenlenen konferansta Türkiye'nin AB ile ilişkileri, Ermeni ve Kıbrıs ve Kürt konuları tartışıldı. AK Parti Antalya Miletvekili Mehmet Dülger, konferansta, Türkler'le Kürtler'in durumunu sütlü kahveye benzetti. Türk-Fransız Dostluk Grubu Başkanı Michel Pelchat'ın yönettiği oturuma, Mehmet Dülger ile Savunma ve Dış İlişkiler Komisyonu eski Başkanı Senatör Xavier de Villepin konuşmacı olarak katıldı. Pelcha, Fransız Senatosu'nun Sosyalist Parti döneminde kabul ettiği "1915 Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı" ile Fransa ile Türkiye arasındaki, Kanuni Sultan Süleyman'dan bu yana süregelen dostluğun sekteye uğradığını açıkladı. Ermeni yasasından tüm Fransızlar'ın sorumlu tutulmaması gerektiğini belirtti.

AB ile uyum süreci

Savunma ve Dış İlişkiler Komisyonu eski Başkanı Senatör Xavier de Villepin ise, Türkiye'deki demokratikleşme sürecini sorarak, içerdeki Kürt sorunu ve Kıbrıs konularının bir an evvel çözüme kavuşturulmamasının, Türkiye'nin AB üyeliğine engel teşkil edeceğini söyledi. Villepin'in sözleri üzerine söz alan Mehmet Dülger, demokratikleşme yolunda birçok adımın AK Parti hükümeti tarafından hazırlanan uyum yasaları programı çerçevesinde ele alınarak, değişikliklerin yapılmaya başladığını belirtti.

Kıbrıs sorununu da değerlendiren Dülger, her iki tarafın da çözümden yana olduğunu belirterek, Kıbrıs sorununu çözmek istemeyen tarafın ABD olduğunu belirtti. Dülger, BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan planın, uzlaşılmaz olduğunu ifade etti.

Sütlü kahve benzetmesi

Mehmet Dülger, Türk-Kürt ilişkilerini sütlü kahveye benzeterek, "Orta Asya'dan bu yana biz birlikteyiz, Sultan Alparslan Malazgirt'i aldığında da birlikteydik, bugün de birlikteyiz, kahveyi sütten ayırabilirseniz Kürt'ü de Türk'ten ayırırsınız" dedi. Mehmet Dülger, sırasıyla her şeyin yasalara uygun şekilde değiştirilmeye başlandığını, hükümetin ciddi bir şekilde işin üzerine eğildiğini söyledi. Konferansı izleyen bir senatör, Türkiye'nin ABD'ye Irak kapısını açmadığını; ama Kıbrıs'ta Rumlar'ın güneyden kuzeye geçmeleri için kapıları açtığını belirterek, Türkiye'nin iyi niyetli olduğunu söylemesi, konferansa katılanlar tarafından alkışlandı.