|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üçüncü albümü Kulbar ve yeni kitabı Müşahadat eş zamanlı olarak yayınlanan çizer Hasan Aycın, "Birileri beni alkışlasın diye değil, kendimi bilmek için çiziyorum" diyor.
ÖMER ÇAKKAL
1978 yılında ilk çizgisi Yenidevir'de yayınlandığında çizginin hayatına yön vereceğini aklından bile geçirmez Hasan Aycın. Gelgelelim İsmet Özel ve Cahit Zarifoğlu başta olmak üzere dostlarının tavsiyeleri çizginin onda koskoca bir serüven olarak başlamasına neden olur. Hayatı boyunca gündelik gelişmelerin uzağında durmaya çalışan Aycın'ın 'genel geçmez'i yorumladığı çizgiler, şimdi uzun yıllardır Hece ve Yedi İklim dergilerinde yayınlanıyor. Kulbar ile Müşahedat Niyetlendiğinden tam on yıl sonra çıkan ilk albümü Bocurgat'ın ardından ikinci albümü Gece Yürüyüşü ile serüvenine devam eden Aycın'ın üçüncü albümü Kulbar geçtiğimiz günlerde Yedigece Kitapları'nca yayınlandı. Eş zamanda da Müşahedat. Hece Yayınları'ndan çıkan Müşahedat, ilk bölümünde Aycın'ın masalsı biyografisini, ikinci bölümünde ise kendisi ile yapılan söyleşileri içeriyor. Kulbar ise Aycın'ın yeni çizgilerini. Hasan Aycın, Kulbar'daki çizgilerin dilinin Bocurgat'a göre daha sade olduğunu düşünüp, bunu da belki bir miktar yorulduğuna bağlıyor. Çizmek için özel bir çaba harcamadığını ifade ediyor: "O zaten bende vardır. Benim yaptığım yalnızca o çizgiyi kâğıda dökmek". 'Herkes aynı şeyi anlamasın' Çizgilerinin insanlarca anlaşılmasını beklemeyen Aycın kağıda döktüklerinden herkesin farklı anlamlar çıkarmasını, herkesin kendine bakarak çizgilerde bir karşılık bulmasını tercih ediyor. Çizgi serüvenini insanlara birşey anlatmaktan çok, kendi insanlık serüveninini anlamlandırma üzerine kuran Aycın, şimdiye kadar kimseyi izlemedi ve ardından gidilmesi kaygısı da hiç gütmedi. Aycın bu konuda "Benden sonra birileri çizeceklerse, bu zaten olacaktır. Ben istemesem de bu olacaktır. Zaten ben, bu yaptığıma da bir bayrak yarışı olarak bakmıyorum" diyor. Dünyaya çizer olmak için gelmediğini, güzel sanatlar eğitimi almadığını hatırlatan Aycın "Niye çiziyorum?" sorusunu şöyle cevaplıyor: "Birileri alkışlasın diye çizmiyorum. Birşey çiziyorum. Çizdiklerimin içinde insanların alacakları birşey varsa alıp ona ilgi duysunlar. Yoksa ilgi falan duymasınlar. Ben kendimi bilmek için çiziyorum. Zaten insan Allah'ı bilmek için yaratılmıştır. Kendisini bilecek ki Allah'ı bilsin. Denklem bu kadar basit. 21. yy'da bunların yeri var mı? Ya 221.yy'da olsa ne yazar. Vaka değişmiyor ki. Ben yarın bir avuç toprak olacağım. İnsanlar taklit etseler ne olur, etmeseler ne olur?"
İnsan-eylem İnsanı ve eylemi birbirinden ayırdığınızda, 'İnsan mı eylemin insanı olacak? Eylem mi insanın eylemi olacak? diye sorduğunuzda eylem insanın eylemi olacak denilmelidir. Öbür tarafta insanın hesabını eylem vermeyecek, eylemin hesabını insan verecek. O nedenle çizer olan Hasan Aycın değil, Hasan Aycın olan çizer önemli. Ben hayatıma, yaşadıklarıma çizdiklerime hakim olmak, hükmetmek zorundayım. Onlar bana değil. Çizgi-şiir Şiirin ezberlenebilmesi ve bir mısrasının bile onun bütününden izler taşıması karşısında, çizginin parçalarının bir anlam ifade etmemesi çizginin şiire göre bir dezavantajı. Yine de tüm yazılı ifadelerde muhatabınız birtakım karşılıklar bulabilir. Oysa çizgiden farklı kültürlerde yetişmiş farklı insanlar hiçbir şey anlamayabilir. Çizgi olmasaydı kendimi şiirle anlama ve anlamlandırma yolunu seçerdim. O yüzden şairleri biraz kıskanırım. Kolay-zor Zor çizerim, kolay değil. Tanık oluyorsunuz. Yeryüzünde acı veren tablolar var. Yaşıyor, görüyorsunuz. Bunlar gözünüzün içine kadar giriyorlar. Bunlara bulaşmamak, bunlar hiç olmuyormuş gibi yazmak, çizmek benim güç yetirebildiğim birşey değil.
Felsefi Hermenötik
Richard E. Palmer'in felsefî hermenötikin 19. yüzyılın başlarında Schleiermacher ile başlayan gelişimini, alanını ve tanımını ele aldığı kitabı Hermenötik, İbrahim Görener'in çevirisiyle Anka Yayınları'ndan çıktı.
Hedefteki Türkiye
Hakan Yılmaz Çebi'nin IQ Yayıncılık'tan çıkan "21. Yüzyıl Savaşları ve Hedefteki Türkiye" adlı kitabı iç ve dış politikalara ilişkin konularda, farklı kesimlerden isimlerin görüşlerini aktarıyor.
Talat Halman anlatıyor
Cahide Birgül, pekçok ilkin yanısıra ilk Kültür Bakanı da olan şair-çevirmen Talat Halman'la yaptığı nehir söyleşiyi "Aklın Yolu Bindir" adıyla kitaplaştırdı. Kitap İş Bankası Yayınları'ndan çıktı.
Maymunun kara kürkü
Kenan Aşmaz'ın ilginç ve komik bir hikayeyi, karakterlerine yakışan bir dille anlattığı kitabı "Maymun Kürkü" Mercek Yayıncılık' kitapları arasından çıktı. Yazar kara mizahın ve İstanbul'un dar sokaklarında aynı anda dolaşıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|