AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Irak'a asker gönderme meselesi...

Devletlerin uzun vadeli çıkarları olmasa bile kısa vadeli çıkarları kesişebiliyor; gizli çatışma halinden yeniden işbirliğine doğru yol almak mümkün olabiliyor.

Türkiye-ABD ilişkileri kabaca bu çerçevede ilerliyor...

Ankara'nın Kuzey Irak hassasiyeti, güçlü bir Kürt bölgesi ve idaresinden duyduğu rahatsızlık, bu çerçevede karşı ağırlık olarak yürüttüğü Türkmen politikası ve o topraklarda askeri güç bulundurmak istemesi devletin resmi politikası olarak ortada.

Buna karşılık ABD'nin, Kürtler'i kendisine en sadık müttefik haline getirmesi ve Kürt kozunu önemsemesi ile Türkiye'nin Kuzey Irak politikası ve bazı girişimlerinden duyduğu rahatsızlık da ortada...

İki devlet arasındaki bu çıkar farklılığı Süleymaniye olayıyla iyice su yüzüne çıkmıştı.

Ne var ki, Irak'taki işgalci ABD güçlerinin karşı karşıya kaldığı, şu ana kadar 51 Amerikan askerinin ölümüne yol açan saldırılar, düzeni sağlamakta çektiği sıkıntıların artarak devam etmesi, Bush yönetimini bölgede uluslararası bir güç oluşturma fikrine iyice yaklaştırdı. Sonuçta Türk askerinin bu çerçevede bölgeye gitmesi bir ihtimal, hatta bir talep haline dönüştü.

Bu talep Türk devleti açısından hem yaralanan Türkiye-ABD ilişkilerini bir ölçüde onarmak, hem Irak, daha doğrusu Kuzey Irak'ta yeniden denkleme girme ihtimalini taşıması açısından bir fırsat olarak görülüyor.

Şimdi mesele, asli çıkarlar çerçevesinde yapılacak pazarlıklarda.

Nitekim Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün Washington dönüşünde yaptığı açıklamada Türk askerinin bölgede bulunmasının yararlı olacağını, ancak askerin üstleneceği görevin jandarmalık olamayacağını, Irak'ın yeniden tesisine katkı da bulunacak bir formül içinde bulunması gerektiğini söylüyordu.

Ancak şunu farketmek gerekir:

Irak'a asker gönderme ilkesel olarak da pratik olarak da yanlıştır.

İlkesel açıdan işgale katılmak anlamına gelir.

Pratik açıdan "denklemin içine yeniden girmeye yönelik beyhude bir çaba"yı ifade eder.

Zira bu çabalar, resmi tezlerin ve onun etrafından oluşturan politika ve yapılanmaların yaşadığı eski sıkıntıları gidermediği gibi, yeni sıkıntılar da doğurur.

Nasıl?

Bir kere ABD'nin büyük projesi içinde yer alan bu bölgede Türk askeri varlığının ABD'nin çizdiği hattın dışında hareket etmesi pek kolay görünmüyor.

ABD'nin ikili görüşmeler ve talepler çerçevesinde oluşturacağı Türk askerini de kapsayacak uluslararası bir gücün Bush yönetiminin tavrını ve küstahlığını azdıracak bir araca dönmeyeceğini kimse garanti edemez. Tersine, gelişmenin daha muhtemel olduğuna işaret ediyor. Bu çerçevede Türkiye'nin peşinde koştuğu çıkarların gerçekleşmesi de ciddi bir soru işareti.

Başka bir deyişle Türk askeri gücünün Kuzey Irak'taki Kürt varlığının ABD tarafından desteklenen etkinliğini sona erdirmesi bugünkü koşullar içinde neredeyse imkansız.

Ayrıca 2004 Aralık görüşmeleri böyle bir durumun öncesi ABD ile sorun yaşayan AB'nın Kıta Avrupası kanadına Türkiye'nin üyeliği aleyhine yeni kozlar vermesi ihtimali de gözardı edilemez.

Özetle Türkiye'nin AB ve BM gibi koruyucu ve düzenleyici bir çerçeve olmadan atacağı böyle bir adım belirsiz sonuçlara gebe olur.

Ancak şunu da teslim etmek gerekiyor:

Belirsizlik her koşulda kapıdadır.

Resmi politikalar ne denli yanlış olursa olsun, AB projesi henüz uzak olduğuna göre Türkiye bir açmaz karşısındadır.

Irak'a asker göndermesinin de bedeli olacaktır; mevcut dengeler ve kısa vade çerçevesinde göndermemesinin de...

Şüphesiz şu aşamada en doğrusu Bush yönetiminin yanaşmadığı formülü beklemek ya da zorlamaktır:

Irak'taki uluslararası güce BM şemsiyesi...

Uluslararası alanda "meşruiyet çizgisi"ni kaybetmemek Türkiye'yi doğru yolda tutar.

Irak savaşı sırasında bu böyle olmuştu yine böyle olmalı.

Türkiye gibi ülkeler için ilkeler uluslararası alanda da siyasi doğruları üretiyor.

Yeter ki resmi politikalar, özellikle Kürt politikası yine ilkelere göre iyice elden geçirilsin...


29 Temmuz 2003
Salı
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED