AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

H A Y A T
4 bin yıllık çile

Asur ticaret kolonilerinin 4 bin yıl önce yaşadığı Kültepe-Kaniş Höyüğü'ndeki kazılarda bulunan çivi yazılı tabletlerde, evlendirilen kızlar için başlık parası istendiği, ayrılan erkeğin karısına nafaka bağladığı ve evlilikte babanın son sözü söylediği ortaya çıkarıldı.

Kayseri-Sivas karayolu üzerinde Asur ticaret kolonilerinin 4 bin yıl önce yaşadığı Kültepe-Kaniş Höyüğü'ndeki kazılarda ortaya çıkarılan çivi yazılı tabletlerde, kızlar için başlık parası istendiği belirtiliyor.

Kayseri Arkeoloji Müzesi kütüphanesindeki kaynaklardan derlenen bilgilere göre, M.Ö. 2 binde Anadolu'ya yazıyı getiren Asurlu tüccarların yaşadığı Kültepe-Kaniş Höyüğü'nde, 1948 yılından beri sürdürülen kazı çalışmalarında elde edilen çivi yazılı tabletlerde ilginç bulgulara rastlanıyor. Devrin aile hukukuyla ilgili bilgilerin yer aldığı tablette Asurlu bir kişinin boşandığı karısına nafaka olarak yiyecek, yağ ve odun ihtiyacını karşılaması için her ay 4 kilogram kırık bakır ve yıllık kumaş ihtiyacını karşılamayı taahhüt ettiği yazıyor.

Evlilikte baba söz sahibi

Bir başka tablette oğlunun Anadolu'da evleneceğini duyan Asurlu, yanına gelip kendisiyle konuşmasını isteyerek, evleneceği kızın Asur'a gelmesi şartıyla buna izin vereceğini belirtiyor. Yine ayrı yaşayan çiftlerden erkeğin, tekrar birleşmek için eşinin babasıyla görüşmesi gerektiği yazıyor. Bu durumun evliliğin babanın iznine tabi olduğunu ortaya koyduğu kaydediliyor. Günyüzüne çıkarılan bir başka tablette ise babası olmadığı anlaşılan bir kızın evlenmek istediği, ağabeylerinin ise karşı taraftan para aldığı, bu yüzden aralarında tartıştıkları yazıyor. Tablette, ''Bir kız kardeşimizi sen kendi hesabına kocaya verdin. İkinci kız kardeşimiz Sü-Laban'ı kocaya verdin. Diğer kız kardeşimiz olan Hastahsusar'ı ise Belanum ve ben hissemiz olarak kocaya vereceğiz'' ifadeleri yer alıyor. n KAYSERİ

Gelin-kaynana kıskançlıktan tartışıyorlar

Harran Üniversitesi Kadın Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Demir, gelin ve kaynana anlaşmazlığın toplumsal küskünlüğü, iş hayatında başarısızlığı ve psikolojik bunalıma yol açabileceğini belirterek, konu ile ilgili çözüm önerilerinde bulundu. Prof. Dr. Demir, yaptığı açıklamada, gelin ve kaynana arasındaki anlaşmazlığın tarihin çok eski dönemlerinde var olduğunu, sorunun çözümünde ise sosyal, kültürel ve özellikle ekonomik yapının önemli rol oynadığını söyledi.

4 bin yıllık anlaşmazlık

Yeni evlenen çiftlerde damadın gelini öpmesinin kaynanayı, kaynananın da damadı öpmesinin gelini kıskandırabileceğini ifade eden Prof. Dr. Demir, şöyle konuştu: ''4 bin yıl önce mevcut olan bu anlaşmazlık hala günümüzde etkisi korumaktadır. Önemsenmeyen küçük bir ayrıntı, gelin ile kaynana arasında büyük sorunların doğmasına neden olabilir. Damat ise annesi ve eşi arasında kalarak, sıkıntılı günler geçirmektedir."

 
Türkler Amerikalıları donduruyor!
İtalyanların lokanta, Çinlilerin kuru temizleme, Rusların taşıma sektöründeki hakimiyetlerine karşılık, Türkler de Amerika'da dondurma satarak kazançlarını sağlıyor. New Yorklular Türklerin sattığı dondurma ile serinliyor.
'Türkiye'de krallar gibi tatil'
Almanya'nınen çok okunan gazetelerinden Bild, Türkiye'nin 2003 yılında zirvedeki tatil ülkesi olduğunu yazdı. Gazetenin haberinde, Sertab Erener'in birinci olduğu Eurovision şarkısıyla Almanların gönlünde taht kurduğu, Türkiye'nin de bu yıl "zirvedeki" tatil ülkesi olduğu ifade edildi. Bild muhabirlerinin hafta sonunda Antalya'da tatil yaptıkları belirtilen haberde, "Hiçbir yerde bu kadar uygun fiyatlarla krallar gibi birinci sınıf tatil yapamazsınız" ifadesine yer verildi. Almanya'yı yağmurlu bir havada terk eden muhabirlerin Antalya'da 29 derece sıcaklıkla karşılaştıkları, daha sonra da klimalı modern bir otobüsle yeni açılan modern bir otele gidildiği kaydedilen haberde, otelin 294 odasının hepsinin kral suitleri gibi hazırlandığı kaydedildi.
Engelliler, engel tanımıyor
Dünyanın 8. harikası olarak bilinen Nemrut'a, ulusal yaz kampları 3. dönem etkinlikleri kapsamında, üniversiteli öğrencilerin tırmanışı sürüyor. Türkiye'nin değişik üniversitelerinde öğrenim gören öğrenciler, gruplar halinde geldikleri Adıyaman'da Nemrut'a çıkıp, güneşin doğuşunu ve batışını izliyorlar. Üniversiteli öğrencilerle birlikte, 15 ortopedik özürlü genç de dernek başkanları ile birlikte Adıyaman'a gelerek, Nemrut'a çıktı. Heykellere hayran kalan ve güneşin doğuşunu izleyen engelliler, ortopedik engelliliğin, bu muhteşem kültür varlığını görmeye engel olmadığını belirttiler.
29 Temmuz 2003
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED