AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Derin çözümleme

Az kalsın yıllar önce yazdığım bir hikâyenin adını yazıya başlık olarak koyacaktım: "Mevzu Derin".

Hani konu Fenerbahçe olunca ister istemez derinlere dalmak gerekiyor. (Derin düşünceler, derin sevgiler, ıstıraplara vb.)

Son yıllarda medyamızı bir "derinlik sarhoşluğu" sarmış durumdadır; her köşe, her haber, her yorum derinden derine sesleniyor; duyana aşkolsun, anlayan beri gelsin.

Biz (şahsımı kastediyorum) akılda kalmış tek Farsça beytin kavline kıyıda duruyoruz.

Be derya der menafî bî-şumarest

Eğer hâhı selamet der-kenârest

(Yanlışım varsa affedile). Türkçesi şöyle:

Denizde çok faydalar vardır, lakin asıl fayda kenarda durmaktadır.

Kenarda bakınca (işe bak derin yoruma göre şimdi de kenar yönetimine-hocalığa soyunduk) manzara şöyle görünüyor:

Rüştü gitti; yolu açık olsun, futbol hayatı bundan sonra da başarılarla dolsun.

Geri de iki genç kaleci kaldı: Recep ile Volkan. Bunların ikisi de iyi kalecidir, bir üçüncüye (Hele ki bu üçüncü ilk ikisini omuzlayıp öne geçecekse) gerek yoktur. Bu gençlere şans verip önlerini açmaz isek yeni Rüştü'ler nasıl yetişecek?

Fenerbahçe'nin ilk onbiri (omurgası) ortaya çıkmış gibi.

Gibi, gibi, gibi...

Fatih, Luciano (gelirse Alex) yoksa, Ümit, Erhan (İ. Güldüren-M. Hanefi), Selçuk, Kemal (Yusuf,) Tuncay, Serhat, Hooijdonk, Aurelio.

Bu omurga yapısının alternatifi çok. Ancak bir iki mevkii ile oynamak şartıyla. Takımın yaş ortalaması hayli gençleşti. Kendimi futbol otoritelerinin arasına gizlice yerleştirerek, Fenerbahçe'nin bilhassa orta sahası konusunda titiz davranması gerektiğini söylüyorum. Selçuk ve Kemal evet, koşuyor, mücadele ediyor, takım oyuncu yönlendirmede, gerekli pasları atmada, icabında ileri çıkıp golü bulmada pek becerikli olamadıklarını söylüyorum. (Olur olur... Bunlar da olur, takım henüz beliriyor, taşlar ağır ağır yerine oturuyor, meselâ Serhat affedildi, eh bu çocuk da forma şansı bulacaktır.)

Gelelim kanatlara: Aurelio banko oynar. Tuncay sol kanatta sıkışıyor deniyor. Rıdvan Dilmen gibi yorumcular bu arkadaşı serbest oynatmaktan yanalar. Bendeniz aynı fikirde değilim. Daum sanıyorum, kanatlara ayrı bir önem veriyor. İki süratli adam (Tuncay ile Aurelio) kanatlardan top taşıyıp ortalayacak Hooijdonk vuracak veya indirecek, Serhat tamamlayacak.

Olur mu, olur.

Savunma ise bu kadar berrak değil. Geri dörtlünün (yukarıda sıraladık) henüz bir uyum gösteremediği görülüyor. Alex gelirse Luciano ile bir nevi Beşiktaş'ın Ronaldo-Zago ikilisi gibi birbirlerine alışkın oldukları için iyi bir ikili olacakları "tahmin ediliyor".

Sonuç: Kaleci meselesi muallakta, geri dörtlü muallakta, orta saha fikir vermiyor; forvet bekleyelim görelim.

Eee... Bu derin çözümleme neyi gösteriyor?

Şunu: Daum'un ince-uzun bir yolda olduğunu.


29 Temmuz 2003
Salı
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED