AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K  F İ S K O S
Bakan Şahin yeni bir kardeş buldu

PTT Genel Müdürü İbrahim Şahin, "M.Ali Şahin ağabeyimdir" deyince, gazeteciler "şahin araştırması" yaptı. Gazeteciler "hamili kart yakinimdir" torpili bulamadı ama Bakan Şahin bir "kardeş" buldu.

İbrahim Şahin, PTT Genel Müdürü olunca, atamanın arkasında "hamili kart yakinimdir" durumu arayanlar, İbrahim Şahin adını Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'le birlikte anmaya başlandı. Gazeteciler genel müdürü arayıp sordular: "Mehmet Ali Şahin'in nesi olursunuz?" Şahin, hiç tereddüt etmeden cevap verdi: "Ağabeyim olur." Bu cevabın ardından soluğu Başbakan Yardımcısı'nın yanında alan gazeteciler, "Kardeşinizi PTT Genel müdürü yapmışsınız" deyince, Bakan Şahin, kızarak, "Nasıl olur? Kardeşim genel müdür olmadı. Kardeşim memlekette" diye tepki gösterdi. Gazeteciler, "Kendisine sorduk, sizin kardeşiniz olduğunu söyledi" karşılığını verince Bakan Bey, hemen PTT Genel Müdürü'nü arayıp, "Benim kardeşim olduğunu söylemişsin" diye çıkıştı. İbrahim Bey ise gayet sakin, "Hayır efendim, ben böyle birşey söylemedim" deyince, Bakan Şahin, "Kardeşim gazetecilere söylemişsin" diye ısrar etti. Genel Müdür ise hala sakindi; durumu izah etti: "Efendim bana 'Mehmet Ali Şahin'in kardeşi misiniz' diye sordular; ben de evet dedim. Benim Mehmet Ali adında bir ağabeyim var; sanırım sizin de İbrahim adında bir kardeşiniz varmış. Bana 'başbakan yardımcısı' diye sormadılar, Mehmet Ali Şahin'i sordular." Bu sözler üzerine iki taraf ta epeyce gülmüş, Bakan Şahin, "Artık sen de benim kardeşimsin" diyerek olayı tatlıya bağlamış.

  • AB yolu Diyarbakır'dan geçmeyince Diyarbakırlı vekil Brüksel'e gitti
    17 Aralık sendromunu atlattık. Brüksel'den çıkan karara en fazla sevinen isimlerden biri de AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker oldu. Türk heyetinde yer alan Mehdi Eker'in telefonu Cuma akşamı hiç susmadı. Diyarbakır'dan arayan seçmenleri alınan sonuçtan duydukları memnuniyeti dile getiriyorlardı. Eker'e ulaşan bir isim ise "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçmedi ancak Diyarbakır milletvekili Brüksel'e giderek bu işi bitirdi" mesajını iletti.

  • 'Çaylaaaar Meclis'ten'
    Milletvekillerinin maaşı, imkanları her zaman haber konusu yapıldı. Ancak seçmenini yemek ve çayla ağırlayan, seçim bölgesini sürekli ziyaret eden vekillerin "gider" tablosu gözden kaçırıldı. İşte bu durumu gözeten Meclis Başkanlık Divanı, vekillerin çay sorununu çözmek için çalışma başlattı. Bazı vekillerin asgari ücret tutarında aylık çay parası ödediği bilgisinden hareket eden Meclis yönetimi, aidat toplanmasını ve çayların bedava verilmesi görüşünü benimsendi. Henüz karara bağlanmayan çalışma bitilirse, vekiller aylık 15-20 milyon gibi aidat verdikten sonra çayları bedava içecek. TV dizisindeki Çaycı Hüseyin'in deyimi ile "Çaylaaar Meclis'ten..."

  • 60 sekreter Meclis'in kafasını karıştırdı
    Politik Fiskos'u takip edenler hatırlayacaktır. Meclis Başkanlığı'nın 60 sekreteri göndermek için çalışma yaptığını geçen haftalarda yazmıştık. Hafta içinde toplanan TBMM Başkanlık Divanı 60 sekreterle ilgili bir karar aldı. Buna göre, birden fazla sekreterle çalışan milletvekilleri en kısa sürede sekreter sayısını 1'e indirecekti. Ancak Başkanlık Divanı daha önce de aynı konuda bir karar almıştı. Bazı divan üyelerini, "Aynı konuda ikinci bir karar alınması pek görülür bir şey değil. Burada yapılması gereken önceki kararı uygulamaktır" diyorlar. Bakalım, Başkanık Divanını dahi "şaşırtan" sekreterler, ikinci uyarıdan sonra görevden ayrılacaklar mı?

  • Fenerli olmasaydık ne olurduk?
    AK Parti Siyaset Akademisi'nde ders veren Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, AB sürecini anlatırken yaptığı spor göndermesi ile akademi öğrencilerini şaşırttı. AB reformlarını anlattıktan sonra Mumcu, bir anda şaşırtıcı bir şekilde öğrencilere sordu: "Peki Fenerbahçeli olmasaydık ne olurduk?" Öğrenciler, "Galatasaraylı olurdunuz, Beşiktaşlı olurdunuz" gibi değişik yanıtlar verirken, Mumcu, cevaplara itiraz etti: "Hayır mahçup olurduk."

  • Bakan Akdağ 'fakirleşti'
    Siyaset bazılarını zenginleştirirken bazılarını da fakirleştiriyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ikinci gruba dahil olup cepten yiyenlerden. Akdağ, bakanlığının bütçesi Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülürken CHP'li üye Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Geçen yılbaşında herkese CD'li tebrik mesajı gönderdiniz. Bu CD'lerin parası nereden karşılandı?" sorusuyla karşılaştı. Akdağ ise kısaca, "Cebimden ödedim" cevabını verdi. Gazeteciler daha sonra konuyu tekrar hatırlattılar Akdağ'a. "Bu sene de CD'li kutlama yapacak mısınız?" sorusu üzerine Akdağ, bir itirafta bulundu: "Artık fakirleştim. Bakan olmadan önce ticaretle uğraşıyordum. Kardeşimle ortak bir süt ürünleri şirketimiz, muayenehanem vardı. Üniversiteden de maaş ve döner sermayeden pay alıyordum. Bakan olunca şirketi devrettim. Muayenahanemi kapattım. Üniversiteden de ayrıldım." Bakalım 'cepten yiyen' Bakan Akdağ bu yılbaşında dostlarının yeniyılını nasıl kutlayacak?


      HAMDİ ATEŞ  ERHAN SEVEN  BİLAL ÇETİN


    20 Aralık 2004
    Pazartesi


    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED